O ağaç, elinde bayrak taşıyan o kadının ülkesi

Rojbin EKİN Haberleri —

  • Meşeden doğmuş bu kadın, dal dal yürümeye başlıyor. Yürüyerek geçtiği her dal yaprak açıyor ve yaprak açmış dalların arasında tıpkı kendisi gibi olan kadınlar çoğalıyor.

Bahar yağmurlarıyla ıslanıyor doğa. Donmuş her şey için can suyu gibi bu yağmurlar. Toprağın altında filizlenmeyi bekleyen tohumların üstüne düşüyor. Boy verecek bu yağmurlardan sonra tüm bitkiler ve çiçekler. Tomurcuklar yaprağa dönüşecek. Toprak kırmızıya çalan rengiyle yeşili ve maviyi kucaklayacak bu yağmurlardan sonra. Huzuru ve mutluluğu arayan herkese temiz bir nefes adeta. Şimdi arınmış tüm canlıları kucağına çağırıyor doğa, hem de hiçbir ayırım yapmadan.

Yağmur yağıyor, asırlık bir meşe ıslanıyor. Sureti zulmün pençeleri altında ezilmiş, yağmalanmış, dalları kesilmiş bir meşe ağacı ıslanıyor. Gövdesi geniş, kökleri sağlam...

Tomurcuk demi geçti, şimdi yaprak açma zamanı. Ama o hala direniyor ve bir türlü açmıyor yapraklarını. Gövdesinin üstünde tepinenlerle, dallarını kesenlerle büyük bir inat içerisinde adeta. Baharı olacak birilerini bekler gibi duruyor. Yağmur yağıyor, dallarının üstünde birikiyor damlalar. Damlalardan bir kadın doğuyor. İnatçı ve direngen meşenin en kurumuş dalından ayaklanıyor. Elinde kadın olmanın, kadın kalmanın bayrağıyla yürümeye başlıyor. Meşe ile arasında sonsuz bir bağ, güven var ve büyük bir aidiyet duygusu ile yürüyor.

O ağaç, elinde bayrak taşıyan o kadının ülkesi. Meşeden doğmuş bu kadın, dal dal yürümeye başlıyor. Yürüyerek geçtiği her dal yaprak açıyor ve yaprak açmış dalların arasında tıpkı kendisi gibi olan kadınlar çoğalıyor. Zılgıtlarla eşlik ediyorlar yürüyüşüne ve yeniden hayat verdiği dalları onlara emanet ediyor. Onlar da yürüyüşünün bir parçası oluyor. O kararlı bir şekilde yürümeye devam ediyor, çünkü dokunarak hayat vermesi gereken daha çok dal var. Bayrağı, yemini ve silahı gibi, hiç düşürmüyor elinden. Doğuşuyla hayat bulmuş bir sıra kadın ve erkek kol kola halaya durmuş, onlara yanaşıyor. Bayrağıyla kutsuyor onları ve temsil ettikleri tüm değerleri.

Bir demirci oturmuş, demir dövüyor. Newroz direniş geleneğini başlatan Demirci Kawa bu. Ona yanaşıyor, öfkesini örseliyor. Daha sonra başlattığı direniş geleneğinin sürdürücüsü ve temsilcisi olduğunu adeta haykırırcasına yeniden koşmaya devam ediyor. Kutsal kitapları, inançları istismar eden ve karanlığı giyinmiş, hala meşenin dallarını kesmeye çalışanların üzerinden koşarak geçiyor.

Kurumuş son dala doğru yürüyor ve bu dal ağacın da en zirvesi. Ona da dokunursa yaprak açmayan tek bir dal kalmamış olacak ve bu onun için de nihai hedef zaten. Ama kolay olmayacak, bunu o da biliyor. Önüne bent kurmuşlar, adı karanlıkla, ölümle eşdeğer bir temsiliyet kazanan erkekler. Zırhları ellerinde, her türlü silahı kuşanmışlar. Kadının temsil ettiği tüm değerlerle erkeğin temsil ettikleri karşı karşıya artık. Onları ezip geçemezse ve en zirve daldan atamazsa onları, meşeyi yeniden kurutacaklarını biliyor. Bu yüzden tüm gücünü topluyor, öfkeyi kuşanıyor ve her şeyi göze alarak var gücüyle koşmaya başlıyor üzerlerine. Onları itiyor ve meşenin tüm dallarını özgürleştirmeyi başarıyor. Yaprak açan son dalla birlikte meşe yeşilin tüm tonlarına bürünüyor. Beyaz güvercinler kanatlanıyor meşenin üstünden ve Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin bayrağına dönüşerek son buluyor film.

Aynı anda birçok mesaj veren bu animasyon 1 dakika 22 saniye. Kadının yaşam ve özgürlükle bağlarını yediden yetmişe herkesin izleyerek anlayabileceği bir sadelikle vermeyi başaran bu animasyonun yapımcıları Jîna Emînî’nin arkadaşları. Bu animasyon, ülkemizin Rojhilat’ını kadın özgürlük isyanıyla daha da çekici, güzel ve kutsal kılanların birlik ve direniş çağrısı aynı zamanda. Yeşil Sol Parti’nin kuruluş amacını, hakikatini, ruhunu haykırıyor bu film. Kadın öncülüğünün, temsiliyetinin yaşamı karanlıkların pençesinden nasıl çıkardığını anlatıyor. Kurutulmaya çalışılan hayatlarımıza kadın gücünün, iradesinin dokunurken nasıl renklilik kazandırdığını, umudun kendisi olduğunu anlatıyor. Son olarak da 14 Mayıs’ta gerçekleşecek seçimlerin sadece Bakur Kurdistan açısıdan değil, Başur, Rojava ve Rojhilat Kurdistan’ın da seçimi olduğunu, onlar açısından da kader tayin edici olacağını söylüyor. Bakur Kurdistan’da Kürt halkının seçimlerle ortaya koyacak iradesine tüm parçaların sahip çıkmasını, Jînaların direniş geleneğinin dünya kadınlarına, tüm halklara ve Kürtlere özgürlük kapısını mutlaka aralayacağının mesajını veriyor. Seçimimizi yaparken Yeşil Sol Parti’nin temsil ettiği geleneğin, geleceğimiz olduğunu unutmayalım.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.