O gün kıyametti, 120 köylümü katlettiler

Kadın Haberleri —

Wezîra Rustem

Wezîra Rustem

  • Wezîra Rustem’in eşi, erkek kardeşi ve çok sayıda akrabası da dahil 120 köylüsü, Enfal Katliamı’nda katledildi. 64 yaşındaki Wezîra ana ise kucağında çocuğuyla Nugraselman’daki hapishaneden kaçıp Xurmatu’ya geçerek, hayatta kalmayı başardı.
  • Wezîra ana, o günü ‘kıyamet günü gibiydi’ şeklinde tanımladı ve ekledi: “Köylüleri otobüslerle Xurmatu’ya oradan da Nugraselman’ya götürdüler. Birkaç kişiyle birlikte hapishaneden kaçtık. Çocuğumla sabaha kadar üç ev değiştirdim ve o günden bu yana akrabalarımdan haber alamadım.”

Baas rejimi, 1988 yılında gerçekleştirdiği Enfal Katliamı’nın üçüncü aşamasında Germiyanlıları hedef aldı. Soykırım planı çerçevesinde yaklaşık 871 Germiyan köyü yıkıldı, 50 bin kadın, çocuk ve erkek Musen’e bağlı Nugreselman ilçesi ile Kerkük’e bağlı Dubis ilçesine götürüldü. Bu insanların çoğunluğu diri diri gömülürken, çok az kısmı hayatta kalmayı başardı.

Wezîra Rustem, Enfal’den sağ kurtulanlardan kadınlardan biri. Katliamdan önce Germiyan İdaresi’ne bağlı Kifri ilçesinin Newcul kasabası yakınlarındaki Telaw köyünde yaşıyordu. Enfal sürecinde tüm köy halkı önce Xurmatu hapishanesine ardından bir kısmı Nugreselman’a götürülüp diri diri toprağa gömülür. Ancak Wezîra Rustem ve birkaç kişi hapishaneden kaçmayı başarır.

Geride kalanlar diri diri gömüldü

Wezîra ana, hapishaneden kaçmayı başardıktan sonra 3 gün boyunca Xurmatu’da bir akrabasının evinde küçük çocuğuyla birlikte kalır, bir süre sonra Kelar’a geçer. Eşi, erkek kardeşi ve çok sayıda akrabasının da aralarında bulunduğu 120 kişi diri diri gömülür ve zindanda katledilir.

Xurmatu’ya ölüm yolculuğu

“Kıyamet günü gibiydi” sözleriyle Rojnews’e o günleri anlatan 64 yaşındaki Wezîra ana, hikayesine şöyle devam etti: “Enfal’den önce rejim Telaw’a karadan ve havadan saldırı düzenlemişti. Birkaç köylü başka yerlerde saklanıyordu. Askerler, Newcul kasabasına gelip Qeredax’dan Newcul’a kadar tüm halkı tehdit etmeye başladı.

Bir gün tüm köylüleri otobüslerle Xurmatu’ya götürdüler ve bize burada ev yapacaklarını söylediler. Ancak hapse atıp sonra diri diri toprağa gömeceklerini bilmiyorduk. Xurmatu’da beni ailemden ayırdılar. Babam tutuklandı ve üç yıl hapis yattı. Ağabeyim peşmerge olduğu için annem ve kız kardeşimle birlikte Hewlêr’de zindana atıldı.

120 köylüm katledildi

Daha sonra aralarında kardeşim, eşim, kayınvalidem ve iki kayınım da olduğu çok sayıda köylü, hapishaneden Nugraselman’a götürüldü. Sadece kayınvalidem geri döndü; eşim cezaevinde hastalandı, şehit düştü. Sadece bizim köyden 120 kişi Enfal’de katledildi. Keşke kendi topraklarımızda şehit düşseydik.

Kıyamet gününden kaçış

Nugraselman’daki hapishanede herkes ağlıyordu, kıyamet günü gibiydi, kimsenin kimseden haberi yoktu. Bir gece hapishane penceresinin kırıldığını gördük ve biri bize ‘Hepiniz bu karanlık yerden gizlice çıkın, koşun ve canınızı kurtarın’ dedi. Ben ve birkaç kişi hapishaneden kaçarak, ayrı ayrı Xurmatu’da akrabalarımızın evlerine sığındık. Sabah kaçtığımızı fark etmeleri üzerine evlere baskın düzenlediler ve bazı kişileri tutukladılar. Beni görmemeleri için kucağımda çocuğumla sabaha kadar üç ev değiştirdim. Sonrasında akrabalarımdan koptum ve bir daha kimseden haber alamadım.

Katledildiler, geri dönemediler

Enfal’den sonra eşimle göç ettik. Çünkü köyümüz yıkılmıştı ve nerede yaşayacağımızı bilmiyorduk. Şehirlerde kiracı olarak yaşamak zorunda kaldık. Rejimin devrilmesinden sonra akrabalarımızın geri dönmesini bekledik. Ancak hepsi diri diri toprağa gömülerek katledildiği için dönemediler... Tek isteğimiz ise cenazelerimizin topraklarımıza getirilmesi.” GERMIYAN

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.