Omuz omuza yeni yıla giriyorlar

Kadın Haberleri —

Adalet Nöbeti'ndeki anneler

Adalet Nöbeti'ndeki anneler

  • Cezaevlerindeki açlık grevi eylemine ses olmak için Adalet Nöbeti'ni sürdüren anneler, yeni yıla da aynı talep ve mücadele kararlılığıyla giriyor. Taleplerinden vazgeçmeyen anneler nöbet eyleminde dayanışmayı, umudu ve örgütlenmeyi bir arada sürdürüyor. 

MEDİNE MAMEDOĞLU/AMED

Yıllardır süregelen direniş mirası bugün cezaevlerinde açlık grevinde olan tutsaklar ve onlara ses olan annelerin omuzlarında. "Evlatlarımız için" diyerek başladıkları adalet ve barış nöbetini yıllardır sürdüren anneler, "of" demeden karda, kışta ya da ablukada yanı başımızda beliriyor. Yeni yıla da aynı direniş iradesi ve barış ısrarıyla girecek olan annelerin bu mücadelesi her dönemin moral kaynağı.

"Ne olursa olsun" diyerek girdikleri bu yolda sadece evlatlarının değil, kendilerinin de bir zulüm ve bu zulme karşı bir direniş hikayeleri var. Evlatları ile beraber göğüsledikleri bu yolu yürümekten yorulmayan annelerin tek talebi barış. Cezaevlerindeki açlık grevi eylemine ses olmak ve taleplerin karşılanması için 27 gündür adalet nöbetinde olan annelerin dilinden düşmeyen tek söz, barış. Kalıcı barışın sağlanması ve tecride son verilmesi talebiyle her gün eylemde bulunan annelerin hikayeleri farklı olsa da talepleri aynı. Eylemlerini sürdüren anneler yeni yıla da bu talep ve taleplerinin kabul edilmesi için verdikleri mücadeleyle girecek.

 

 

Yerlerini boş bırakmıyorlar!

Neredeyse her gün ziyaret ettiğimiz anneler, bizi her seferinde aynı neşeli ve güler yüzlü halleriyle karşılıyor. Yaşanan sürece rağmen ne gülümsemelerinden ne de attıkları zılgıt ve söyledikleri direniş şarkılarından ödün vermeyen anneler, bu süre zarfında birbirlerine de büyük destek veriyor. Kendi hikayelerini ve çocuklarının hikayelerini birbirlerine anlatan kadınlar, burada büyük bir dayanışma ve örgütlenme ağı da geliştiriyor. Bu annelerden Afife Kartal, Kudret Aslan ve Emine Al nöbetin ilk başladığı günden bu yana yerini hiç boş bırakmayan annelerden üçü. Kendilerini ortak noktada buluşturan bu mücadeleyle birbirlerini tanıyan üç anne, her gün nöbet eylemine beraber geliyor.

 

Afife Kartal

 

Önce kızı ardından oğlu…

"Bize yeni yıl fark etmez, her yer direniş" diyor Afife Kartal. Antalya Cezaevi’nde tutsak oğlu Muhammed Kartal için nöbet eylemine katılmış. 2017 yılında önce YJA-STAR'lı kızı Zelal Kartal yaşamını yitirmiş. Daha sonra oğlu Muhammed de aynı yıl, bir bayram sabahı evlerine yapılan baskınla gözaltına alınıp tutuklanmış. Henüz 19 yaşındayken 22 yıl hapis cezası alan Muhammed ikinci grupta açlık grevine giren tutsaklardan.

'Burada güç alıyorum'

Sadece oğlu için değil bütün tutsaklar için eyleme katıldığını ve eylemlerini yeni yılda daha da büyüteceklerini söyleyen Afife Kartal, "Benim oğlum gibi hukuksuz yere cezaevinde kalan binlerce tutsak var. Bugün bizler de onlar da insanlık için direniyoruz. Bizler barış dedikçe onlar zulüm ediyor. Yıllardır dilimizden düşmeyen tek söz bu ama onlar savaştan besleniyor. Tutsaklar için, cezaevlerindeki tecridin sona ermesi için buradayız. Ben buraya her gün geliyorum annelerle yan yana durduğumuzda ve sohbet ettiğimizde içim ferahlıyor. Ben oğlumu aylarca göremiyorum ama burada aynı kaderi paylaştığımız anneleri görünce umutsuzluğa düşmüyorum tam tersine daha da güç alıyorum. Ne pahasına olursa olsun susmayacağız. Bugün burada oturuyoruz yarın alanlara çıkarız ama asla geri durmayacağız" diyor.

 

Kudret Aslan

 

Yakını yok her gün eylemde

Yıllardır mücadele içerisinde olan Kudret Aslan da ilerleyen yaşına rağmen her gün evinden nöbet alanına yürüyerek geliyor. Cezaevinde yakını olmadığını ancak bütün tutsakların kendi evlatları olduğunu belirten Kudret Aslan, ailelere ve cezaevlerine destek olmak için adalet nöbetine katılıyor. Evini ve torunlarını bırakarak geldiği nöbet eyleminde annelerle birlikte zılgıt çekip şarkılara eşlik eden Kudret Aslan ise şöyle konuşuyor: "Yıllardır direniyoruz. Bu yeni yıl bizlere mücadele dışında zafer ve başarı da getirsin. Tecrit kalksın, cezaevleri üzerindeki baskılar sona ersin. Tek talebimiz bunlar. Her daim annelerin, yoldaşlarımın yanında olmaya devam edeceğim. Buraya onlara destek olmaya geliyorum. Onları gördükçe ben de mutlu oluyorum. Evimde oturduğumda içim içime sığmıyor ve vicdanım rahat değil. Kimse evinde oturmasın herkes bu yeni yılda bizlere destek versin. Bu eylemimiz ve çabalarımız yeni yılda da devam edecek."

 

Emine Al

 

Yeni yılda da buradayız

Yoldaşlarıyla beraber tutsak kızının taleplerine ses olan Emine Al da her gün nöbet eylemine katılan isimlerden biri. Kızı Gülistan Al’a 2017 yılında Adana'da tutuklandıktan sonra mahkeme tarafından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmiş.

“Bizler onların dışarıdaki sesiyiz" diyen Emine Al duygularını şu sözlerle dile getiriyor: "Kızım bir yılı aşkın süredir tek kişilik hücrede kalıyor. İki haftada bir telefonla görüşüyoruz. Gülistan, her telefon görüşmesinde bana, 'En büyük moral kaynağımız sizsiniz' diyor. Biz onların, onlar da bizim moral kaynağımız. İçeride yapmadıkları işkence ve zulüm kalmadı. Onlar orada biz burada direniyoruz. Ne için mücadele ediyoruz; barış için. Annelerle yürüyerek buraya geliyoruz, buradan da kimseyi arkada bırakmadan hep beraber çıkıp evlerimize gidiyoruz. Taleplerimiz çok net. Çocuklarımız gibi bu tecrit bitsin, ihlaller sona ersin istiyoruz. Onlar orada bu işkenceleri görürken bizler evimizde rahat bir şekilde oturamıyoruz. Yeni yıl da olsa, bayram da seyran da olsa gerek burada gerek sokaklarda evlatlarımızın sesi olmaya devam edeceğiz".

 

 

Dayanışma, umut ve bekleyiş

Emine Al konuşurken diğer anneler de arkadan ona sözleriyle destek veriyor. Tıpkı günlerdir yaptıkları gibi… Onlar konuştuktan sonra üçünün yan yana fotoğrafını çekiyorum. Sonra ikişerli hepsinin fotoğrafını çekiyorum. Tam çektiğim anda annelerden biri telefonda bir tutsağa müebbet hapis cezası verildiğini haberini alıyor. Haberi alan annelerin yüzleri düşse de fotoğraf için kaldırdıkları zafer işaretleri bozulmuyor. Bütün bu dayanışma, umut, bekleyiş, mücadele ve hüznün arasında bir anne bu mirası yeniden hatırlatırcasına bir stran söylemeye başlıyor:

"Bayê azadiyê rabû, deşt û çiya belav bû.

Deşt û çiya belav bû.

Kûlîlkên azadiyê bi xwîna sor avda bû.

Bi xwîna sor avda bû

Welatê me Kurdistanê bi şer û pilingan tijî ye, warê şer û pilingan e…."

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.