Önceliğim kadın ve çocuklar

• 14 Mart’ta gerçekleşecek Baden-Württemberg seçimlerinde milletvekili adayı olan Aynur Karlıklı, eyalette yaşanan göçmenlik, işsizlik, ulaşım, kadına yönelik şiddet, yükselen sağ ideoloji gibi sorunları ortaya koyarak, önceliğinin bu sorunlardan en çok etkilenen kadın ve çocuklar olacağını belirtti. 

NİHAL BAYRAM/MAINZ

Almanya'nın Baden-Württemberg eyaletinde 14 Mart'ta eyalet parlamento seçimleri gerçekleşecek. Pandeminin gölgesinde gerçekleşecek milletvekili seçimlerinde Aynur Karlıklı da Die Linke/Sol Parti’den aday. Stuttgart 3. seçim bölgesinde (Botnang, Feuerbach, Mühlhausen, Weilimdorf ve Zuffenhausen ilçelerinde) yarışa katılan Karlıklı, siyasal, sosyal alanda yürüttüğü çalışmalarla kentte tanınan bir isim. 50 yıldır  Almanya’da yaşayan Karlıklı ile adaylığını ve öncelikli projelerini konuştuk.

1964 Ankara/Mamak doğumlu olan Karlıklı, 1971 yılından bu yana Almanya’da yaşıyor. Tüm eğitim sürecini Almanya'da tamamlayan, işletmecilik üzerine eğitim alan ve uzun yıllar bu alanda çalışan Karlıklı, iş hayatına başladığı günden itibaren sendika üyesi olduğunu, siyasi çalışmalarına da barış odaklı siyasi çalışmalar ile başladığını aktardı. 2015 yılından itibaren Sol Parti üyesi olan Karlıklı, "Bu partide aktif çalışıyorum. Die Linke Partisi'nin Eyalet Yönetim Kurulu ve Stuttgart Yönetim Kurulu üyesiyim. Partimde kadın, barış ve göçmen çalışma gruplarında yer alıyorum. Göçmen çalışma grubumuzun eyalet sözcüsüyüm" diyerek, aktivitelerini paylaştı. 

Karar alma süreçlerinde yokuz

"Yaşadığımız toplumda birçok sorun ile karşı karşıyayız. İş piyasası durumu, yüksek kreş ücretleri, ödenemez hal alan kiralar, adaletsiz eğitim sistemi ve elbette çevre kirliliği gibi sorunlar, burada yaşayanlar için çekilmez bir hal aldı" diye sözlerine devam eden Karlıklı, saydığı sorunların Almanları etkilediği kadar Almanya'da yaşayan Kürtler ve diğer halkları da etkilediğine vurgu yaptı.

Almanya'da toplumun yaklaşık yüzde 30'unu göçmenlerin oluşturduğunu belirten Karlıklı, siyaset ve hukuk gibi karar alınan mercilerde göçmenlerin temsil edilmediğine ve karar alma sürecinde yer almadıklarına vurgu yaptı. Karlıklı, "Bu sebepten dolayı Die Linke Partisi'nden adaylığımı koydum. Benim gibilerin sesi olmak istiyorum. Öncelikle de gençlerimizin burada siyasi hayatta rol almaları gerektiğini düşünüyorum. Seçilirsem bu alanda gereken yoğun çalışmaları yapacağım. Bunun yanı sıra partimin üyeleri ile ülkeden gelen insanlar arasında bir köprü oluşturmak istiyorum" diye konuştu.    

Yükselen ırkçılık ve sağ ideoloji

Yaşadıkları eyalette ciddi sorunların olduğuna dikkat çeken Karlıklı, "Adaletli gelir dağılımı gitgide önem kazanıyor, çünkü yaşadığımız zengin eyaletimiz Baden-Württemberg’te bile muhtaç ailelerin sayısı gün be gün artıyor" dedi.

Karlıklı, yükselen sağ ideolojinin, ırkçılık ve sağ eğilimin yükseldiğine dikkat çekerek, bunun ileriki yıllarda daha ciddi sorunlar yaratacağını ifade etti. Almanya'da insanların ten renkleri ve farklı görünümlerinden kaynaklı ayrımcılığa maruz kaldığını, toplum tarafından dışlandığını belirten Karlıklı, yükselen ırkçılığın toplumun huzurunu kaçırdığını söyledi. En önemli konuların başında ise kadın ve çocuklara yönelik artan şiddetin geldiğini belirten Karlıklı, "Bu, gelecekte başarılı ve uygar kalmak isteyen bir ülke için kabul edilmez. Bunun üzerine yoğun bir çalışma takvimim hedeflerim arasında" dedi. 

Çocukların yüzde 19’u yoksul

"Dünyanın en zengin eyaletlerinin birinde yaşıyoruz. Buna rağmen aileler gitgide yoksullaşıyor. Çocuklar arasında yoksullaşma yüzde 19 civarında. Bu Almanya gibi zengin bir ülkede utanç verici bir durum. İnsanların çoğu artık ev kiralarını veremez duruma geldi. Ve yaşadığımız şu anki kriz de durumu daha da kötüleştirecek. Biz Sol Parti olarak adaletli bir gelir dağılımında yanayız. Zenginler için gelir vergisinin artırılmasını istiyoruz" diyerek eyaletteki yoksulluk tablosunu ortaya koyan  Karlıklı, kadın erkek eşitliğinin sağlanması için de ciddi çabalar harcayacağını ve projeleri olduğunu belirtti. Öncelikli olarak Almanya'nın da İstanbul Sözleşmesi'nin imzacısı olması için çabalayacağını belirten Karlıklı, kadınların kendilerini geliştirmeleri ve "eşit işe eşit ücret" alabilmeleri için ciddi bir emek ortaya çıkaracağını aktardı. Ayrıca parti olarak toplu taşıma ağının hem geliştirilmesini hem de 365 günlük biletin parasız olmasını istediklerini kaydetti.

• Aynur Karlıklı, “Bu ülkede sorumluluklar almak ve karar yetkisine de sahip olmak zorundayız. Düşüncemiz ve sesimiz o yerlerde mutlaka olmalı. Aksi takdirde hakkımızda verilen olumsuz kararlara sadece seyirci kalıp, zorluklarını yaşayacağız” diyerek, özellikle Kürdistanlı ve Türkiyeli göçmenlere sandığa gitme çağrısında bulundu. 

En çok göçmenler etkileniyor

Ekolojik bir toplum için de projeleri olduğunu belirten Karlıklı, “Parti olarak dünyada ısının düşürülmesi için gerçekçi projelerimiz var" dedi. Demokratik, sosyal, ekolojik ve feminist bir partinin üyesi ve adayı olarak öncelikli olarak göçmenlerin sesi olup, onların sorunlarını dile getirmek ve çözüm üretmek için ciddi bir çalışma içerisinde olacağını belirten Karlıklı şöyle devam etti; "Tek başına ve sadece kendi kurumlarımızla bir şeyler yapmaya kalkıştığımızda sesimizi pek duyuramıyoruz ve söylediklerimiz, taleplerimiz pek ciddiye alınmıyor. Muhatap olabilmemiz için iyi bir lobimiz ve iyi bir siyasi desteğimiz olmalı. Aksi takdirde söylenen sadece söylenmiş olmakla kalacaktır. Oysa çok hassas bir durumdayız; pandemiden, krizden, sömürü ve şiddetten en çok bizler etkileniyoruz."

Karar yetkisine sahip olmalıyız

Son olarak Avrupa'da yaygın bir düşünce olan "oy kullanmasam da olur" algısına dikkat çeken Karlıklı, "Bizler, yani bu ülkede yaşamaya karar vermiş kişiler, mutlaka bu ülkenin diğer vatandaşları gibi, bu ülkede sorumluluklar almak ve karar yetkisine de sahip olmak zorundayız. Düşüncemiz ve sesimiz o yerlerde mutlaka olmalı. Aksi takdirde hakkımızda verilen olumsuz kararlara sadece seyirci kalıp, zorluklarını yaşayacağız. İçinde yaşadığımız topluma karşı ve gelecek nesillerimize karşı büyük sorumluluklarımız var. Bu konuda sadece silah üretimi, ithalatını ve satışlarını örnek göstermek gerekirse sanırım mesele anlaşılır olacaktır" diyerek özellikle Kürdistanlı ve Türkiyeli göçmenlere sandıklara gitme çağrısında bulundu.