Onurlu barış için görkemli direnişe

Haberleri —

1 Eylül Dünya Barış Günü’nün savaşın gölgesinde karşılandığına dikkat çeken KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, onurlu bir barışın soylu bir direnişle mümkün olduğunu belirterek, tüm halklar ve ezilen kesimleri ortak mücadeleye çağırdı.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, bu günün savaş gölgesinde karşılandığını belirtti. 1 Eylül’ün insanlığın katledildiği, kadın cinayetlerinin arttığı, çocukların ‘çağdaş köleler’ biçiminde satıldığı buna karşın özgürlük mücadelelerinin de büyük bir kararlılıkla sürdürüldüğü bir ortamda karşılandığının altını çizen KCK Eşbaşkanlığı, onurlu ve gerçek barışın soylu direnişlerle gerçekleşeceğine vurgu yaptı. Demokrasi ve özgürlük için direnen, barış ve kardeşlik mücadelesini veren, tüm halklar ve insanlığın Dünya Barış Günü’nü kutlayan KCK, ‘’Kürdistan’da, Ortadoğu’da ve dünyanın neresinde olursa olsun sömürüye, zulme ve zorbalığa karşı demokrasi ve özgürlük mücadelesinde şehit düşen tüm direnenleri ve 5 bin yıllık erkek egemenliğine karşı mücadelede yaşamlarını yitiren onurlu kadınları saygı ve minnetle anıyor, anılarını gerçek ve onurlu bir barışla taçlandırmanın sözünü yineliyoruz’’ dedi.

Halklar onurlu barış mücadelesini veriyor

Dünya barışına kastedenlerin, uluslararası hegemonik sistem, bölge gerici güçleri ve halklara, inançlara, kültürlere pervasızca saldıran paravan çete örgütleri olduğunu belirten KCK, bu güçlerin her türlü adaletsizliğin, haksızlığın, sömürünün ve zorbalığın da temel unsurları olduğu vurgulandı. ‘’Onurlu ve gerçek bir barış, büyük bedeller pahasına da olsa, soylu direnişler olmadan asla gerçekleşmeyecektir. Barış demagoji değil; hak, adalet, toplum vicdanı demokrasi ve özgürlük demektir. Uğruna büyük mücadele vermeyi gerektirir’’ denilen açıklamada, bu anlamda Kürdistan, Türkiye ve Ortadoğu halklarının kendi gerçek ve onurlu barış mücadelesini verdiği ifade edildi.

Özgürlük mücadelesi yükseltilmeli

Kürt sorununda kalıcı barışın Kürt Halk Önderi Öcalan’ın özgürlüğünden geçtiğine dikkat çeken KCK Eşbaşkanlığı şunları belirtti: ‘’Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun çözümü için büyük bir sorumlulukla inanılmaz bir çaba içinde olan Kürt Halk Önderi Reber Apo özgürleşmeden, Kürdistan ve Türkiye’ye onurlu bir barışın gelmesi mümkün değildir. Türkiye’de ve Kürdistan’da oligarşik faşizan baskılar sürdükçe, hiç kimse barıştan söz edemez. Bu durum ancak sadece tüm ezilenlerin demokrasi, çözüm ve barıştan yana olan tüm halkların, inançların ve kültürlerin iradelerini birleştirerek daha güçlü bir demokrasi ve özgürlük mücadelesini yükseltemeye gerekçe olmalıdır. Dünya Barış Gününde Kürtleri, Alevileri, kadınları, emekçileri, aydınları ve tüm ezilenleri ortaklaşarak mücadelelerini yükseltmeye çağırıyoruz.”

ANF/BEHDİNAN




KONGRA GEL: Barış için ortak mücadele

KONGRA GEL Eşbaşkanlığı, 1 Eylül vesilesiyle yaptığı açıklamada, halkları tehdit eden IŞİD çetelerine karşı, tüm kesimleri Rojava devrimine sahip çıkmaya çağırdı.
1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle yazılı bir açıklama yayınlayan KONGRA GEL Eşbaşkanlığı, Kürdistan ve Ortadoğu halklarının barış gününü IŞİD çetesinin vahşi saldırıları altında karşıladığını belirtti. IŞİD çetelerinin katliamlarına göz yuman tüm güçlerin bunun ortağı olduğunu ifade eden KONGRA GEL, Kürt ortak savunma güçlerinin Kürtlerin özgürlük talebini duymak istemeyen bu güçlere Rojava ve Şengal’deki mücadelesiyle insanlık dersi verdiğini belirtti. Açıklamada, ‘’ABD ve AB bu yanlış politikalarından vazgeçmeli ve PKK’yi terör listelerinden çıkararak, PKK’nin şahsında Kürt halkına karşı işledikleri adil olmayan bu politikalara son vermelidir’’ denildi.

Barış için adım atılmalı
KONGRA GEL, Kürdistan’da kalıcı barış için AKP Hükümeti’nin çözüm sürecinin yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini belirtti. “Ya somut ve pratik olarak müzakere süreci başlatılır, ya da süreç telafisi oldukça zor olan yeni bir döneme girecektir’’ diyen KONGRA GEL, barış için Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın da özgürlüğünün sağlanması gerektiğini vurguladı. Açıklamanın devamında şöyle denildi: ‘’Hem ülkede hem de yurt dışında bulunan halkımız seferber olmalıdır. Süreç olağanüstüdür. Buna denk gelen bir mücadele temposu ile barışı ve özgürlüğü yakalamak için mücadelemizi yükseltmeliyiz… IŞİD çetelerinin saldırılarına karşı tüm Ortadoğu halkları için barış, özgürlük ve demokrasi projesi olan Rojava devrimine sahip çıkmak, kendisine insanım diyen herkes için en temel stratejik görevdir” dedi.

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.