Ormanlar savaş alanına çevriliyor!

Dosya Haberleri —

Doğa kıyımı

Doğa kıyımı

Mezopotamya Ekoloji Hareketi üyesi Derya Akyol ile iktidarın doğa talanını ve Kurdistan'daki yangınları konuştuk.

  • Cudi’deki yangın, insanların zaten iklim krizini derinden hissetmesi ve Akbelen'deki orman katliamıyla birlikte orman varlıklarının göz göre göre yok olmasından duyulan rahatsızlığın yarattığı kelebek etkisiyle gündeme oturdu. Bu yoğun gündemden kaynaklı Cudi’deki yangın söndürüldü. Ama hemen akabinde Lice’de bir orman yangını başladı.
  • Kurdistan’da bu anlamda yaşananları tamamen ekolojik bir kırım veya ekolojik bir saldırı olarak nitelendirmek yetersiz kalacaktır. Bu aynı zamanda bir toplumsal kırım politikasıdır. Bunların altında ormansızlaştırmayla birlikte insansızlaştırma politikalarının da yattığını biliyoruz. Aslında burada ekolojik varlıklar silah olarak kullanılıyor.
  • Ekolojik katliamlara herkesin birleşerek cevap vermesi gerekiyor. Cudi’yi de Akbelen’i de Dikmeceyi de savunmanın yolu birleşik mücadeleden geçiyor. Doğayı doğa olduğu için savunup direnişlerden sonuç alabiliriz. Evet, iktidar çok fazla saldırıyor ama böyle yaklaştığımız zaman biz onlardan daha güçsüz değiliz.

MİHEME PORGEBOL

AKP iktidarının temel karakterlerinden biri olan doğa düşmanlığı, seçimlerin akabinde tekrar hortladı. Geçtiğimiz hafta Kurdistan ve Türkiye’nin ana gündem konuları AKP ve yandaş şirketlerinin doğa talanı oldu. Çete şirketlere peşkeş çekilen Akbelen’deki ormanlık alanlar maden ocakları için talan edilirken 6 Şubat depremlerinden bu yana yeterli suyun bile sağlanmadığı deprem bölgelerinde tarım ve orman alanlarına sayısız iş makinesi ve inşaat ekipmanı getirildi. Hatay Dikmece’deki yurttaşlar daha depremin etkileriyle boğuşurken bir yandan da kolluk gözetiminde gerçekleştirilen talana karşı direnişe geçmek zorunda kaldılar. Akbelen’de de Dikmece’de de kolluğun eşlik ettiği talan sürerken Kurdistan’da da bir başka talan sürdü. Cudi’de başlayan orman yangınına devletin herhangi bir müdahalesi olmazken yangını söndürmek için harekete geçen halk engellendi, tehdit edildi. Çok geçmeden bu engellemelerin nedenini göz önüne serecek şekilde iddialar gündeme gelmeye başladı: “Cudi’yi asker yaktı.” Video ve tanık anlatımlarıyla da desteklenen bu iddia karşısında kimse şaşırmadı çünkü Kurdistan’da Kürt halkını imhaya dayanan politikalar çerçevesinde doğa talanı zaten devlet ve kolluk güçlerinin alışılagelmiş bir pratiğiydi.

Cudi söndü, Lice yandı

Konuyla ilgili olarak görüştüğümüz Mezopotamya Ekoloji Hareketi üyesi Derya Akyol da bu görüşü destekliyor. Cudi’deki yangının gündeme oturduktan sonra açığa çıkan tepkilerden ötürü nihayet söndürüldüğü bilgisini veren Akyol, “Yangın başladığından itibaren sosyal medyada çok fazla gündeme geldi. Cudi’deki yangın, insanların zaten iklim krizini derinden hissetmesi ve Akbelen'deki orman katliamıyla birlikte orman varlıklarının göz göre göre yok olmasından duyulan rahatsızlığın yarattığı kelebek etkisiyle gündeme oturdu. Bu yoğun gündemden kaynaklı Cudi’deki yangın söndürüldü. Ama hemen akabinde Lice’de bir orman yangını başladı. O da askeri bölgede başladı ve insanların ulaşabileceği bir alanda da değildi. Artık orman yakmalar her sene karşılaştığımız sistematik bir şeye dönüşmüş durumda” ifadelerini kullandı.

Orman yangınları tüm krizleri tetikliyor

Orman yangınlarının sadece ağaçların yanmasından ibaret olmadığını, bu yüzden herkesin temel meselesi haline gelmesi gerektiğinin altını çizen Akyol, “Sadece ağaçlarda binlerce yaşam alanı var ve yangınlar tüm bu yaşam alanlarının yok olması demek. Bu da ekolojik dengeyi tamamen etkileyen bir şey. Orman varlıklarının yok olması yalnızca ormanın bulunduğu yerdeki ekosistemi değil tüm yeryüzünü etkileyen bir durum. Bir silsile halinde gösteriyor etkisini. Orman yangını esnasında bir sera gazı salınımı ortaya çıkıyor. Bu da iklim krizine etki ediyor. Yangınlar en basit canlıdan en kompleks canlıya kadar tümünün yok olmasına yol açıyor. Bu da küresel ekolojik dengeyi bozuyor. Bununla da kalmıyor, iklim kriziyle birlikte diğer krizleri tetikleyen bir süreç söz konusu. Gıda krizinden bugün yaşadığımız ekonomik krize kadar hepsinde orman yakmaların etkisi var” dedi.

Yangınlar militarizm kaynaklı

Kurdistan’daki orman yangınlarının zaten yıllardır süren bir savaş stratejisinin devamı ve özel savaş politikasının gereği olarak devlet tarafından sistematik bir şekilde gerçekleştiğini söyleyen Akyol, orman yangınlarının genellikle askeri bölgelerde veya bir askeri operasyon sonucunda ortaya çıktığını vurguladı. Kurdistan’daki orman yangını gündemlerinden sonra dijital platformlarda dolaşıma giren videoların da bu işin sistematik yönüne dair bir ispat olduğunu belirten Akyol, “Yangınlardan sonra dolaşıma giren videoların güncelliğini yüzde yüz anlayabilmek mümkün değil ama yangınların çoğunlukla bir operasyon sonucu ortaya çıktığını biliyoruz. Dolayısıyla yangınların çoğunlukla militarizm kaynaklı olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu videolar bize başka bir gerçeklik daha gösteriyor. Her ne kadar eski veya farklı bir yerden olsalar bile Kurdistan’daki orman varlığına dönük saldırıların faşist zihniyetin bir sonucu olduğunu da ortaya çıkarıyorlar. Dolayısıyla doğal varlıkların yok edilmesinin bir savaş stratejisi olduğunu söylemek yanlış olmaz” dedi.