451 kişinin katili polis
- Son 17 yılda 290’u Kürt kentlerinde 451 kişi polisler tarafından katledildi. Öldürülen 98 çocuktan 90’ı Kurdistan’da. İlk sırada ise 68 ölüm ile Şırnak var. Ardından İstanbul, Amed, Mardin ve İzmir geliyor.
- Baran Tursun Vakfı Başkanı Mehmet Tursun, “Polis akademilerinde özellikle cezasızlıkla sonuçlanan, beraat kararları eğitim olarak sunuluyor. Polis 'kimi öldürsem de ceza almam’ mantığı ile eğitiliyor” dedi.
Türkiye’de devlet güçleri eliyle yüzlerce kişi hayatını kaybederken, cezasızlık politikası nedeniyle ya hiç ceza almıyorlar ya da ‘sembolik’ cezalarla tahliye ediliyorlar. Baran Tursun Vakfı'nın verilerine göre; 2007 yılından 2024'ün ilk 6 ayına kadar aralarında çocukların da olduğu 451 sivil polisler tarafından öldürüldü. Katledilenlerin yarısı çocuklar ve gençler. 0-25 yaş arası 223 kişi ya polis kurşunu ya polis aracının çarpması ya da gaz bombasıyla yaşamını yitirdi.
En fazla ölüm Şırnak’ta
Şırnak, 68 ölümle en çok ölümün yaşandığı yer olarak kayıtlara geçti. Şırnak’ı 54 ölümle İstanbul, 34 ölümle Amed, 21 ölümle Mardin ve 19 ölümle İzmir izledi. 451 kişiden 290 kişi Kurdistan'da, 161 kişi ise Türkiye illerinde öldürüldü. Veriler, katledilen 98 çocuktan 90'ının da Kurdistan'da katledildiğini gösteriyor.
Anne kucağında öldürdüler
MA’dan Semra Turan’a konuşan Baran Tursun Vakfı Başkanı Mehmet Tursun, ölümlerin birçoğunun yolda yürürken, okul ya da pazara giderken, parkta otururken, yatağında uyurken, anne kucağında yaşandığını kaydetti. "Kabahatler Kanuna Muhalefet" eden ya da "dur ihtarına" uymayan çok sayıda kişinin de polis kurşunuyla hayatını kaybettiğine işaret edenTursun, "Bu insanların hiçbiri polise şiddet uygulamadı, başkasının canına ve malına tehdit oluşturmadı. Silahlı çatışmaya girmediği halde polisler tarafından öldürüldü" dedi.
Kanıksanmış ve olağan!
Cezasızlık politikasının ölümlerin artmasında etkili olduğunu söyleyen Tursun, "Polis akademilerinde özellikle cezasızlıkla sonuçlanan, beraat kararları eğitim olarak sunuluyor. Bu kararları görerek mezun olan bir polis 'kimi öldürsem de ceza almayacağım' mantığı ile önüne çıkanı öldürebiliyor. Bu işin bir boyutu. Diğer tarafta ise polislerin öldürdüğü kişiler için kamuoyunda bir refleks yok. 451 kişi polis tarafından öldürülmüş, ama bu durum kamuoyunda kanıksanmış ve olağan sayılıyor" diye konuştu.
1-2 yıl ya da 2 bin TL ceza
Dünyanın çeşitli ülkelerinde polislerin sivilleri katletmesinin olağanüstü hal, bakanların istifası ve genel grevlere yol açtığını dile getiren Tursun, Türkiye'de bu ölümlerin kanıksandığını söyledi. Tursun, "Failler hakkında açılan davalar ya 1-2 yıl hapis cezası ya da bin-2 bin TL sembolik para cezalarıyla kapandı. Benim oğlum Baran'ı katleden polise de 2 yıl ceza verildi. Eğer Baran Tursun, Enes Ata, Resul İlçin gibi katledilenler için büyük bir toplumsal refleks oluşmuş olsaydı, polisler elini kolunu sallayarak, bu kadar insanı katletmemiş olacaktı" şeklinde konuştu.
Polis öyle öngörmüş!
Meclis'ten 27 Mart 2015'te geçirilen İç Güvenlik Yasası Tasarısı'yla polisin yetkisinin arttırıldığını hatırlatan Tursun, bu tasarı ile cezasızlığın temelini oluşturan öngörü, makul şüphe ve taktir yetkisinin yasalaştığını belirtti. Tursun, "Öngörü; biri eli cebinde yolda yürürse polis bunun cebinde bomba olabilir öngörüsünde bulunarak silah kullanabilir. Bu polisler mahkemeye gittiklerinde de öldürdükleri kişiler için 'Bizim öngörümüz bu şekildeydi' diyerek kendilerini savunuyorlar. İşte bütün bunların sonucunda polis ceza almıyor. Tasarının hayata geçirilmesiyle ölümler ve cezasızlık politikası arttı” dedi.
Bu soyut kavramların yasadan çıkartılması gerektiğini söyleyen Tursun, “Bu kavramlar yasada olduğu sürece yaşam hakkı ihlalleri, bugün 451 ise yarın binleri bulacaktır" uyarısında bulundu.
290’ı Kurdistan’da
Polis cinayetlerinin Kurdistan'da arttığına dikkat çeken Tursun şu detayları paylaştı: "Öldürülen 451 kişiden 290'ı Kürt illerinde, 161 kişi ise batı illerinde. Polisler tarafından öldürülen 98 çocuğun 90'ı da Kürt coğrafyasında. Kürt illerinde oranların fazla olmasının temel nedeni henüz çocuklukta aşılanmış Kürt düşmanlığıdır. Bu da bir devlet politikasıdır. Devletin Kürtlere karşı olan politikası sonucu polis öldürme yetkisi de baskıyı da serbest görüyor. Her türlü yasa dışı suçu uygulayabiliyor. Çünkü arkalarında devlet ve koruma mekanizması var." MA/İZMİR