Özgürleştiğinde tekrar buluşacağım

• Norveç Parlamentosu eski Milletvekili Erling Folkvord, Kürtlerin 40 yıllık dostu. Şimdiye kadar Öcalan ile birkaç kez görüşme fırsatı da bulan Folkvord, "tecrübeli ve bilge bir önder" olarak tanımladığı Öcalan ile özgürleşince tekrar buluşmayı umuyor.

 

Norveç Parlamentosu Kızılparti eski Milletvekili Erling Folkvord’un Kürt halkı ile dostluğu eskilere dayanıyor. Kürtlerle ilgili birçok çalışma ve kampanyada ismine rastladığımız Folkvord, "1993'te Norveç Parlamentosu’na seçildiğimde bir Kürt arkadaşım bana  (1993'te Kızıl Seçim İttifakı’ydı, bugünki Kızıl Parti) Kürt kurtuluş mücadelesini desteklemek için ne yapacağımızı sordu. Benim için Kürtlerle dayanışma böyle başladı" diyor.

Kürt sorununu, "Hem bölgesel güçlerin hem de Ortadoğu dışındaki büyük güçlerin Kürtlerin ulusal, kültürel ve demokratik haklarını tanımayı reddetmesi" olarak tanımlayan Folkvord, "Bütün bu devletler Kürtlerin haklarını hem birey hem de halk olarak tanımalı. Bu, çözüme doğru atılan ilk adım olacaktır" diye belirtiyor.

Bu noktada Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın önemli bir role sahip olduğunun altını ise şöyle çiziyor: "Demokratik konfederalizm fikrinin gelişmesine Öcalan'ın büyük katkısı olmuştur. Böylece, şu anda Kuzey-Doğu Suriye'de geliştirilmekte olan yeni sosyal sisteme de katkıda bulunmuştur. Türkiye’de Öcalan serbest bırakılmadan ve siyasi sürece katılmadan barışçıl, siyasi bir çözüm ihtimali görmüyorum."

Norveçli siyasetçi Folkvord, geçmişte birkaç kez Kürt Halk Önderi Öcalan ile de bir araya gelme fırsatı bulmuş: "Sayın Öcalan ile 1994 ve 1998 yıllarında birkaç görüşmem oldu. İlk defa Şam'da, son defa Suriye'de bir eğitim merkezinde görüştük. Kendisiyle sohbetler ve eğitim merkezinde öğrencilere yaptığı uzun konuşmalar, PKK'nın ideolojisini daha iyi anlamamı sağladı."

Öcalan’ın kendisinde bıraktığı izi anlatırken "En önemlisi; tecrübeli ve bilge bir önderle tanıştık" diyen Folkvord, "Özgür insanların özgür bir Kürdistan'da yaşaması gerekir. Apo özgürleşince onunla tekrar buluşacağım" diye ekliyor.

Fikirleri, egemenleri korkutuyor

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın rehin alındığından bu yana ağır tecrit altında tutulmasının Öcalan ideolojisinden duyulan korkudan olduğunu belirten Folkvord, "Büyük güçlerin liderleri, Öcalan'ın savunduğu fikirlerden korkuyor. Kadınlar için ortak liderlik ve güce sahip yeni toplum modelinden korkuyorlar. Tüm halkların, toplumun yönetime katılma konusunda aynı hak ve sorumluluğa sahip olduğu sistemden korkuyorlar. Rojava’daki yeni toplumsal düzenin tüm Ortadoğu halkları için bir rol model olabileceğinden çekiniyorlar" ifadelerini kullanıyor.

Rojava’ya çok sayıda ziyaret

Kuzey-Doğu Suriye’ye 2013 yılından bu yana 10’na yakın ziyarette bulunan Kızılparti eski Milletvekili Folkvord, "Orada yaşayan Araplar, Kürtler, Ermeniler, Süryaniler, Çerkesler ve Türkmenlerle yaptığım görüşmelerden çok şey öğrendim. Bölgesel güçlerin, Rusya ve Amerika’nın her türlü yıkım girişimine rağmen Özerk Yönetim, Suriye'nin tüm halkları için barışçıl ve demokratik bir gelecek için umut veriyor" diye ekliyor.

ABD’ye endeksli bir siyaset

Uluslararası güçlerin Kürt sorununda bağımsız bir politika izleyemediğini belirten Folkvord, Norveç hükümetinin de ABD’den bağımsız bir siyaset izlemediğine işaret ediyor. Folkvord, "ABD, 40 yılı aşkın bir süredir Türkiye’nin Kürt hareketini baskı altında tutması için en önemli destekçisi konumunda. Başlıca dış politika meselelerinde, Norveç hükümetleri şimdiye kadar ABD'den farklı bir yol seçmeye cesaret etmediler" diye belirtiyor.

OPCW inceleme yapmalı

Folkvord, "Türkiye'nin hem kimyasal silah kullanması hem de Suriye ve Irak'ta sivil halka yönelik günlük saldırıları da savaş suçudur. Hem Norveç hükümetinin hem de diğer devletlerin, Türkiye'nin savaş suçlarının soruşturulmasını talep etmek gibi açık bir görevi var" diyerek, harekete geçme çağrısında bulundu: "Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün (OPCW) kendisi hem Güney Kürdistan’da hem de Rojava'da kendi bağımsız incelemelerini yapmalıydı. Norveç de OPCW'yi bunu yapmaya teşvik etmeliydi."