Paris Katliamı terör kapsamına alınmalı

Yurt Dışı Haberleri —

Azad Doğan

Azad Doğan

  • CDK-F Eşbaşkanı Azad Doğan: Paris Katliamı üçüncü yılında. Fransa hükümeti, önümüzdeki dönem acilen soruşturmanın kapsamını genişletmeli, saldırının terör niteliğini kabul etmeli ve süreci şeffaf biçimde kamuoyuyla paylaşmalıdır.
  • Fransa, Kürtlerin güvenliği ve saldırının politik boyutunun ele alınmasında daha güçlü bir irade ortaya koymalı. Dosyanın terör kapsamı dışında tutulması, saldırının arkasındaki organizasyonel boyutun araştırılmasını engelliyor.

SELMA AKKAYA/PARİS

Evîn Goyî, Mîr Perwer ve Abdurrahman Kızıl’ın 23 Aralık 2022'de Fransa'nın Paris şehrinde bulunan Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi’nde katledilmesinin üzerinden üç yıl geçti. Aradan geçen zamana rağmen katliam tüm boyutlarıyla aydınlatılmadı ve Kürt kamuoyunun adalet talebi karşılık bulmadı. Fransa Demokratik Kürt Konseyi (CDK-F) Eşbaşkanı Azad Doğan, katliamın üçüncü yılında dosyanın münferit bir suç kapsamından çıkarılıp terör kapsamına alınması taleplerinin devam ettiğine dikkat çekti.

Gazetemize konuşan Doğan, ''Önümüzdeki dönemde atılması gereken en acil adım, soruşturmanın kapsamının genişletilmesi, saldırının terör niteliğinin kabul edilmesi ve sürecin şeffaf biçimde kamuoyuyla paylaşılmasıdır. Adalet sağlanana kadar mücadelemiz sürecektir'' dedi.

''Evîn Goyî, Mîr Perwer ve Abdurrahman Kızıl’ın katledilmesi, Fransa’daki Kürt toplumunun örgütlü yapısına, kültürel ve siyasal temsil mekanizmalarına yönelmiş planlı bir saldırıdır” diyen Doğan, şu bilgileri verdi:

“Hedefin bir Kürt kurumu olması, saldırının kolektif bir mesaj taşıdığını açıkça ortaya koyuyor. Aradan geçen üç yıl boyunca adalet talebimizi kararlılıkla sürdürdük. Ancak soruşturmanın ağır ilerlemesi, saldırının politik arka planının aydınlatılmaması ve kamuoyunun tatmin edici biçimde bilgilendirilmemesi, Fransa’nın bu dosyada ciddi bir siyasi irade eksikliği yaşadığını gösteriyor. İlgili kurumlarımız, Fransız makamlarıyla temaslarını sürdürdü. Taleplerimizi açık ve net biçimde ilettik. Ancak bugüne kadar sunduğumuz değerlendirmelerin dosyaya yeterince yansıdığını söylemek mümkün değil. Kürt halkının güvenliği ve saldırının politik boyutunun ele alınması konusunda Fransız makamlarının daha güçlü bir irade ortaya koyması gerekir.”

‘Bireysel suç’ değil

Katliamın açık bir devlet ihmali sonucu gerçekleştiğini belirten Azad Doğan, katil William Malet’in saldırıdan 11 gün önce tahliye edilmesinin bunun en somut örneklerinden biri olduğuna dikkat çekti:

''William Malet, 23 Aralık 2022’de gerçekleşen saldırının faili olarak kayıtlara geçti. Uzun yıllardır yabancı düşmanlığı ve ırkçı nefret söylemleriyle bilinen, geçmişinde göçmenlere yönelik şiddet suçları bulunan Malet’in kısa süre önce cezaevinden tahliye edilmiş olması, saldırının açık bir devlet ihmali sonucu gerçekleştiğini göstermektedir. Olayın yaşandığı ilk günden bu yana failin 'yalnız kurt' ya da 'akli dengesi bozuk bir birey’ olarak sunulması, gerçeği çarpıtmaya yönelik bilinçli bir yaklaşımdır. Bu söylem, Fransa’da giderek güçlenen ırkçı ve aşırı sağ ideolojik iklimi perdeliyor; politik şiddeti bireyselleştirerek devlet sorumluluğunu görünmez kılıyor. Yaşamını yitirenlerin aile avukatları, saldırının terör suçu kapsamında ele alınması talebiyle Fransız makamlarına üçüncü kez resmî başvuru yaptı. Başvurularda saldırının hedefi, ideolojik arka planı, Kürt kurumlarına yönelik süreklilik gösteren tehditler ve failin geçmişi ayrıntılı biçimde ortaya konulmasına rağmen, Fransız yargısı dosyayı ısrarla 'bireysel suç' çerçevesinde tutuyor. Son başvuruya ilişkin resmî yanıt henüz verilmedi. Bu ısrar, hukuki olmaktan ziyade politiktir. Dosyanın terör kapsamı dışında tutulması, saldırının arkasındaki ideolojik ve olası organizasyonel boyutun araştırılmasını engelliyor, böylece cezasızlığın kurumsallaşmasına hizmet ediyor.”

Deliller gecikti, sorular yanıtsız bırakıldı

Soruşturma sürecinde yaşanan somut ihmallerin dosyanın neden ilerlemediğini de açıkça ortaya koyduğunu vurgulayan Doğan, şu noktalara işaret etti: ''Bunlar arasında özellikle, failin evinin olaydan günler, hatta aylar sonra aranması, bu gecikme nedeniyle delil karartma ihtimalinin doğması, failin olası bağlantıları ve yönlendirmelerine dair kapsamlı bir inceleme yapılmaması, silahın temin sürecinin yeterince araştırılmaması, failin bilinen ırkçı geçmişine rağmen neden etkin biçimde denetlenmediğine dair soruların cevapsız bırakılması gibi başlıklar öne çıkıyor. Bu ihmaller, saldırının yalnızca önlenemediğini değil, aynı zamanda yeterince ciddiye alınmadığını da gösteriyor.”

Toplumsal ve politik bir saldırı

Azad Doğan, Kürtlere karşı işlenen suçların cezasız bırakılmasının devlet pratiğine dönüştüğünü söyledi ve ekledi: “Konuyu yalnızca mahkeme salonlarına hapsetmiyoruz. Toplumsal hafızanın diri tutulması, kamuoyunun bilgilendirilmesi ve politik sorumlulukların tartışılması temel yaklaşımımızdır. Fransa’daki Kürt toplumu, yıllardır anmalar ve demokratik eylemlerle adalet talebini canlı tutuyor. Üçüncü yıl dönümünde Kürt kamuoyuna mesajımız nettir; bu dosya kapanmadı ve adalet talebimizden vazgeçmedik. Adalet, yalnızca bireysel cezalandırma değil, hakikatin tüm yönleriyle açığa çıkarılmasıdır. Önümüzdeki dönemde atılması gereken en acil adım, soruşturmanın kapsamının genişletilmesi, saldırının terör niteliğinin kabul edilmesi ve sürecin şeffaf biçimde kamuoyuyla paylaşılmasıdır. Adalet sağlanana kadar mücadelemiz sürecek.”

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.