Pérez: CPT işkenceye ortak oluyor

Kadın Haberleri —

.

.

  • Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan mutlak tecridi değerlendiren avukat Francisca Pérez, CPT’nin oluşum amacını yerine getirmediğini belirterek, “Türkiye'nin Abdullah Öcalan'a yaptığı hukuksuz ve insanlık dışı muameleyi koruduğunu ve böyle yaparak işkencelere ortak olduğunu gösteriyor” dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan mutlak ağırlaştırılmış tecrit devam ediyor. Neredeyse iki yıldır hiçbir şekilde kendisinden haber alınamayan, ailesi ve avukatlarıyla görüştürülmeyen Öcalan için dünyanın birçok ülkesinde eylemler düzenleniyor, imzalar toplanıyor. Kürt gençleri ve kadınları tecridin kaldırılması için yürüyüşler yapıyor. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüne kavuşabilmesi için ise Fransa’nın Strasbourg kentinde 10 yılı aşkındır nöbet eylemi tutuyor. 

Son bir aydır da HDP milletvekilleri, İmralı işkence sisteminin kırılması, mutlak tecridin kaldırılması ve Türkiye’de özgür, eşit bir demokratik siyasetin gelişebilmesi için Adalet Bakanlığı’nın önünde nöbet tutuyor. Öcalan’a uygulanan tecridin sona erdirilmesi için uluslararası girişimler ise devam ediyor. 

7 farklı ülkeden delegasyon 

Geçtiğimiz günlerde aralarında hukukçu, gazeteci ve  akademisyenlerin de  bulundu 7 farklı ülkeden Tecride Karşı Uluslararası Delegasyon oluşturuldu. 

36 kişilik Tecride Karşı Uluslararası Delegasyon üyeleri ilk olarak 25-27 Ocak tarihleri arasında Türkiye’ye gelerek İstanbul, Amed ve Ankara’da temaslarda bulundu. 

Delegasyon üç günlük çalışması sonrası 28 Ocak günü, Taksim Hill Otel’de sivil toplum örgütleri ve siyasi parti temsilcileri ile “Uluslararası Tecrit” konulu forum gerçekleştirildi. Yapılan temasların sonuçlarının paylaşıldığı formda delegasyon üyeleri Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için ortak mücadele yürüteceklerinin mesajını verdi.

Temel haklara saygısızlık

İstanbul delegasyonunda yer alan avukat Francisca Pérez ağırlaştırılmış tecridin kaldırılması, CTP’nin rolü konularından JINNEWS’ten Marta Sömek’e konuştu.

Abdullah Öcalan'a İmralı Cezaevi’nde uygulanan ağır tecrit koşullarının insan haklarına aykırı olduğunu söyleyen Pérez, “Ayrıca kendini demokratik sayan herhangi bir ülkenin sahip olması gereken en temel hak ve koşullara tam bir saygısızlık gösterdiğini düşünüyoruz. Gerçek koşullar ancak işkence olarak tanımlanabilir” yorumunu yaptı.

Yükümlülük ve sorumluluktan kaçınılıyor

Francisca Pérez

Birleşmiş Milletler (BM) üyesi tüm ülkelerin insan haklarına saygı duymak ve uygulamak zorunda olduğunu vurgulayan Francisca Pérez, “Türkiye'nin BM'ye ait olmanın altını çizen koşullara uymaması, Türkiye'nin imzaladığı diğer anlaşmalara kadar uzanıyor ve bu, medeni ve yasal haklara ilişkin sorumluluk ve yükümlülüklerinden kaçındığı anlamına geliyor” sözlerini kullandı.

‘CPT işkenceye ortak oluyor’

Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT), Eylül 2022 tarihinde İmralı Cezaevi’ne yaptığını duyurduğu ziyaret ardından hiçbir açıklama yapmamasını da ele alan Pérez, “CPT bir yandan kendi işlevlerine tam bir saygısızlık gösteriyor ve yaratılma amacını yerine getirmiyor. Diğer yandan ise bilgi eksikliği nedeniyle siyasi taraf tutmanın Türkiye'nin Abdullah Öcalan'a yaptığı hukuksuz ve insanlık dışı muameleyi koruduğunu ve böyle yaparak işkencelere ortak olduğunu gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.

Cezaevlerine ilişkin bilgi topluyoruz 

Ziyaretleri kapsamında tutsaklar üzerindeki birçok hukuksuzluğu dinlediklerini söyleyen Pérez, “Cezaevlerinde insan haklarının gerçek durumu hakkında ve aynı zamanda tutsakların tutukluluk süreci ve yargılamalar sırasında maruz kaldıkları tüm süreçlerle ilgili olarak mümkün olduğunca fazla bilgi toplamayı amaçlıyoruz. Özellikle kadınların cezaevindeki durumu ve koşullarından, maruz kaldıkları cinsel istismar, saldırılar, günlük yaşam koşulları ve başta Abdullah Öcalan'ın durumu olmak üzere tutsakların tecrit sürecini çevreleyen tüm unsurlardan endişe duyuyoruz. Ayrıca Kürt nüfusu ve göçmen nüfusun durumunun vahim olduğunu ve her türlü hukuksuzluğa maruz kaldıklarını da görüyoruz” dedi. 

Türkiye ve uluslararası mekanizmalar işlevsiz

Francisca Pérez, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan ağırlaştırılmış tecridin sonlandırılmasına ilişkin ne Türkiye’deki adalet sistemi ne de uluslararası kurumların, insan hakları ve siyasi hakların savunulması noktasında görevlerini yerine getirmediğinin altını çizdi. Pérez, “Demokratik ilkeler ve en temel insan haklarına saygı çerçevesinde hiç kimse bu koşullara tabi olmamalıdır. Bir devletin demokratik ya da demokratik olmayan karakterini gösteren özellikler olan cezaevlerinin durumu da bunun iyi bir göstergesidir. Ayrıca Türk devletinin imzaladığı tüm farklı anlaşmaların üyesi olmak, insani, medeni ve siyasi hakları gözetmeniz ve savunmanız gerektiği anlamına gelir” sözleriyle tüm mekanizmaları görevlerini yerine getirmeye çağırdı.

Türkiye’yi durumu değiştirmeye zorlamalıyız

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan ağırlaştırılmış tecridin sonlandırılması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması gerektiğini vurgulayan avukat Francisca Pérez, “Türkiye'yi ne pahasına olursa olsun fiili durumu değiştirmeye zorlamak ve bu konuyu CPT'nin her üyesinin siyasi gündemine sokmak gerek” diye konuştu. 

HABER MERKEZİ

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.