Protesto değil devrim

Kadın Haberleri —

.

.

  • İran'da Jîna Amînî'nin katledilmesi ardından başlayan rejim karşıtı protestoları "devrim" olarak niteleyen Feminist for Jîna grubu üyesi, halkların ortak talebinin eşitlik ve özgürlük olduğunu söyledi.

ROJBİN KURT

Kadınlar Geleceğini Örüyor Ağı tarafından düzenlenen 2’nci Uluslararası Kadın Konferansı’na katılan ve Feminist for Jîna grubunun bir üyesi olan Farslı katılımcı, can güvenliği dolayısıyla ismini vermeden İran’daki direnişi değerlendirdi.

Halk direnişte ısrarlı

İkinci ayına giren direnişin, “rejimin protesto edilmesi” olarak değerlendirilemeyeceğini dile getiren Farslı konferans katılımcısı, bunun bir devrim olduğunu kaydetti. Halk ayaklanmasının süreklilik kazandığını, tüm baskılara rağmen insanların sokağa çıktığını ve direnişte ısrarlı olduğunu vurgulayan katılımcı, rejimin vahşice saldırılarına dikkat çekti. Her gün birilerinin rejim güçleri tarafından katledildiğini ve sürekli olarak cenaze törenlerinin yapıldığını söyleyen katılımcı, süreklilik kazanan direnişte rejimin kanlı saldırılarının arttığını dile getirdi. 

Küresel düzeyde destek gerekiyor

İran halkının yurt dışında yapılan destek eylemlerinin farkında olduğunu da söyleyen katılımcı, uluslararası alanda İran’da yaşananlara tepki verilmesinin rejimi politikalarını değiştirmeye yönelttiğini ya da en azından düşünmeye sevk ettiğini belirtti. Fakat bunun yeterli olmadığını desteğin hem bölgesel ve hem küresel düzeyde gerçeklemesi gerektiğini aktaran katılımcı yaptırımlara işaret etti.

Halkların talebi: Eşitlik ve özgürlük

İran’da halkların rejime ilk defa bu düzeyde hayır dediğini dile getiren katılımcı, taleplerin çokluğuna, çeşitliliğine ilişkin olarak da şöyle dedi: “İran farklı siyasi gündemleri olan renkli bir ülkedir. Hepsinin ortak noktası ve talebi İslami rejimi reddetmesidir. Çünkü bu rejim diğer etnik grupların taleplerini inkar ediyor. Bu ülkede Kürtler, Beluciler, Araplar var. Hepsi de rejimin cinsiyetçi politikalarına, ayrımcılığa karşı. Hepsinin ortak talebi, eşitlik ve özgürlüktür. Bu devrim sürecinin en önemli talepleri bunlardır.”

Başörtüsü rejimin besin kaynağı

Molla rejiminin değişiminin zor olduğunu ve yenilikler yapacağına inanmadığını dile getiren katılımcı, çünkü rejimin varlığını ataerkil bir zihniyetin üzerine kurduğunu, diğer cinsleri dıştaladığını kaydetti. ”Rejimin ana besin kaynağı kadınların vücudunun örtülü olmasından gelir. Eğer bu değişirse artık orası İslami bir Cumhuriyet olamaz” diyen katılımcı, diğer dini azınlıkların haklarının İran’da kabul görmediğini belirtti. Katılımcı, yapı gereği molla rejiminin iktidarda kalarak kendini değiştirmesinin mümkün olmadığını, toplumsal sorunları çözemeyeceğini dile getirdi. Katılımcı, rejimin anti-demokratik temellerden beslendiğini söyledi.

Devrim İran sınırlarının dışına taştı

Feminist for jîna grubunun üyesi olan katılımcı sözlerini şöyle tamamladı: “İran’da yaşananlar sadece İranla sınırlı değil. Artık “Jin jiyan azadî” bu devrimi İran sınırları dışına taşımıştır. Bu özgürlüğün güçlü bir çevirisidir. Bizlerin de sizler gibi özgürlük için mücadele etme hakkı vardır. Ben İran’da olup bitenlerle dünyadaki feminist gruplar ile bağlantı kuran bir kurumun üyesiyim. Bence önemli olan şeylerden biri de Türkiye’de Türk olsun Kürt olsun diğer toplumların İran’da neler olduğu ile ilgili gerçekten kuşku duyduklarını görmektir. Bu çok önemlidir. İran’da neler olup bittiğini görmeleri büyük önem taşıyor. Verdiğiniz tüm destek ve dayanışmadan dolayı size teşekkür etmek istiyorum.” 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.