Recmedilen Şemse’yi hatırladınız mı?

• Şemse Allak, 21 yıl önce tecavüze uğradı, tecavüzcüsüyle evlendirildi ve 5 aylık hamileyken erkek ittifakının kararıyla recmedilerek katledildi. Kadınları katleden erkeklerin ceza almadığını ve bunun erkek devlet politikası sonucu olduğunu belirten TJA Mêrdîn Sözcüsü Ayşe Bozan, tüm kadınlar için mücadele edeceklerini kaydetti.

ÖZNUR DEĞER-JİNNEWS/MÊRDÎN 

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne doğru giderken, geçmişten bu yana erkekler tarafından katledilen kadınlar da anılıyor. Eril zihniyet tarafından katledilen ve hafızalardan silinmeyen bir isim de Şemse Allak. 

Tecavüzcüsüyle evlendirildi

Mêrdîn’in (Mardin) Artuklu ilçesine bağlı Mensuriyê (Yalım) Mahallesi’nde yaşayan Şemse, 2002 yılında komşusu Halil Açıl tarafından tecavüze uğradı. Hamile kalmasıyla tecavüze uğradığı öğrenilen Şemse, evli olan tecavüz faili Halil Açıl ile dini nikahla evlendirildi.

Recmedildi

Ardından erkek kardeşleri ve abilerinin 5 aylık hamile olan Şemse’yi katletme kararı alması üzerine Şemse ile Halil 21 Kasım 2002’de Mensuriyê’yi terk etmek istedi. Şemse yolda erkek kardeşleri Rıdvan, Zülfikar ve Emrullah Allak’ın saldırısına uğradı. Taşlı ve sopalı saldırıya maruz kalan Halil Açıl olay yerinde hayatını kaybetti, recmettikleri Şemse’nin de öldüğü sanıp kaçtılar. Ağır yaralanan Şemse önce Mêrdîn Devlet Hastanesi’ne oradan ise Amed’e Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne kaldırıldı. Yaklaşık 7 ay boyunca yaşam mücadelesi veren Şemse, 7 Haziran 2003 tarihinde tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.   

Kadınlar tabutunu omuzladı

Kadın örgütleri ve hareketleri, 7 ay boyunca hastanede adeta nöbetini tuttuğu Şemse’nin tabutunu omuzlarında taşıyarak, kimsesizler mezarlığına gömülmemesi için Amed’de defnetti.

Erkek şiddetine karşı aylarca yaşam mücadelesi veren Şemse’nin adı daha sonra Amed Büyükşehir Belediyesi tarafından bir parka verildi. Şemse’nin akıllarda kalan ve var olan tek fotoğrafı ise hastanede yatarken çekilen kare.

Tecavüzcü fail ‘yanlışlıkla’ öldürülmüş

Recmedilmesinin ardından Şemse’nin ailesi ile Halil Açıl’ın ailesi barış yemeğinde bir araya geldi. Halil Açıl’ın ailesiyle barışan Şemse’nin ailesi yalnızca Şemse’nin öldürülmek istendiğini, Halil Açıl’ın “kaza” ile öldüğünü belirtti.

Ceza değil ödül

Katliamın ardından başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanan Şemse’nin abileri Mehmet Emin, Rıdvan ve Emrullah Allak 2006 yılında Mêrdîn’de görülen karar duruşmasında adeta ödül gibi ceza aldı. 

Mahkeme, faillerden Mehmet Emin Allak’a öz kardeşi Şemse’yi katletmekten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Ardından bu ceza “faili belli olmayacak şekilde insan öldürme” suçuna dönüştürülerek 15 yıl 10 aya indirildi. Üstüne takdiri indirim de yapan mahkeme, fail Mehmet Emin Allak'ın cezasını 13 yıl 2 ay 10 güne düşürdü. Halil Açıl’ı öldürmek suçundan da 27 yıl hapis cezasına çarptırılan Mehmet Emin Allak'ın cezası ağır tahrik gerekçesiyle önce 9 yıla, ardından “iyi hal” ile 7 yıl 6 aya düşürüldü. Fail Mehmet Emin Allak toplam 20 yıl 8 ay 10 gün hapis cezası aldı.

Rıdvan Allak Şemse’yi katletmekten önce 24 yıl, ardından “faili belli olmayacak biçimde insan öldürmekten” 12 yıl ve son olarak da “iyi hal” indirimiyle sadece 10 yıl hapis cezası aldı. Halil Açıl’ı öldürmekten ise önce 27 yıl ardından olayda tahrik olduğu gerekçesiyle 9 yıl, “iyi hal” indirimiyle de 7 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Rıdvan Allak toplam 17 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Önce ceza sonra tahliye 

Tutuklu 3 failden sonuncusu olan Emrullah Allak ise Şemse’nin katledilmesi suçundan önce 24 yıl ceza aldı. Ardından, “faili belli olmayacak şekilde insan öldürmek” gerekçesiyle cezası 12 yıla düşürüldü. Buna da iyi hal indirimi eklenerek ceza 10 yıla indirildi. Halil Açıl’ı öldürmekten ise önce ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Daha sonra olayda faillere yardım ettiği gerekçesiyle cezası 12 yıla düşürüldü. Olayda ağır tahrik olduğu gerekçesiyle cezası 3 yıla, “iyi hal” indirimi de uygulanarak 2 yıl 6 aya düşürülen fail Emrullah Allak, toplam 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, failin tutuklu kaldığı süreyi göz önünde bulundurarak tahliyesine karar verdi.

Azmettiriciler serbest

Faillerden Şemse Allak'ın kardeşi Şeyhmus Allak’ın firarda olması nedeniyle dosyasının ayrılmasına, diğer fail Şeyhmus Allak’ın ölmesi nedeniyle dosyasının kaldırılmasına, failler Zülfikar, Osman, Ferhan, Yunus Allak ve Salih Akgün’ün ise “delil yetersizliğinden” beraatlarına karar verildi.

Şemse Allak davasından yargılanan tüm failler şu anda serbest ve cezasızlık politikalarıyla ödüllendiriliyor.

 

 

21 yıl geçti, zihniyet değişmedi

21 yıl geçmesine rağmen Şemse’nin ardından Mêrdîn’de artan kadın katliamlarına dikkat çeken Tevgera Jinên Azad (TJA) Mêrdîn Sözcüsü Ayşe Bozan, bundan 21 yıl önce Şemse’nin katledildiğini hatırlatarak bu zihniyetin bin yıllardır devam ettiğini vurguladı. 

Ayşe, “Yaşamın her alanında bu sorunla karşı kaşıya kalıyoruz. Şemse genç bir kadındı ve mağdurdu. Tecavüze uğradı ve erkek ittifakı tarafından katledildi. Mêrdîn’de artık kadına yönelik şiddet bir politika olarak yer alıyor. Şemse’nin katledilmesinin ardından köylüsü ve akrabası olan N.Ç. olayı yaşandı Mêrdîn’de. N.Ç. bir çocuk olmasına rağmen çok sayıda kişinin tecavüzüne maruz kaldı” dedi.

Kadın üzerinden var olan sistem

Cezasızlık politikasına dikkat çeken Ayşe, “Kadınları katleden erkekler ceza almıyor, cezasızlık politikasıyla ödüllendiriliyor. Bu durum erkek devlet eliyle uygulanan bir politika. Yakın zamanda 4 çocuğu taciz eden uzman çavuş tahliye edildi. Dêrik’te kadınlar korucu ve uzman çavuşlar tarafından tecavüze maruz kaldı. Ancak sistem arkalarında olduğu için onlara dokunulmuyor. Sistem kendini Kürt kadını üzerinden var etmeye çalışıyor. Süleymaniye, Şengal, Paris ve Cizîr’de özgürlük için mücadele eden, direnen kadınlar katledildi. Her yerde aynı sistem uygulanıyor. Kadını katleden failler cezalandırılmıyor. Aksine destek olunuyor” ifadelerini kullandı.

Mücadele sürecek

Ayşe, kadınların büyük bir direniş yürüttüğünün altını çizerek sözlerini şöyle sonlandırdı: “Arkadaşlarımız özgürlük davasını, direnişinin bedelini canıyla ödedi. Bu arkadaşlara borçluyuz ve davalarının takipçisiyiz. Yaşamın her alanında seslerini yükseltmeye devam edeceğiz. Mücadelelerini ve direnişlerini büyüteceğiz. Kadın hakları ve kazanımları için mücadelemizi büyüteceğiz.”