Rehine

• Güney Kafkasya'da İran'la Azerbaycan arasında da sürtüşmenin arttığına dair basına yansıyan haberler var. Özellikle ABD ve İsrail tarafından arzulanan bir gelişme olarak bu bölgede paylaşım savaşının tırmanma olasılığı maalesef güçlü.

Geçtiğimiz hafta 3. Dünya Savaşı'nın Ukrayna cephesiyle ilgili yaşananlar adım adım nükleer savaşa yaklaştığımızın işaretlerini veriyor. Hali hazırda en azından sıcak çatışma bölgelerinde insanlar büyük sıkıntılar içinde yaşıyor. Savaşın nükleer boyuta taşınması bu süreci ister istemez dünya çapında katlayarak derinleştirecektir. Geleceğin yok edilmesinin sorumluluğu ve sonuçları elbette sadece "savaşa dur" demek yerine şu ya da bu gerekçeyle savaştan yana taraf olanlara ait olmayacak, hepimiz aynı çukura yuvarlanacağız.

Geçen hafta,  İngiltere'nin Ukrayna'ya tanklara karşı kullanılan zayıflatılmış uranyumlu mermiler sevk ettiği bilgisi basına yansıdı. Çin'in desteğini almış Putin yönetimi bu hamleyi adeta sevinmişçesine Belarus'a taktik nükleer silah yerleştirecekleri açıklamasıyla karşıladı. Putin'in gerekçesi de hazırdı; "ABD bunu onlarca yıldır yapıyor. Taktik nükleer silahlarını müttefik ülkelerinin topraklarında uzun süredir konuşlandırıyor" dedi. Gerisi NATO ile Rusya arasında karşılıklı suçlamalar içeren laf kalabalığından ibaret. Fakat sözler ve yapılanlar kim ne iddiada bulunursa bulunsun "savaşa dur" diyecek bir ima dahi içermiyor.

Nükleer silahlar şu an kullanılmasa dahi savaşın tarafı olan ülkelerin insanlarının yanı sıra aslında dünyanın bütününü rehine haline getiriyor. Militarizmin hele de nükleer yönünün ön plana çıktığı bir dünyada ister istemez iyimserlik zor olacaktır.

Savaşın Güney Kafkasya cephesinde ise ciddi gerilimler var. TC destekli Azerbaycan, Dağlık Karabağ'da geçen hafta bazı mevzileri işgal etti. Rusya'dan geri çekil talebi olsa da henüz bir kıpırdama yok. 12 Aralık'tan bu yana Laçin koridorunun blokajı ise sürüyor. Aliyev hanedanlığı Dağlık Karabağ'ın kalan kısmının işgali için fırsat kolluyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (ICC) Putin'i tutuklama kararı çıkarması sonrası Ermenistan ciddi bir açmazla karşı karşıya kaldı. Erivan tarafından karar onaylanırsa Putin pekala işgali kolaylaştıracak adımlar atabilir.

Yine Güney Kafkasya'da İran'la Azerbaycan arasında da sürtüşmenin arttığına dair basına yansıyan haberler var. Özellikle ABD ve İsrail tarafından arzulanan bir gelişme olarak bu bölgede paylaşım savaşının tırmanma olasılığı maalesef güçlü.

Post-modern karakterli yeniden paylaşım savaşının tarafı olan parodiye dönüşmüş "demokrasi"lerin yöneticileri bugünün dünyasında özellikle ideolojik anlamda ciddi bir kriz içindeler. Yarına ilişkin bırakın dünyanın genelini, kendi vatandaşlarına dahi bir şey vaat edemez durumdalar. Söyleyecek sözleri yok. Din, milliyetçilik, uyuşturucular vb. şeyler bir yere kadar işlevli. Özellikle aç zihin ve karınları bunlar doyurmaya yetmiyor. O yüzden egemen aklın hizmetindeki politikacılar kitlelere mal olmuş devrimci değer ve sloganların içini boşaltarak kanlı eylemlerine katık etmeye çalışıyorlar. Kursaklarında kalmasını sağlamadığımız sürece de bu oyunu sürdürecekler.