Rektörün otopsi odasında ne işi var?
Kadın Haberleri —

- Rojin’in ablası Elif Kabaiş: "Otopsi sırasında rektör otopsi odasına giriyor. Sen bir eğitimcisin, sen bir tıpçı değilsin. Senin otopsi odasında ne işin var? Rektör neden hesap vermiyor?”
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1’inci sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş’in 15 Ekim 2024’te Van Gölü sahilinde cansız bedeninin bulunmasının üzerinden bir yıl geçti. Adli Tıp Kurumu (ATK), mahkemenin talebine rağmen aylarca sakladığı bilgileri 10 Ekim 2025’te açıkladı: Rojin’in bedeninde bulunan iki erkeğe ait DNA’nın biri göğüs, diğeri ise vajinanın iç bölgesinde tespit edildi. Bu bilgiler, olayın intihar değil cinayet olabileceği şüphelerini güçlendirirken, Türkiye ve Kürdistan’da düzenlenen yürüyüşlerle ATK’nin tutumu protesto edildi. Aile, avukatlar ve kamuoyu, “Rojin’e ne oldu?” sorusunun yanıtını arıyor.
ATK neyi sakladı bizden?
Rojin’in ablası Elif Kabaiş, ATK’nin DNA bilgilerini gizlemesine ve yetkililerin “intihar” iddiasında ısrar etmesine tepki gösterdi. Elif Kabaiş, "Artık Rojin’in intihar etmediği açığa çıktı. Buradan soruyoruz: 2 erkek DNA'sı kime ait? DNA'sı bulunan o 2 erkek neden bulunmuyor? Rektör neden hesap vermiyor? Biz başından beri 'Rojin intihar etmedi' diyoruz. Bir de otopsi sırasında rektör otopsi odasına giriyor. Sen bir eğitimcisin, sen bir tıpçı değilsin. Senin otopsi odasında ne işin var? Van valisi daha otopsi yapılmadan babama diyor ki: 'Senin kızın intihar etti. Bunu böyle kabul et Nizamettin Efendi.' Daha otopsi bile yapılmadan ne hakla bunu söyleyebilir?" diye konuştu.
ATK'nin aylarca ablasının bedeninde bulunan 2 erkeğe ait DNA'nın vücudun hangi bölgesinde bulunduğunu açıklamadığını hatırlatan Elif Kabaiş, "ATK neyi sakladı bizden? Neden sakladı? Ben inanıyorum ki kamuoyunun baskısı ve halkın emeğiyle beraber bu olay açığa çıkacak. Bu 2 erkek DNA'sı neden çıkmıyor ortaya? Bu çıkarsa sonrası da çıkar mutlaka. Bizden bunu neden saklıyorlar? Benim çağrım şu: 2 farklı erkek DNA'sı kime ait? Bir yıldır soruyorum. Yıllar geçse de asırlar geçse de ben buradan tekrar Rojin'e ne oldu diyeceğim. Ta ki adalet yerini buluncaya kadar" ifadelerini kullandı.
Devlet gerçeği örtbas ediyor
Rojin’in arkadaşı Cemile Eray ise, “Rojin yaşamı seven, ailesine bağlı biriydi. Öğretmen olmak istiyordu, babasına destek olmayı planlıyordu. İntihar süsü vererek ailenin olayın peşini bırakmasını istediler. MOBESE kamerası var. Hiçbir şekilde görüntü yok. Silindiği belli zaten. Niye yok? Bu olay evde yaşansaydı ailenin yakasını tutarlardı. Ama üniversite ortamında olduğu için devlet bunu saklıyor, yapanı koruyor. Bizler sonuna kadar faillerin açığa çıkması için mücadele edeceğiz. Bir yıl geçse de beş yıl geçse de, asırlar geçse de biz davamızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Bu mücadeleden vazgeçersek başka cinayetlere zemin hazırlayacağız" şeklinde konuştu.
Kadın cinayetlerinin üstü kapatılıyor
Amed Barosu avukatı Raperin Akengin, iki erkeğe ait DNA’nın göğüs ve vajina bölgesinde bulunmasına rağmen ATK’nin “cinsel saldırı ihtimali yok” açıklamasını eleştirdi. Raperin Akengin, "ATK bunu neye dayanarak söylüyor? Biz biliyoruz ki bu coğrafyada birçok kadın ölümü gerçekleşiyor ve bu kadın ölümlerinin birçoğu da maalesef cinsel saldırı sonucu gerçekleşiyor" dedi. Rojin Kabaiş dosyasında Amed ve Wan baroları olarak taleplerinin bu dosyanın "cinsel saldırı" boyutuyla genişletilmesi olduğunun belirten Raperin Akengin, " Birçok kadın cinayetinin sürekli üstü kapatılıyor. Biz umut ediyoruz ki kadın katliamlarında intihar süsü verilerek üstü kapatılmaz" ifadesinde bulundu. AMED
***
AKP ve MHP’den önergeye ret
TBMM Genel Kurulu’nda, DEM Parti’nin üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümünün araştırılması amacıyla sunduğu önerge, AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
DEM Parti Hakkari Milletvekili Öznur Bartın, önergenin gerekçesini açıklarken, Adli Tıp raporlarındaki çelişkilere dikkat çekti. Öznur Bartın, olayda devlet kurumlarının sorumluluğunu da vurguladı.
CHP Sakarya Milletvekili Ayça Taşkent ise, kadın cinayetlerinde cezasızlık kültürünün sürdüğünü belirterek şunları söyledi “Rojin’in yaşam hakkı elinden alındı. Cinayetlerin faili sadece bireyler değil; kadını ikincil gören zihniyet, cezasızlığı olağanlaştıran sistem ve suskunlukla beslenen bir düzendir.
Kadına yönelik şiddet araştırma önergelerinin defalarca reddedildiğini biliyoruz. Bu önergeleri reddedenler, bu cinayetlerdeki sistematik paylarını da itiraf ediyorlar.”
AKP İstanbul Milletvekili Adem Yıldırım ise önergeye karşı çıkarak, yeni bir komisyona gerek olmadığını savundu:
“Her şüpheli kadın ölümü bir cinayet değildir; her şüpheli insan ölümü bir cinayettir. Kadın ve erkek ayrımı üzerinden cinayetleri yarıştırmayalım.” ANKARA













