Şamîran şimdi yalnız

Toplum/Yaşam Haberleri —

SAMIRAM

SAMIRAM

  • Dağı, deresi, ağaçları, bahçeleri ve kayalıklarıyla Kürdistan’dan bir parçayı andıran Şamîram, Laleş’ten sonra Ezîdîlerin bir diğer kutsal mekanı. Birçok dine ev sahipliği yapan Şamiram, 50 hanelik bir nüfusu kalmasına rağmen, ziyaretçilerini büyülemeyi sürdürüyor.

 

Hristiyanlar, Nasıralı İsa’nın doğduğu mağarayı ve Meryem Ana Kilisesi’ni, Müslümanlar Kâbe’yi, Yahudiler, Ağlama Duvarı’nı ve Ezîdîler ise Laleş’i kutsal mekânları olarak kabul eder. Ezîdîlerin Laleş dışında kutsal saydıkları bir mekân da Ermenistan’da bulunan Şamîram köyüdür. Kars’a 15 kilometre, Erivan şehir merkezine ise 25-30 km uzaklıkta. 1990’a kadar 600 hanelik bir köy olan Şamiram, aldığı göç ve sürgünler nedeniyle şimdi 50 hanelik bir nüfusu tek kalmış durumda.

 

Laleş’in küçük bir örneği Şamiram’da

Köye girdiğinizde, köyün ortasında bulunan heykel bütün görkemliğiyle ben buradayım diyor. Heykelin Laleş gibi dört köşesi bulunuyor. Ona baktığınızda Laleş’in küçük bir örneği gözünüzde canlanıyor olması insana bambaşka bir duygu veriyor. İşte Ezîdîler, kutsal kitap Mezhefa Reş, Zerdüşt, Güneş ve Melekê Tavus’un görüntülerinden oluşan bu heykeli kutsuyorlar. Heykelin önünde eğilip, öpüp ve dua eden Ezîdîler, Meleke Tavus’a söz vermişlerse, adak adayacaklarsa buraya gelir ve dualarını buradan göğe yükseltirler.

 

Zinarê Kun’daki delikli taş şifa dağıtıyor

Sadece köyün ortasındaki Êzidîlerin kutsiyeti olan heykel değil, Şamîram diğer inançlar bakımından da bir ziyaretgah yatağı olma özelliği taşıyor. Köyün bir başka kutsanan yeri ise Zinarê Kun’dur (Delik Kaya). Zinarê Kun köyün batısında bulunuyor. Bu kayada iki delik var. Hastalanan ya da ciddi bir rahatsızlığa yakalanan çocuklar o deliklerden iki defa geçiriliyor. Dini inançlarına göre hiçbir yerde çare bulamayan hastalar, hastalıklarına bu delikten iki defa geçtikten sonra derman buluyor ve iyileşiyorlar. Bu kaya kutsal olarak görülüyor ve daha önceden burada yaşayan Müslüman Kürtler arasında da burası kutsal olarak görülüyormuş. Zinarê Kun’un yanında yer alan bir çeşme de aynı şekilde kutsal görülüyor.

 

Meryem Ana heykeli ve şifalı çeşme

Şifa dağıtan bu taşın aşağısına baktığınız da Hıristiyanlar tarafından yapılan Meryem Ana’nın küçük bir heykelini görürsünüz. Biraz yukarısında da bir çeşme bulunuyor. Bu çeşme de kutsal sayılıyor. Köyün suları kesildiği zaman kadınlar omuzlarına uzunluğuna bıraktıkları bir çubuğu bağladıkları kovalarla buradan su çekiyorlar. Su hem ihtiyacı karşıladığı hem çok temiz ve sağlıklı olmasından kaynaklı köylüler için ayrı bir öneme arz ediyor.

 

Sur’dan geriye bir şey kalmamış

Şamîram’da surlarla çevrili bir de kale var. Restore edilmediği için harabe haline gelmiş. Bu kalenin Asurilere ait olduğu tahmin ediliyor. Ancak buraya “Şamîram Kalesi” deniliyor. Siyah ve büyük taşlardan yapılmış olan kalenin etrafı köyü saldırılara karşı koruması için surlarla örülmüş. Ancak geçmişten bugüne surun taşları kalmamış. Köyün yukarısında Asurilerin, Müslüman ve Êzîdî Kürtlerin türbeleri de bulunuyor. Êzidî Kürtlerin türbelerindeki heykeller dikkat çekiyor. Yusuf Bey’in (Ermenistan’daki ilk Kürt parlamenteri) türbesi en yukarıda olduğu için köyün nöbetini tutarcasına kuşbakışı köye bakıyor.

 

Stalin sürgün etti

Türklerin katliamından kaçan Kürtler bu köye 1918 yılında yerleşmiş. Stalin döneminde köyde yaşayanların büyük kısmı Sibirya’ya sürgün edildi. ERİVAN

 

 

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.