Sanat alanına büyük görev

• Özgürlük İçin Sanat İnisiyatifi kurucularından Lisa Çalan, "Sürecin toplumsallaşmasında biz sanatçılara sorumluluk düşüyor” dedi.

MA'ya konuşan Çalan, ‘Barışmak nedir, nasıl bir barış inşa edebiliriz?', ‘Demokratik bir toplum nasıl inşa olur?’ ve ‘Bizler için ne anlam ifade ediyor’ konuları üzerinde durduklarını belirterek, şunları söyledi: "Yaptığımız bir toplantıda, barışa yönelik hiç filmimizin olmadığını ve hiç konumuz dahi olmadığını söyledik. Kürdistan’da barışa dair bir motif bulamazsın. Hepsi savaşa yöneliktir. Çünkü son 50 yıldır ağır bir savaş yürütüldü. Tüm sanat anlayışımız bu savaşı, yarattığı acıyı anlatabilmek üzerine kuruluydu. Bugün fark ediyoruz biz barışı hiç sanatta işleyememişiz. Bu da zaten savaşın yarattığı tahribatı gösteriyor.” 

Hafızamız böyle inşa edildi 

Kürt sanatçıların eserlerinde işlediğini konuların başında savaş, sınır, dil, kadın, çocuk, yoksulluk ve asimilasyon politikaları olduğunun altını çizen Lisa Çalan, “Çünkü başka bir şey deneyimleyemedik. Bizim hafızamız sadece savaş ve mücadeleyle inşa edilmiş. Bu yüzden biz Kürt sinemasına ‘Diren sinema’ diyoruz. Direniyor, kendini var etmeye çalışıyor. Son 10 yıla baktığımızda üretimler azaldı, birçoğu Avrupa’ya gitti. Haliyle savaşın etkileri çok derindi ve ciddi kırılmalara yol açtı” diye konuştu. 

Yüzleşmek gerekiyor

Tüm bu yaşananları bertaraf etmenin bir yolu olduğunu ve barışı sanat ile anlatacaklarını belirten Lisa Çalan, bunun da örgütlenmek olduğunu söyledi. Barış söylemi etrafında yeni bir öz oluşturmanın gerektiğini kaydeden Lisa Çalan, “Buradan çıkmanın tek bir yolu var o da yüzleşmektir. Özellikle Türkiye cephesinde bununla yüzleşmek gerekiyor. Sen yüzleştikten sonra tekrar bir araya gelerek, yeniden söz kurarsın” dedi. AMED