Savaşa karşı birlik zamanı
Türk devletinin Kuzey Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına yönelik olarak tüm dünyada Kürdistanlılar ve dostları ayaktayken, sanatçılar da savaşa karşı mücadelelerini yükseltiyorlar.
Türk devletinin, Kuzey-Doğu Suriye’yi işgal saldırılarına tepki gösteren Kürt sanatçılar, soykırımcı devlete karşı birliğin zorunluluğunu vurguladı. Kürt sanatçı Bermal Çem, Kürt halkının önemli ve kritik bir dönemden geçildiğini belirterek, “Kuzey-Doğu Suriye, bir soykırım saldırısıyla karşı karşıya. Maalesef bugün Bakurê Kurdistan’da yeterli bir tepki yok. Nerede olursa olsun Kürtlerin bu soykırım saldırılarına karşı sesini yükseltmesi, kazanım ve değerlerini korumak ve savunmak için ayağa kalkması gerekir. Bakur’un direniş ruhunun canlanması lazım. Bu önemli süreçte Kürt sanatçılar da öncülük yapmalı” dedi.
Herkes Rojava için ayağa kalkmalı
İşgalci Türk devletinin her gün katliamlar yaptığını kaydeden Çem, şunları söyledi: “Çocuk, kadın, genç ve ihtiyar ayırmaksızın insanlarımız katlediliyor. Vicdanı olan herkesin Türk devletinin bu vahşetine karşı ayağa kalkması ve Rojava’ya sahip çıkması gerekir. Kürt halkının kazanım ve değerlerinin savunulması için ulusal direniş geliştirilmeli. Yapılması gereken şey Kürdistani direniştir. Rojava kaybedilirse Bakur, Başûr ve Rojhılat’ı da kaybederiz. Tüm Kürt parti ve örgütleri siyasi düşüncesini bir tarafa bırakıp Rojava için ayağa kalkmalı. Artık ulusal birlik vaktidir.”
Siviller katlediliyor
Sanatçı Azad Bedran da Kuzey-Doğu Suriye’ye bir işgal saldırısının yapıldığının altını çizerek, “Türk devleti, yüz yıldır Kürt halkının bir statü ve hak sahibi olmasını engelliyor. Kürtler bu zulmü kabul etmiyor. Yüz yıl önceki Kürtler değiliz. Kürtler insanlık düşmanı DAİŞ’e karşı nasıl başardıysa yine başaracak. Kürt halkı hiçbir zaman savaş isteyen taraf olmadı. Savaş hiç kimseye fayda sağlamaz. Kürtler varlık mücadelesi veriyor. Türk devletinin gerekçelerinin tümü yalandır. Hedef Kürt halkının kazanımlarıdır. Halka karşı savaş ilan edilmiş ve her gün siviller katlediliyor” şeklinde konuştu. Tüm Kürt parti ve örgütlerinin siyasi ihtilafları bir yana koyup bu vahşi saldırılara karşı birlik olmasını isteyen Bedran, bir an önce Kürt Ulusal Kongresi’nin toplanması ve Kürt birliği için somut adımların atılması gerektiğini vurguladı. Bedran, “Kürt halkı da bütün unsurlarıyla bu işgalci saldırılara karşı ayağa kalkıp Rojava’ya sahip çıkmalı” dedi.
Her Kürt karşı koymalı
Kürt dengbêjlerinden Naif Munisi ise Kürt halkına zulüm yapıldığını, kanı ve canıyla zalimlerden kurtardığı topraklarının yeniden işgal edilmek istendiğini belirterek, şunları ifade etti: “Her Kürt bu işgale karşı çıkmalı. Bu, insan olma sorumluluğudur. Devlet sivillere saldırmadığını iddia ediyor. Soruyorum; siviller nerede yaşıyor, bombaladığınız yerler sivil yaşam yerleri değil mi? Kürtlerin bu katliamları görmesi ve zulme karşı ayağa kalkması gerekir.”
Zafer müjdesi birliktir
Sanatçı Cömert de nerede bir Kürt kazanımı varsa işgalci devletin hemen saldırıya geçtiğine işaret ederek, “İşgalci devlet yıllardır Kürt halkının kanını emiyor ve doymuyor. Türk devleti sadece bugün değil, tarih boyunca Kürt halkına karşı katliamlar yapıyor. Kürtler yaşadıkları her yerde bu işgale karşı ayağa kalkmalı. Birlik ve beraberlik vaktidir. Tüm parti ve örgütler toplanıp saldırılara karşı birlik oluşturmalı. Omuz omuza verip direnişte yer almamız gerekir. Özgürlük ve zaferin müjdesi, birliktir” dedi.
Savaş acı demektir
Sinema sanatçısı Nazmi Kırık, “Savaş yıkımdır, çocukların olması, annelerin acı çekmesidir. Savaşta kazanan olmaz. Nerede olursa olsun savaşlara karşı çıkmalıyız. Kürtler ve Türkler olarak birbirimizle sorunumuz yok. Kardeşçe yaşayabiliriz. Bir sanatçı olarak savaşın bir an evvel bitmesini diliyorum” ifadelerini kullandı.
KÜLTÜR SERVİSİ
