Sebahat Tuncel: Umutsuzluğa kapılmaya hakkınız yok

Sebahat Tuncel

Sebahat Tuncel

  • Sincan Cezaevi’nde 6 Kasım 2016’dan bu yana rehin tutulan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) önceki Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski milletvekili Sebahat Tuncel, cezaevlerinde yaşanan sorunların ciddiyetine ve buna karşı yürütülen direnişi anlatarak, dışarıdakilere seslendi.

Türkiye Anayasası’nın ve yasaların özünün özgürlükçü değil yasakçı olduğuna dikkat çeken Tuncel, “Yasaklar üzerine kurulmuş, farklılıkları yok sayan, faşist anayasa maddeleri -ki yürürlükte olan Anayasanın bir darbe Anayasası olduğunu unutmamak gerekir- düşünce ifade, özgürlüğü eylem, örgütlenme, siyaset yapma özgürlüğü Türk-ulus milliyetçi ve cinsiyetçi politikalarının sınırına kadardır” hatırlatmasında bulundu.

Bianet’e konuşan Tuncel, Kürtlere, sosyalistlere, muhaliflere karşı çıkarılan Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) ise ikinci anayasayı gerekli gördüğünü ifade ederek, “Zaten sınırlı olan özgürlük alanı TMK ile daha da daraltılıyor” vurgusunu yaptı.

Cezaevleri laboratuvar görevi görüyor

“Türkiye’deki ayrımcı, cinsiyetçi, milliyetçi yasalar hem mahkemelerin kararına hem de kararlar sonrası uygulamalara yansıyor” diyen Tuncel, cezaevlerinin, bu uygulamaların nasıl bir şiddete dönüştüğünü göstermesi açısından bir laboratuvar görevi gördüğünün altını çizdi.

Tuncel, Yüksek Güvenlik cezaevlerinde tecrit ve izolasyona dayalı politikaların devreye konulduğunu ifade ederek Gözlem Kurullarıyla ilgili, “İdare Gözlem Kurulularına verilen geniş yetkiler hak gasplarının alanını da genişletiyor. İdare Gözlem Kurulları kendisini mahkeme yerine koyup paralel yargılama yapma, sağlık kurulu gibi davranma hakkını kendisinde görüyor” dedi.

Keyfi doldurulan seyir defterleri

İdare gözlem kurullarının en temel insan hakkı ihlalinin ise tutsakların tahliyelerini uydurma gerekçelerle erteliyor olması olduğuna dikkat çeken Tuncel “Bulunduğum Sincan kadın cezaevinde özgürlükleri elinden alınan 12 arkadaşımız var. Mahpuslar için ‘seyir defteri’ oluşturan İdare Gözlem Kurulları seyir defterini keyfi olarak dolduruyor ve tahliyeleri engelliyor. Bu kararlara yönelik infaz hakimliklerine yapılan itirazlarda aynı zihniyetle reddediliyor” ifadelerini kullandı.

İnfaz yasası için çalışma yürütülmeli

Tuncel söz konusu hukuksuzluğa karşı dışarıda kamuoyunun oluşmasının elzem olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Bir yandan insan hakları savunucularının, infaz yasasının özgürlük ve eşitlikçi bir perspektifle hazırlanması için çalışması, diğer yandan da acil olarak infazlarını tamamlamış kişilerin tahliyesi için kamuoyun oluşturulması gerekiyor.” ANKARA

 

*****

Kadın hareketlerine çağrı

Tuncel tutsakların cezaevlerinde hukuksuzluğa karşı bir direniş sergilediğinin de altını çizerek, “Esas dışarıdan güçlü bir dayanışmanın olmasına ihtiyaç var” dedi. Özellikle kadınlara, feminist kadın örgütlerine çağrıda bulunan Tuncel, “Cezaevlerinde bulunan kadınların sorunlarına daha duyarlı olunması gerekiyor, bu konuda kampanyalar düzenlenmeli. Birimiz özgür değilsek hiç birimiz özgür değiliz” diye belirtti.

 

*****

Değişim talebine öncülük etmeliyiz

14-28 Mayıs seçimlerinde ortaya değişim talebinin çıktığını ifade eden Tuncel son olarak şunları söyledi: “Önemli olan bize düşen değişim talebini örgütleyerek Demokratik Cumhuriyet inşasıyla öncülük etmek. Demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü bir yaşam ancak direnişle, mücadeleyle örgütlenmeyle mümkün. O nedenle umutsuzluğa kapılmaya kimsenin hakkı yok hele kendisine öncülük rolü biçmiş olanların hiç yok. Şimdi geçmişten ders çıkartıp ileriye gitme zamanıdır.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.