Şebnem Hoca onurdur

TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı

TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı

  •  Kimyasal silah saldırılarına dair yaptığı açıklamalar nedeniyle AKP-MHP iktidarı tarafından hedef gösterilen TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı gözaltına alındı. Fincancı'nın gözaltına alınmasını tepki yağdı ve derhal bırakılması istendi.

 

Türk devletinin kimyasal silah saldırılarına dair yaptığı açıklamalar nedeniyle hedef gösterilen Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan “örgüt propagandası” soruşturması kapsamında İstanbul’da bulunan evine yapılan baskınla gözaltına alındı. Evinde yapılan aramanın görüntüleri TRT Haber tarafından servis edilerek, baba yadigarı olduğu belirtilen eşyaları ve Türkiye'de yasal olarak basılmış kitaplar örgütsel döküman gibi gösterilmeye çalışıldı. Fincancı’nın gözaltına alınması, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) tarafından duyuruldu. TİHV, Twitter’dan yaptığı açıklamada, “TTB Başkanı ve Vakfımızın Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı kabul edilemez bir şekilde gözaltına alınmıştır. Derhal serbest bırakılsın” ifadelerine yer verildi.

Birçok kentte protesto

TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın gözaltına alınmasına dair Amed, İstanbul, İzmir başta olmak üzere birçok kentte yapılan protesto eylemlerinde, "Derhal serbest bırakın" çağrısı yapıldı.  

Kayyum hazırlığı mı?

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, ayrıca Fincancı'nın TTB Merkez Konseyi Başkanlığı görevine son verilmesi ve yeni başkan seçilmesi yönünde karar alınmasını mahkemeden talep etmesi ise dikkat çekti. Bu talep "fiili kayyum" ataması olarak da değerlendirildi. Bu yorumu destekler açıklaması ise AKP MKYK Üyesi ve eski milletvekili Şamil Tayyar'dan geldi. Tayyar, TTB'ye "Kayyım atanabilir" dedi.

'Hakikati ortaya koymak gerekir'

Türk devletinin KDP ortaklığı ile Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine dönük 17 Nisan'da başlattığı saldırılarda kimyasal silah kullandığını ortaya koyan 2 HPG gerillasının görüntüleri yayınlanmıştı. Bu görüntülerde iki gerillanın kimyasal silahın etkisiyle can verdiği açıklanmıştı. Bu görüntüleri bir hekim gözüyle değerlendiren Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, görüntülerdeki iki gerillanın kimyasaldan etkilendiğinin çok net olduğunu söylemişti. Hedef gösterilmesinin ardından Evrensel gazetesine değerlendirmelerde bulunan Fincancı, ifadelerinde aşağılama ve propaganda olmadığını belirterek, “Bazı görüntüler var, onların sinir sistemini etkileyen birtakım kimyasal maddelerle ilişkisi olabilir diyorum. Uluslararası sözleşmelere, protokollere göre etkili soruşturma yapma yükümlülüğü vardır diyorum, bu kadar. Bunun nasıl bir aşağılama olduğu meçhul. Yani hakikati ortaya koymak gerekir. Bu hakikat kimyasal silah kullanılmadığı yönünde de olabilir ki o zaman zaten herhangi bir sorun yok. Yani iddialar boşa düşmüş olur. Kimyasal silah kullanıldığı yönünde bir bulgu varsa da o zaman da savaş suçu işlenmiş olur. Çünkü kimyasal silah kullanımı Cenevre Sözleşmesi'ne göre yasak. Hakikat ortaya konsun demek, suç olmasın” dedi.

Hak mücadelesi verenler susmayacak

Devletlerin insan hakları mücadelesi verenlere yönelik bu tür davranışlarla aslında topluma mesaj verdiğini ifade eden Fincancı, “İnsan hakları mücadelesi verenler susmayacaklar elbette. Türkiye'nin Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Savunucularının Korunması Sözleşmesine taraf olması ve insan hakları mücadelesinde söylenen sözleri kriminalize etmemesi gerekir. Biz konuşurken zaten böyle birtakım tepkiler olabileceğini tahmin edebiliyoruz ancak toplum etkileniyor bundan ve susuyor. Hakları için sesini çıkartmaktan kaygı duyuyor” dedi.  HABER MERKEZİ

 

Yanlıştan geri dönülmeli

TTB Genel Sekreteri Veli Küçük

Türkiye Barolar Birliği (TTB) Genel Sekreteri Veli Küçük, “Demokrasi ve hukuk normlarına geri dönülmeli ve bu yanlıştan mutlak suretle geri dönülmelidir” dedi. 

Gazetemiz muhabirlerinden Erdoğan Alayumat’a konuşan Avukat Küçük,  “Hak ve özgürlüklerin bir kenara bırakıldığı ve muhalif seslerin, farklı düşüncelerin hedef alındığı günümüzde ne yazık ki meslek örgütleri de hedef haline getirildi. Bu yaklaşım kabul edilemez" diyerek, Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltına alınmasına tepki gösterdi.  Türkiye Barolar Birliği ve Türk Tabipler Birliği gibi meslek odalarının kapatılması tartışmalarına değinen Küçük, "Birilerinin hedefi haline getirilen bu kurumların mutlak suretle korunması, görevlerini yerine getirmelerine saygı gösterilmesini hepimiz bekliyoruz. Yapılan uygulamalar hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü kavramları ile çelişiyor. Demokrasi ve hukuk normlarına geri dönülmesi ve bu yanlıştan mutlak suretle dönülmesini istiyoruz" dedi.

Suçları örtbas etme telaşı

Gözaltındaki Fincancı’ya destek büyüyor. Siyasi parti, dernek, sendika, aydın ve yazarlar, gözaltındaki TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın yalnız olmadığını belirterek, dijital medya üzerinden destek mesajları yayınladı. 

 Yapılan bazı paylaşımlar şöyle:

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES):  Halk sağlığını savunmak, savaşa karşı olmak, bilimin gerçekliğinde yapılması gerekenleri söylemek suç değildir.

Eren Keskin: "Şebnem Korur Fincancı gözaltına alındı. Bir Adli Tıp hekimi, TTB başkanı çağrılınca ifadeye gidecekken gözaltına alınıyor. Gözaltında tutulan gazeteciler ve Şebnem Korur Fincancı.. Sizi asla yalnız bırakmayacağız."

HDP: "Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltına alınması iktidarın suçlarını örtbas etme telaşıdır. Şebnem Hoca Türkiye toplumunun vicdanıdır, bilimin ve meslek onurunun gereğini yerine getirmiştir. Bu saldırılarla gerçeği gizleyemez, toplumu susturamazsınız."

DBP: "Hakikate dikkat çekmek propaganda değil, cesarettir!"

ESP: "Türk-burjuva devletinin işlediği insanlık suçuna karşı görevini yapan Şebnem Korur Fincancı'yı gözaltına alarak katliamcılığınızı örtemezsiniz. Faşist devletin kimyasal katliamlarına ve gözaltı saldırılarına karşı antifaşist mücadeleyi örgütlemek ve direnişi büyütmeliyiz."

TTB: Şebnem hoca ile gurur duyuyoruz

TTB, Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltına alınmasına dair açıklama yaptı. 

TTB merkez binasında yapılan açıklamaya, HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar ve meslek örgütlerinin temsilcileri katıldı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı, kamuoyuna da yansıyan tartışmalar ve kendisine dönük çirkin saldırılar sonucu bugün gözaltına alınmıştır. Ne bu gözaltının ne de soruşturmanın hukuki zemini vardır, zira hocamızın ifade ettiği hiçbir şey suç unsuru değildir.

Derhal serbest bırakılmalı

Bununla birlikte 21 Ekim 2022 tarihinde TTB Hukuk Bürosu tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ile görüşme yapılmış, savcılığa medyadan soruşturma başlatıldığının öğrenildiği belirtilerek, talep halinde Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın uygun bir zamanda ifade için gelebileceği bildirilmiştir. Bu bilgilendirmeye rağmen başsavcılık, Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltına alınması sürecini başlatmıştır ve dahası bu süreci bir gösteriye dönüştürmüştür. Geldiğimiz noktada bu gözaltı kararı iktidar çevrelerinin uzun zamandır TTB’ye ve TTB yöneticilerine yönelik artırmaya çalıştığı baskının son aşamasını oluşturmuş, kamuoyunda gelişen tartışmalar bu çabaya yönelik bahane olarak kullanılmıştır. TTB, bahsi geçen tartışmalara dair düşünce ve ifade hürriyeti çerçevesinde gelen eleştirileri dikkatle dinlemekte ve değerlendirmektedir. Ancak bu durum, TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın uğradığı siyasi linci ve maruz kaldığı hukuksuz uygulamaları kabul edeceğimiz anlamına gelmeyecektir. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın, ifadesinin alınıp derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.

Fincancı onurumuzdur

Müstebit iktidarın uygulamalarına karşı, demokrasiyi, barışı, bilimin bağımsızlığını, bilim insanlarının ifade özgürlüğünü ve bunlarla yakından ilişkili halk sağlığını koruma mücadelesini Dr. Şebnem Korur Fincancı’ya ve TTB'ye sahip çıkarak sürdüreceğiz. Dr. Şebnem Korur Fincancı, yalnız değildir, onurumuzdur!"

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.