Şengal Êzîdîlerinin sınavı

Forum Haberleri —

  • Şengal Êzîdîleri bu kuşatılmışlık ve baskı politikaları karşısında ciddi bir sınav içindedirler. Tarihlerinde belki de ilk kez kendilerini yönetme ve savunma fırsatı yakalamış durumdadırlar. Fermanları engelleyecek tek çözüm bu sınavı başarıyla vermeleridir. 

ŞÜKRÜ GEDİK

Bir Ekim tarihinde Bağdat hükümeti ile PDK arasında, Şengal konusunda bir anlaşmaya varıldı. Söz konusu anlaşma dokuz Ekim tarihinde de kamuoyuna duyuruldu. Yani Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a dayatılan uluslararası komplonun yıldönümüne denk getirildi. Varılan anlaşma gereği bir Aralık tarihinde de Irak ordu güçleri Şengal merkezine müdahale etti. Birkaç gün öncesinden büyük bir askeri güçle Şengal adeta çembere alındı. Ardından da şehir merkezine girerek anlaşmanın uygulama safhasına geçildi. Bu anlaşmanın gerekçeleri Türk devleti tarafında hazırlanmıştır. BM ve ABD tarafından desteklenen, PDK tarafında resmileştirilerek Irak devletine uygulattırılan bir anlaşma olduğu artık sır değildir.

Şengal anlaşmasının gerekçeleri oldukça basit. PKK ve PKK’ye bağlı kesimlerin (Kastedilen Êzîdîlerin öz savunma güçleri YBŞ-YJŞ’dir) Şengal’den çıkarılmasını, Êzîdxan asayişinin dağıtılması ve kurumlarının (meclisler, belediye, eğitim, sağlık…) kapatılmasını ön görmektedir. Şengal’ın güvenliği önünde engel olarak gösterilen güçler aslında Şengal’ı özgürleştiren ve hali hazırda Şengal’i savunan güçlerdir. Bir başka deyişle Şengal’i savunan güçler Êzîdîlerin güvenliği için bir tehdit olarak gösterilmekte, iç güvenlik ve idare (Kaymakamlık) Êzîdîlere ihanet eden PDK güçlerine devredilecek. Bu anlaşma gereği kuzu kurda teslim edilmiş olacak. Êzîdîlerin özdeyişi ile “hewîya Xadê” denilerek tanrıya havale edilecek.

Êzîdî halkı yaşadığı acı tecrübelerden çıkardığı sonuçlar üzerinden meramlarını Iraklı yetkililere anlatmaya çalıştılar. Öz yönetim meclislerinden, kadın hareketinden heyetler oluşturdular, Bağdat kapılarında çözüm aradılar. Her defasında PDK ihaneti karşılarına çıktı. Ferman öncesi ve sonrası Şengal’de yaşananlar PDK’in durumunu daha fazla anlaşılır kıldı. PDK’nin Êzîdîlere yaklaşımı ve Şengal politikaları tümüyle parti çıkarlarına dayalıdır. Êzîdîlerin kendilerini savunmaları ve yönetmeleri istenmiyor. Şengal idaresinin ve güvenliğinin kendilerinde olmasını ısrarla isteyen PDK’in amacı daha büyük rant elde etmektir. Mülteci durumunda olan Êzîdîleri elinde tutarak, onlar üzerinden siyaset yapmaktadır. Tıpkı faşist diktatör Erdoğan’ın mülteci kozunu Avrupa ülkelerine karşı tehdit ve şantaj aracı olarak kullandığı gibi PDK’de Êzîdîleri kullanmaktadır. Êzîdîleri oy deposu olarak görmekte ve seçimlerde onlardan faydalanmaktadır. Bağdat hükümeti ile yaşadığı birçok sorunda Şengal’i siyasi bir malzeme gibi ileri sürerek fayda devşirmektedir. Bağdat ile hiçbir sorununu çözemezken Şengal konusunda anlaşmaları oldukça manidardır.

PDK’nin iştahını kabartan konulardan biri de Şengal’in yeniden imarıdır. Êzîdî fermanını her açıdan ranta dönüştürmenin peşinde olan PDK, ABD ve Avrupa fonlarını çekmekle yetinmeyip Êzîdîlerin ölüsünü de dirisini de paraya dönüştürmenin peşindedir. Faşist Türk devleti de gözünü bu ranta dikmiştir. Pastadan pay kapmak için Türk devletinin ileri sürdüğü PKK gerekçesi üzerinden Şengal’e müdahalesinin bir amacı da bu ranttır. Misak-ı milli hedefleri kapsamında Şengal’le ilgilenmeleri de dahil siyasi, askeri, ekonomik birçok açıdan çıkar elde edecekleri bir alan olarak görmektedirler. Bu nedenle Irak’a baskı uygulayarak emellerine ulaşmaya çalışmaktadırlar. Şengal hem Türk devleti ve hem de PDK yönetimi için yarattığı bir diğer kuyruk acısı da DAİŞ’e karşı mücadeledir. Şengal direnişi tıpkı Kobanê direnişi gibi efsane bir direniş merkezi olmuştur. Türk devleti ve işbirlikçisi PDK’nin hazmedemediği bu direniş merkezini sürekli hedef haline getirerek saldırmaktadır. Varılan anlaşma bu saldırı politikalarının bir parçasıdır.

Faşist Türk devleti, sürekli hale getirdiği havadan keşif faaliyetleriyle ciddi bir tehdit oluştururken, PDK’de yasal ilişkilerini kullanarak Şengal’deki nüfuzunu arttırmaya çalışmaktadır. Şengal konusu Bağdat hükümetinin öncelikli sorunu haline gelmesi, BM temsilcisinin, ABD’nin ve bazı Avrupa ülkelerinin varılan anlaşmayı hararetle desteklemesi kesinlikle Êzîdîlerin çıkarına olmayan bir anlaşmadır. DAİŞ ve DAİŞ benzeri örgütleri destekleyen Türk devletinin dayattığı Şengal anlaşması Êzîdîleri bitirmektir. Hatta Irak için de risk barındırmaktadır. Irak hükümeti T.C. ye ve PDK’ye yol vermekle kendisi için de ciddi bir güvenlik riski oluşturduğunun farkında mıdır acaba? Provokasyonlara başvurarak YBŞ güçlerini Irak ordusuyla çatıştırmak isteyen güçler hiç de az değildir. 

Şengal Êzîdîleri bu kuşatılmışlık ve baskı politikaları karşısında ciddi bir sınav içindedirler. Tarihlerinde belki de ilk kez kendilerini yönetme ve savunma fırsatı yakalamış durumdadırlar. Bütün Êzîdîler bir daha bulamayacakları bu tarihi fırsatı iyi değerlendirmeleri ve meşru haklarını elde etmeleri gerekir. Fermanları engelleyecek tek çözüm bu sınavı başarıyla vermeleridir. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.