Sınıf, hiyerarşi, aile, iktidar ve devlet sorunu

Hanedanlık iktidar ve devletin prototipidir
Hanedanlık sistemi, ideolojik ve yapılanmanın iç içe geçtiği bir bütünlük olarak anlaşılması gerekir. Kabile sisteminin içinden gelişmekle beraber onun inkârı ve üst tabaka, yönetici aile çekirdeği olarak kendini oluşturur. Çok katı bir hiyerarşisi vardır. Ön hâkim sınıftır. İktidar ve devletin prototipidir. Erkek ve erkek evlat esasına dayalıdır. Çok sayıda erkeğe sahip olmak iktidarı için önemlidir. Bu husus çoklu kadınla evlenme, harem hayatı ve cariye sistemine yol açmıştır. Bazı erkeklerin onlarca kadına ve yüzlerce çocuğa sahip olması hanedanlık ideolojisiyle bağlantılıdır. İktidar ve devlet öncelikle hanedan içinde üretilir. En önemlisi hanedan başta kendi kabile ve aşireti olmak üzere dışındaki diğer kabile sistemlerini ilk sınıflamaya köleliğe alıştıran kurumdur. Ortadoğu uygarlığında hanedansız iktidar ve devlete neredeyse rastlamak mümkün değildir. Hanedan gerçekliğinin köklülüğü ve iktidar-devlet için hazırlık okulu teşkil etmesinden ötürü böyledir.
Erkeğin reisliği hanedanlık-iktidar-devletin izdüşümüdür
Hanedanlığın resmi ideolojiye dönüşmesi aile yapısına da damgasını vurmuş, “ailecilik” biçiminde alt ideolojiye yol açmıştır. Aileden aileye fark vardır. Tarih boyunca ve tarih öncesinde kadın-erkek beraberliğinin çok farklı biçimleri mevcut olmuştur. Özellikle kadın ağırlıklı klan aile tipi çok yaygındı. Bu aile tipinde erkek-koca pek tanınmaz. Dayı ve çocuklar daha çok önemlidir. Diğer bir tip erkek-kadın ikiliğinin denk olduğu tiptir. Sanıldığının aksine bu tip de tarihte yaygın yaşanmıştır. Erkeğin aile reisliğindeki sistem çok sonraları ve hanedanlık-iktidar-devlet üçlüsünün izdüşümü olarak geliştirilmiştir. Esas hedefi kadınlarını ve çocuklarını üst tabakaların hanedan, iktidar ve devlet çıkarları için yetiştirmektir. Bağımlı uydu kişilikler yaratmaktır. Hiç de gerekmediği ve çok ağır toplumsal sorunlara yol açtığı halde çok karılı ve çocuklu ailenin temelinde bu iktidar ve devlet çıkarı vardır. Hanedan gibi her aile reisi de ona öykünerek, çok karılı ve çok çocuklu olmayı bir güç ve yaşam garantisi olarak görür. Topluma hâkim zihniyet bu yönü sürekli teşvik eder. Hâlbuki çözümden ziyade tüm toplumsal soruna kapı aralanmış olur. Bu durumun resmi ideolojinin gereği olduğu dince de desteklenerek pekiştirilmek istendiğini bilmek toplumsal sorunları kavramak için önemlidir. Günümüz Ortadoğu toplumunda halen güçlü olan hanedancılık ve ailecilik kültürü yol açtığı aşırı nüfus, iktidar ve devletten pay alma hırsı nedeniyle sorunların ana kaynaklarındandır. Kadının aşağılanması, eşitsizliği, çocukların eğitimsizliği, aile kavgaları, namus sorunu hep ailecilikle bağlantılıdır. Adeta iktidar ve devlet içi sorunların küçük bir maketi aile içinde kurulmuş gibidir. Aileyi çözmek iktidar-devlet-sınıf ve toplumu çözmek için şarttır.
Ortadoğu’da Uygarlık Krizi ve Demokratik Uygarlık Çözümü kitabından alınmıştır.
