Bu kadınlar kendini neden yaktı?

Dosya Haberleri —

Kendini yakan kadınlar

Kendini yakan kadınlar

  • Moradiannejad, 2017 yılından bu yana İran, Irak, Türkiye ve Rojava'yı dolaşarak Kürt kadınları arasındaki kendini yakma eylemini "Roulah" serisi aracılığıyla belgeliyor. Onlara ithafen projeye "Roulah" adını vermiş. Kürtçede "sevgili çocuğum" anlamına geliyor ama Moradiannejad'ın da açıkladığı gibi, bir anne için bundan çok daha fazlasını ifade ediyor.
  • 22 yaşındaki Kürt kadın Juwan 2017'de evlendikten sonra okulu bırakmak zorunda kalmış. Hemen hamile kalmış ve bir kız çocuğu olmuş. Mutfakta eşinin önünde kendini ateşe vermiş. Yüzde 49'a varan üçüncü derece yanıklar oluşmuş. Boynu, göğsü ve her iki bacağı yanmış. Juwan yaraları için 19 ameliyat geçirmiş. Cerrah olma hayaliyle eğitimine yeniden başlamış.

SERAP GÜNEŞ

İranlı fotoğrafçı Shaghayegh Moradiannejad iki yıl önce ülkesini terk ederek Kanada'ya yerleşti. "Kadınlar, özellikle de kadın haklarıyla ilgilenenler üzerinde çok fazla baskı vardı. Hükümet bu tür şeylerden hoşlanmıyor" diyor. "Ortadoğu'da yaşadığınızda [resmi raporlara] güvenemeyeceğinizi biliyorsunuz. Bu nedenle bir şeyler yapmam gerektiğini fark ettim." Moradiannejad, 2017 yılından bu yana İran, Irak, Türkiye ve Rojava'yı dolaşarak Kürt kadınları arasındaki kendini yakma (bedenini ateşe vererek intihar etme) eylemini "Roulah" serisi aracılığıyla belgeliyor. Hem kişisel hem de siyasi bir protesto olan kendini yakma pratiği, hem sevdiklerini kaybeden aileleri hem de yüzlerinde ve vücutlarında ömür boyu yara izleri taşıyarak hayatta kalanlarda derin izler bırakıyor.

İranlı aktivist Parvin Bakhtiari-Nejad'ın, ölümünden sonra yayınlanan ve Kürt kadınları arasında en yaygın intihar biçimi olan kendini yakma pratiğini belgeleyen kitabı Sessiz Protesto'yu okuduktan sonra bu eylemden haberdar olan Moradiannejad, "Bu hikaye Kürt halkına ait" diyor. Daha fazlasını öğrenmeye kararlı olan Moradiannejad, Doğu Kurdistan’a gidiyor.

Eylemcilere ithafen: Roulah

Miss Rosen’in blind-magazine.com sitesinde yer alan yazına göre; 8-10 milyonluk nüfuslarıyla Kürtler İran'daki en büyük üçüncü etnik grup ve kendi dilleri, kültürleri ve dinleri var. Moradiannejad Kürtçe bilmemesine rağmen misafirperverlik ve zarafetle karşılanmış, aileler acı ve kayıplarla ilgili özel hikayelerini paylaşmaktan çekinmemiş. Onlara ithafen projeye "Roulah" adını vermiş. Kürtçede "sevgili çocuğum" anlamına geliyor ama Moradiannejad'ın da açıkladığı gibi, bir anne için bundan çok daha fazlasını ifade ediyor. "Roulah sözcüğü birçok duygu taşıyor. 'Benim dünyam, benim huzur ve sükunetim, benim nefesim, benim tüm hayatım' anlamına geliyor."

Eylemcilerin hepsi Kürt

Kürt kadın intihar eylemleri hakkında resmi kanallardan bilgi edinemeyen Shaghayegh Moradiannejad, araştırmayı kendisi yaptı ve anlatılmamış birçok hikaye keşfetti. "Kadınlar dört nedenden dolayı kendini yakıyor: Yoksulluk, zorla evlendirme ve çocuk yaşta evlilik, düşük eğitim seviyesi ve akıl hastalığı" diyor. Kendini yakma, erişilebilir bir intihar biçimi olduğu için yaygın. Moradiannejad binaların atlamak için yeterince yüksek olmadığını ve kadınların silahlara, haplara, zehirlere ya da arabalara erişimi olmadığını söylüyor. Ancak benzini kolayca elde edilebiliyor. Bu uygulama o kadar yaygın ki Moradiannejad mezarlıkların yarısının kadın intiharlarıyla dolu olduğunu belirtiyor. Tabi sadece tek nedenler bunlar değil, devlet sistemine de bir başkaldırı olarak bu eylem seçiliyor.

'Newroz'u bedenimle kutluyorum'

Kadınlar kendini yakmayı hükümete karşı açık bir siyasi eylem olarak da kullanıyor. Mêrdîn Nisêbîn'li olan Rahşan Demirel, Kürtlerin Cizre'de Türk ordusuyla savaştığı 1992 yılındaki serhildanından derinden etkilenir. Demirel, Newroz’dan bir gün önce bayram kutlamalarının yasaklandığını öğrenir. Ertesi sabah erkenden uyanır ve İzmir'in Kadifekale semtine doğru yola çıkar. Evden çıkmadan önce ailesine, "Newroz'u bedenimle Kadifekale'de kutluyorum" yazılı bir not bırakır. Demirel sokak ortasında kendini ateşe verir.

Kürt mücadelesinde bir sembol

Rahşan Demirel 15 Ağustos 1975 tarihinde Mêrdîn'in Nisêbîn ilçesinde doğar. Rahşan, 22 Mart'ta yasaklanan Newroz Bayramı'nı kutlamak için bedenini ateşe vermesi siyasi bir eylemdir. Ölümünden bu yana Demirel, Kürt Özgürlük Mücadelesi'nin, direnişinin ve adalet mücadelesindeki cesaretin sembolü haline gelir. Shaghayegh Moradiannejad, "Rahşan'ın fedakarlığını onurlandırmak için şiirler yazıldı" diyor. "Türkiye'deki bir Kürt siyasi tutsak Rahşan'ın portresini çizdi ve ailesine teslim etti. Kardeşleri şimdi evli ve teyzelerinin cesareti hakkında hikayeler dinleyen çocukları var."

Özgürlüğe giden tek yol!

Fatemeh kendini yaktığında 36 yaşındaydı. Bir kızı ve iki oğlu vardı. Fatemeh, Newroz'un ilk gününe denk gelen 21 Mart sabahında kendini yakıyor ve 2012 yılında yaşama veda ediyor. Fatemeh eşini hiç sevmemiş ve ailesi boşanmasına ya da eşinden ayrılmasına razı olmamış. Fatemeh özgürlüğe giden tek yol olarak kendini yakmayı seçmiş. Fatemeh'in mezarı şehir mezarlığında, kutsal bir türbenin yanında yer alıyor.

Zehra 35 yaşındaydı

Kürt kadınları başka nedenlerden dolayı da kendini ateşe veriyor. Onlardan biri de 35 yaşındaki Zehra'nın yaşadıkları. Zehra evlerinin arka bahçesinde kendini yakar. Zehra'nın annesi, kızının fotoğrafını, cennetle ilişkilendirilen ve Müslümanlar için kutsal türbelerin kutsal bir sembolü olan yeşil bir beze sararak saklıyor. Zehra'nın babası, Zehra’nın kendini yakmasından 2 yıl sonra kendini evin ön kapısına asar.

Hezar Khalaf

65 yaşındaki Hezar Khalaf, 16 Eylül 2020'de Dohuk kentinde bulunan ve DAİŞ saldırılarından kaçan mültecilerin kaldığı kampta kendini ateşe verir. Yaşadığı çadırın tuvaletinde kendini yakar. Kendini yakan kadınların çoğu, yangının geçim kaynaklarına sıçramaması ve ölümlerinin diğer aile üyelerine maddi zarar vermemesi için avlu veya arka bahçe gibi evden uzak bir yer seçiyor.

Eidi Khalf Murad

Eidi Khalf Murad 22 yaşındaydı. Ailesiyle birlikte Dohuk'taki bir BM mülteci kampında yaşayan Rojavalı bir mülteci. Eidi Khalf banyoda yanıcı maddelerle kendini yakar, çığlıklar atarken ailesi ve diğer insanlar neler olduğunu öğrenir. Çadır alev alınca yangını söndürmeye ve onu hastaneye götürmeye çalışırlar. Eidi Khalf ölümden döner ancak vücudunda ve yüzünde ciddi yanık yaraları oluşur. Yerinden edilmiş olması ve maddi yetersizlik nedeniyle çok ihtiyaç duyduğu tedaviyi ise alamıyor.

Çoğunluğu Sünni Müslüman olan İranlı Kürtler için intiharın "haram" olmasına rağmen Moradiannejad şu gözlemde bulunuyor: "Bu kadınlar intiharı sorunlarına bir çözüm olarak görüyor. Bu onlar için son şans ve bedenlerini bir protesto eylemi olarak kullanmak istiyorlar." Moradiannejad, ateşin doku üzerinde yarattığı tahribatı ve birçok kadının ilk denemeden sağ kurtulup bir hafta sonra hastanede enfeksiyondan ölmesini anlatıyor. Hayatta kalanlar utandırılıyor ve dışlanıyor, onları kurbandan ziyade cani olarak resmeden iftira dolu söylentilerin nesnesi oluyorlar. "Aileler ölen kızları ya da eşleri hakkında konuşmak istemiyor" diyor. "Birçoğu sevdiklerini kaybetmenin acısını unutamıyor. Hayatta kalan kişi ailesiyle birlikte yaşıyorsa, sürekli evde oluyor ve dışarı çıkmıyor. Aile, hayatta kalan kişi sanki hiç orada değilmiş gibi davranmaya çalışıyor."

Hikayeleri yüzlerinden daha önemli

Shaghayegh Moradiannejad, yerel halkla tanışmak ve onlarla bağlantı kurmak umuduyla mezarlıkları ziyaret ediyor. "Onlara ilk sorduğumda bana 'hayır' diyorlar ama zaman geçtikçe beni kabul etmeye başlıyorlar çünkü her gün oradayım" diyor. "Mahremiyetlerine saygı göstereceğimi biliyorlar çünkü komşularının ve diğer akrabalarının bilmesini istemiyorlar. Yüzlerini göstermemeye çalışıyorum çünkü hikayelerinin kimliklerinden daha önemli olduğunu düşünüyorum."

Juwan 22 yaşında

Moradiannejad'ın Irak'ta yaşayan 22 yaşındaki Kürt kadın Juwan'a dair dokunaklı portresi, hayatta kalanların hayatları boyunca taşıdıkları yaralara samimi bir bakış sunuyor. Tepeden çekilen fotoğrafta Juwan'ı yerde otururken görüyoruz; vücudu, alevden benek benek olmuş bacakları dışında, koyu renk saçlarının altında gizli kalmış. Juwan 2017 yılında evlendikten sonra okulu bırakmak zorunda kalmış. Hemen hamile kalmış ve bir kız çocuğu dünyaya getirmiş.

Çocukları ayda bir kere görebiliyor

2017 yılında evlenmiş ve okulu bırakmak zorunda kalmış. Evliliğinin ilk yılında bir kız çocuğu doğurmuş ve bir yıl sonra eşiyle yaşadığı bir tartışmanın ardından mutfakta eşinin önünde kendini ateşe vermiş. Yüzde 49'a varan üçüncü derece yanıklar oluşmuş. Boynu, göğsü ve her iki bacağı yanmış. 58 gün boyunca hastanede yatmış. Juwan hastanede 58 gün geçirdikten sonra taburcu edilmiş ve hemen boşanma davası açmış. Çocuğun velayeti eşinde ve Juwan ayda sadece bir gün ziyaret edebiliyor. İntihar girişiminden bu yana Juwan yaraları için 19 ameliyat geçirmiş. Cerrah olma hayaliyle eğitimine yeniden başlamış.

Nabila 25 yaşındaydı

Nabila kendini yaktığında 25 yaşındaydı. Beş kız ve yedi erkek kardeşi vardı. Nabila'nın ailesi, onun akıl hastalığından muzdarip olduğuna inandıkları için hikayesini anlatmakta isteksiz. Anne, kızı hakkında konuşan tek aile üyesi. Annesi hala onu hatırlatan tek kişi, aile üyelerinin yataklarının bulunduğu odaya kızının bir resmini asmış. Nabil'in yatak takımlarını saklamaya devam ediyor ve diğer çocuklarının Nabila'nın akıl hastalığı hakkındaki görüşlerine inanmayı reddediyor ve kızının kendini yakmasının nedenlerini kabul etmiyor.

Sevan'ı ve çocuklarını eşi yaktı

Sevan'ın yaşam öyküsü bu kitaptaki diğer tüm kadınlarınkinden farklı. O kendini yakmadı ama eşi tarafından yakıldı. Sevan 26 Aralık 1995'te doğdu. 17 yaşında evlendirildi ve üç çocuğu oldu. Darin, Lauren ve Daroon adlarında iki oğlu ve bir kızı oldu. Sevan ve eşinin birlikte yaşadığı son yıllarda birçok anlaşmazlık yaşandı. 2020 yılında Sevan'ın eşi Sevan'ı ve üç çocuğunu ateşe verdi. 6 yaşındaki Darin, 2 yaşındaki Lauren ve iki aylık Daroon hemen öldü ancak Sevan bir hafta boyunca hayatta kaldı ve hastanede başlarına gelen her şeyi anlattı. Eşi tutuklandı ve yargılandı. Sevan'ın çocuklarının mezar taşında babanın adı yer almıyor. Irak Kurdistanı'ndaki diğer mezar taşlarından farklı olarak, ölen kişinin adı babanın adıyla birlikte yazılırken, çocukların ebeveyni olarak sadece Sevan'ın adı yer alıyor.

Necah yaşamı protesto etmiş

Süheyla’nın bir ablası, bir küçük kız kardeşi ve akıl hastası bir erkek kardeşi var. Yıllar önce ablası Necah, kardeşinin hastalığı ve içinde bulundukları yaşam koşulları nedeniyle mutfakta kendini ateşe vermiş. Yaralarının ciddiyeti nedeniyle anında ölmüş. Evde Necah'tan hiç bahsedilmiyor ama Asemanha Necah'ın bir fotoğrafını saklıyor. Süheyla’nın annesi birkaç yıl sonra ölmüş. Baba yeniden evlenmiş ama Süheyla evde kardeşlerine tek başına bakıyor.

Proje destek amacı güdüyor

Projeyi tamamlayan Moradiannejad artık bu hikayeleri dünyayla paylaşmaya ve hayatta kalanların hayatlarını ve yaşamını yitirenleri çevreleyen sessizliği ve utancı kırmaya çalışıyor. Aile içi istismar, kendini yakma, reşit olmayan evlilikler, zorla evlendirme ve çocuk işçiliği mağdurlarıyla çalışan ve kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan Roulah Vakfı'nda yaptığı çalışmalarla bu uygulamayı gün ışığına çıkarmanın değişimi sağlamanın tek yolu olduğunu düşünüyor. "Her hafta yeni bir mağdurla ilgili bir mesaj alıyorum" diyor. "Ameliyata ya da yardıma ihtiyacı olan mağdurlara destek olmak istiyorum."

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.