Şivan’ın ruhu aşık olduğu dağlarda

Hespist köyü yakınlarında 24 Şubat’ta şehit olan HPG’li Şivan Akbaş (Bişar Merdîn) Kürdistan’daki Türk sömürgeciliğini kabul etmeyen binlerce Kürt gencinden biriydi. Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Doğanlı (Taleti) köyünden olan Akbaş’ın ailesi 30 yıl önce Mersin’e göç eder. Geriye kalan nenesi ve dedesi de 1990’lı yıllarda köylerinin yakılmasıyla Mersin’e gelir. Mersin’in Akdeniz ilçesine bağlı Şevket Sümer Mahallesi’nde doğup büyüyen Akbaş, burada devletin asimilasyon ve baskı politikaları altında Kürt özgürlük mücadelesiyle tanışır. 2006 yılında babasını kaybeden Akbaş, 14 Şubat 2010 yılında evine yapılan bir baskınla gözaltına alınarak, 4 yıl cezaevinde kalır. 2014 yılında cezaevinden çıkan Akbaş, 23 Ekim 2015 tarihinde yönünü dağlara verir.

Şehit amcanın kodadı

Akbaş’ı anlatan nenesi Nure Akbaş, 26 yaşında olan torunu Akbaş’ın hem ailesine hem de arkadaşlarına çok önem verdiğini belirtti. Şivan’ın Kürt özgürlük mücadelesini çok sevdiğini dile getiren nene Akbaş, “Sürekli bize diyordu; ‘Siz niye eylemlere katılmıyorsunuz?’ Bizi eylem ve etkinliklerde görünce çok seviniyordu, sanki kanatlanıp uçacaktı” dedi. Oğlu Bişar Akbaş’ı da Kürt özgürlük mücadelesinde kaybeden nene Akbaş, Şivan’ın amcası Bişar Akbaş’ın hikayesini sürekli kendisine anlattırdığını dile getirdi. Şivan’ın gitmeden önce kendisine en son amcasının nerede şehit düştüğünü ve kod adının ne olduğunu sorduğunu kaydeden Akbaş, “Amcasının kodadını almış. Amcasının mücadelesini omuzlayarak şehit düştü” diye konuştu.

Ruhu dağlarda mücadele ediyor

Akbaş’ın kız kardeşi Rozerin Akbaş ise “Ağabeyim gerilla olmayı çok istiyordu. Her konuşmasında buralarda yapamayacağını, özgürlük saflarına katılmak istediğini dile getiriyordu” dedi. Şivan’ın gitmeden önce kendisiyle vedalaştığını dile getiren Akbaş, “Sarılarak beni öptü. ‘Sen de gelir misin?’ diye sordu, ‘Evet’ deyince güldü. Ardından ‘Ben gidiyorum seni çağıracağım’ dedi ve gitti” diye anlattı. Ağabeyin aşık olduğu mücadele yolunda direnerek şehit düştüğünü ifade eden Akbaş, “Hala onun şehadetine inanamıyorum. Şivan’ın ruhu hala dağlarda mücadele ediyor, savaşıyor” dedi. 

O bir gerilla aşığıydı

Şivan’ın özellikle cezaevine girdikten sonra daha da politikleştiğini vurgulayan çocukluk arkadaşı Vedat Sayın, “Bir gün mutlaka ve mutlaka Kürdistan dağlarına gideceğim” dediğini aktardı. “O bir gerilla aşığıydı“ sözleriyle Şivan’ı anlatan Sayın, Şivan’ın son nefesine kadar inandığı değerler uğruna mücadele ettiğini söyledi. 

Şivan’ın hem cezaevi hem de çocukluk arkadaşı olan Uğur Baran ise sadece yoldaşlarına değil canlı olan her varlığa karşı büyük bir sevgi beslediğini vurgulayarak, “Bunun için de bu mücadeleyi seçti ve saflarında yer aldı” dedi. Akbaş’ın Kürt halkı ve Kürt gençleri için çok mücadele ettiğini dile getiren Uğur, “Bir arkadaşı yaralandığında kendini önüne siper edecek bir iradeye sahipti” diye konuştu. 

Şivan’ın mahalleden çocukluk arkadaşı Ersin Çiçek de gitmeden önce bir sohbetlerinde Akbaş’ın kendisine, “Bir gün herkes bu Hareketin gerçekliğini anlayıp kendini özgürlük saflarında bulacak” dediğini aktardı.

DİHA/MARDİN