Soykırımın öncülüğünü Türk devleti yapıyor

Forum Haberleri —

.

.

  • Erdoğan sıkıştığında "Kürtlerle sorunumuz yok" diyor. Ancak Erdoğan, Başûr ve Rojava dahil her yerde Kürtlere saldıracaklarını da bağırarak söylüyor. Kürdistan’ın bütün parçaları bilmelidir ki, dünyada Kürtlere düşmanlığın başını çeken Türk devletidir.

ZEKİ AKIL

Erdoğan ve Bahçeli iktidarı faşist tırmanışını sürdürüyor. Karşılarında etkin bir muhalefet bulunmadığından daha pervasız bir biçimde ajandalarını uyguluyorlar. İçeride ırkçı ve Türkçü eksende karşıtlaştırma ve Kürtleri yok etme planlarını hızlandırmışlar. Buna takviye olarak İslam’ı da iktidara ekleyerek otoriter, despot rejimlerini uzun ömürlü kılmaya çalışıyorlar.


Erdoğan sıkıştığında "Kürtlerle sorunumuz yok" diyor. Ancak dörde bölünmüş Kürdistan’ın en büyük bölümü Türkiye’nin egemenliği altındadır. Madem Kürtlerle sorunu yok o zaman Kürtlere halk olmaktan gelen haklarını neden iade etmiyor? Neden Kürtlerin ana dilleriyle eğitim görme hakkını tanımıyor? Tersine Kürtçenin yok edilmesi ve sönümlenmesi için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Eskiden Kürtlerin asimilasyonu bu hızla yürümüyordu. Evinde, köyünde de olsa Kürtler dillerini kullanıyorlardı. Şimdi televizyonlar yani Türk dili ve kültürü her eve girmiş durumda. Kimse asimilasyonun kuşatmasının dışına çıkamıyor.


Bilindiği gibi Ermeniler soykırıma uğradı. Bir halkı devletin selameti için çok rahat kurban ediyorlar. Aynı zihniyet hiç değişmeden sürüyor. Şimdi de Kürtler kurban olarak seçilmiş durumda. Ermeniler tehcire maruz bırakıldılar. Bu imha ve soykırım olarak pratikleşti. Aynı şey Pontus Rumlarına yapıldı. Kürtlere uyguladıkları tehcirler belleklerine kazındı. 1990’larda binlerce köyün yakılması ve milyonlarca insanın topraklarından sürülmesi hala tazeliğini koruyor. Şimdi Güney’e saldırarak insansız bölgeler yaratmaya çalışıyorlar. En ağır tehcir ve soykırım Efrîn’de güncelleştirildi. Tehcir soykırım projesinin bir parçası olarak uygulandı. Erdoğan, Efrîn’i "teröristlerden temizleyip sahiplerine teslim edeceğiz" diyordu. Efrîn’in sahipleri zaten DAİŞ ve diğer çetelere karşı direnmiş ve topraklarını özgürleştirmişlerdi. Efrînliler dışarıdan gelmemişti. İç savaş batağında Suriye’de bir barış adası gibiydi. Erdoğan Kürtleri ve statülerini ortadan kaldırmak için ağır bir güç kullanarak Efrîn’e saldırdı. Saldırının hedefinde esas olarak halk vardı.


Efrîn 21. Yüzyılda dünyanın gözü önünde işgal edildi ve etnik temizliğe tabi tutuldu. Efrînliler Türk devletinin DAİŞ ve El Kaide’den devşirdiği başı bozuk, talancı çetelerin ellerine bırakıldı. Erdoğan çeteleri Kürtlerin üzerine salmış, akla gelebilecek bütün kötülükler kendilerine reva görüldü. Kürtlerin malları yağmalanmış, kaçırılıp işkenceye tabi tutulmuş, kadınları kaçırılmış, tecavüzler sıradanlaşmış. Kürtler Türk devletine ve Erdoğan iktidarına ne yapmışlardı ki, evleri başına yıkılıyor ve topraklarından sürülüyorlardı? Kürtlerin orduları, ittifakları ve işgal planları yoktu. Yaptıkları tek şey topraklarında mütevazi bir biçimde yaşamak ve kendi kimliklerini, dil ve kültürlerini kullanmaktı.


Maden Erdoğan’ın Kürtlerle bir sorunu yok, o zaman bu kadar felaket ve belayı neden Kürtlerin başına yağdırıyor? Kürtler Türklerin kötülüğünü istemiyor, onların dillerini ve kültürlerini yasaklamıyor! Görüldüğü gibi ortada çok tehlikeli bir soykırım ve yok etme eksenli bir politika var. Türkiye sadece savaşmıyor. Savaş kurallarına da uymuyor. Soykırım ve onun bir parçası olan etnik temizlik ve göçertme politikasını da uyguluyor. Bunlar da insanlık suçları kapsamına giriyor. Kürtler sayesinde Türkler Anadolu’ya gelecekler, yine Kürtler sayesinde Ortadoğu’ya açılacaklar ve yine Kürtler sayesinde Cumhuriyeti kuracaklar! Sonuçta da ödülleri soykırım olacak!


Bilindiği gibi uzun yıllar sömürgecilerin egemenliğinde kaldığı için Kürdistan’da işbirlikçilik ve ihanet yaygınlaşmıştır. Bütün halklarda ihanet ve işbirlikçi bir damar vardır. Ancak bu Kürdistan’da daha derin ve yaygındır. Şimdi bazı Kürtleri basına çıkarıyorlar ve kendi halkını soykırıma tabi tutanlara övgüler diziyorlar. Kürtlerin direnişlerini karalıyor ve öncülerinin imhasına seviniyorlar. AKP’yi normal bir partiymiş gibi göstermeye ve Kürtlerin kendilerine oy vermesini isteyebiliyorlar. AKP normal bir parti değildir. Yüz yıldır tamamlanamamış Kürt soykırımını tamamlamak için rol üstlenmiş bir partidir. Kürtlerin yapacakları yegane şey AKP’den hesap sormak ve soykırım politikalarına karşı direnmektir. Erdoğan dışında hiçbir politikacı MHP ile böyle derin ve uzun bir ittifak içine girmedi. AKP ve MHP arasında hiçbir fark kalmamıştır. MHP’nin politikaları AKP tarafından benimsenmiş ve kusursuz bir biçimde pratikleştiriliyor.


Erdoğan, Başûr ve Rojava dahil her yerde Kürtlere saldıracaklarını bağırarak söylüyor. Şengal, Mexmûr, Heftanîn veya Efrîn, Erdoğan için fark etmiyor. Hepsi Kürt’tür ve yok edilmeleri gerekir. Kürdistan’ın bütün parçaları bilmelidir ki, dünyada Kürtlere düşmanlığın başını çeken Türk devletidir. Türk devletine karşı doğru bir duruş ve mücadele yürütülmeden Kürdistan’ın özgürleştirilmesi gerçekleşemez.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.