Tecavüzcü Musa Orhan 'delil yetersizliği’nden bırakılabilir

Kadın Haberleri —

BERİVAN TURAN

BERİVAN TURAN

  • İpek Er davasının görülen 4’üncü duruşmasında savcı mütalaa verirken, sanık avukatının her şeye terörist damgası vurması, “Beraat edeceğine inanıyoruz” demesi ve davanın genel gidişatını değerlendiren İpek’in avukatlarından Berivan Turan, “Delil yetersizliği deyip beraat ettirme ihtimali yüksek” dedi.

ŞEHRİBAN ASLAN/JİNNEWS

Siirt’te İpek Er’e tecavüz ettikten sonra intihara sürükleyerek 18 Ağustos 2020’de yaşamını yitirmesine neden olan fail uzman çavuş Musa Orhan’ın "Nitelikli cinsel saldırı" suçundan yargılandığı davanın 4’üncü duruşması Siirt 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 16 Eylül'de görüldü. Tecavüzcü uzman çavuş Musa Orhan, duruşmaya Ankara’dan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, İpek’in avukatları duruşmada hazır bulundu. 

İfadeler çelişkili

Tanıkların dinlenmesiyle başlayan duruşmada, tanıklardan Ali Şahin’in fail Musa Orhan ile duruşmaya katılmasına avukatlar tepki gösterdi.
Duruşmada avukatların sorduğu sorularla 3 tanığın ifadelerindeki çelişkiler de dikkat çekti. Fail Musa Orhan’ın ev arkadaşı Ali Şahin, İpek’i ve ailesini tanıyor olmasına rağmen tanımadığını öne sürdü ve birçok soruyu yanıtsız bıraktı. 

Sanık avukatından her şeye 'terörist' damgası

Sanık avukatı Erkan Akkuş ise hem sanığın hem de tanığın konuşmasına sürekli müdahale ederken hoşuna gitmeyen her şeye “terör ile ilişkilidir” diyerek sanığı aklamaya çalıştı.

Duruşmanın görüldüğü esnada salona A.B adlı bir kişi avukat cübbesiyle girdi. Polislerce gözaltına alınan A.B çıkarıldığı mahkemede tutuklandı. Tutuklanan sahte avukatın 11 sabıkasının olduğu ortaya çıktı. 

Musa Orhan lehine karar çıkarılmaya çalışılıyor

Duruşmayı takip eden Er ailesinin avukatlarından Amed Barosu Kadın Hakları Merkezi Yürütme Kurulu üyesi ve ÖHD Kadın Komisyonu üyesi Berivan Turan, duruşmada yaşananlara dair değerlendirmelerde bulundu. 
Duruşmanın gidişatının adil olduğuna inanmadığını belirten Turan, sanığın müdafilerinin savunmayı olması gerektiği gibi yürütmediğine dikkat çekti. Turan şöyle dedi:

“Savunma yaparken suçtan zarar görene ya da onun vekillerine karşı suçlayıcı cümleler kurulmamalıdır. Fakat sanık müdafileri bu duruşmada sürekli hem İpek’e hem ailesine hem de katılan vekillerine müdahalede bulundu. Bunun yanı sıra sanık avukatı ‘ben size saygı duymuyorum’ dedi.”

Sanık müdafilerinin aileyi suçlayıcı ifadelerle zan altında bırakmaya çalıştığını kaydeden Turan, “Aileye dair her şeyi ‘terör’ diyerek mahkemede kanaat oluşturmaya çalışıp, Musa Orhan lehine karar çıkarılması amaçlanıyor. Diyebilirim ki, sürekli olarak ailenin ve savunma yapan avukatların hakları kısıtlandı ve mahkeme de bunu destekledi” dedi. 

Bu özgüven nereden geliyor

Turan, sanık avukatının mahkemeye dönüp Musa Orhan’a ilişkin, “Sayın mahkeme, bu çocuk kendisini ifade edemeyen, konuşmaktan çekinen bir çocuktur” cümlesine dikkat çekti. Sanık müdafilerinin sanığın konuşmasına sürekli müdahalede bulunduğuna işaret eden Turan, “Sanık avukatları ayrıca mahkemeye ‘beraat alacağımızı düşünüyoruz’ demesi aslında güvendikleri kişi veya kişilerin olduğunu gösteriyor. Bu özgüven nereden geliyor da bu derece emin olabiliyorlar” diye sordu.
 
Mütalaa göstermelik

Savcının verdiği mütalaada Musa Orhan’ın “nitelikli cinsel istismar” tutuklanması talebinde bulunduğunu ifade eden Turan, avukatların ve savcının talebine rağmen tutuklanmadığını söyledi. Turan, verilen mütalaanın iyi olduğunu fakat savcının tanıklara soru sormadığını, mahkemeye herhangi bir katkı sağlamadığını belirterek, mütalaanın göstermelik olduğunu ifade etti. 

Rapor objektif değil

ATK uzmanı olan tanığın İpek’in yaşadıklarını anlattığını belirten Turan, uzman kişinin raporun objektif olmadığını dile getirdi. Kişinin alanı olmadığı halde mahkemenin tüm soruları ATK uzmanına sormasına da dikkat çeken Turan, “Psikiyatriye gönderilmesi gerekirken bu yapılmamış. Bu da intiharı tetikleyen durumlardan biridir” dedi.
 
Ne gerekiyorsa yapacağız

Avukat Berivan Turan son olarak şunları dile getirdi: “Aslında yaşananlara bakılırsa tüm oklar kadına çevrilmiş ve tarafsız bir heyet olmadığını görmek mümkün. Nasıl olsa utanması gereken kadındır, her şeyi yapan tüm suçu işleyen kadındır mantığı var. Olabildiğince üstüne gidelim ve kadını suçlu çıkaralım düşüncesi var. Yani bugün hırsızlık suçundan bile tutuklananlar varsa CMK’nın 100’üncü maddesinde ‘cinsel saldırı’ bir tutuklama nedeni iken ısrarla tutuklanmıyor. Ne yazık ki bir sonraki duruşmada beraat bile çıkacağı düşüncesindeyim. Delil yetersizliği deyip beraat ettirme ihtimali yüksek. Bizler de ne olursa olsun dosyanın takipçisi olacağız. Kadın mücadelesini devam ettireceğiz, her duruşmada da orada olacağız. Adaletin sağlanması için ne gerekiyorsa yapacağız.”

 

 

 

 

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.