Tekçilik değil, çoğulculuk

Forum Haberleri —

Suriye

Suriye

  • Tek devlet, tek hükümet, tek ordu gibi argümanlar ve HTŞ’yi herkese dayatma nasıl bir felakete yol açıyor, nasıl sonuçlar yaratıyor görüldü. Bunun yerine demokratik bir Suriye projesinde buluşmak gerekir. Halklar demokrasiden yanalar. Farklılıklarıyla bir arada yaşamaya açıklar.

ZEKİ AKIL

Türkiye’yi yönetenler yüz yıldır Kürtleri tarihten silmekle uğraştılar. Bir devlet politikası olarak aralıksız biçimde asimilasyon ve kültürel soykırımı esas aldılar. Ayrıca onlarca askeri harekat, katliam, göç ve ağır yıkımla donanmış bir tarih yarattılar. Gelinen yerde artık inkar aşıldı, "konuşalım, Kürt-Türk birliği, kardeşliğini yaratalım" deniliyor. Kürt varlığı kanıtlandığı için Önder Apo silahlı mücadeleye son verilmesi kararı aldı. Bu karar ve çağrı üzerine PKK kongresini toplayıp varlığına ve silahlı mücadeleye son verdiğini açıkladı.

Ancak Türkiye bu kardeşliğe ve birliğe uygun adımlar atmıyor. Hala 12 Eylül anayasasına sığınarak yol alınmak isteniyor. Kürt varlığını kaba biçimde reddeden ve Kürtçeyi yasaklayan 12 Eylül darbe anayasası yerinde duruyor. Önder Apo tarihi önemde adımlar attı. Ama onu hala ellerinde rehin olarak tutmaya devam ediyorlar. Şimdi bir komisyon kurmaya çalışıyorlar. Bu komisyonun kapsamlı bir çözüm önerisi yapıp yapmayacağı da belli değil. Sınırlı bazı adımlarla yetinebilirler. Bu açıdan muhalefetin ve demokratik çevrelerin bu konuya önem vermesi ve ağırlığını koyması gerekir.

Türkiye, Kürtlerle ilgili özerklik veya federasyon gibi kavramları duymak istemiyor. Güney Kürdistan’da kurulan federal statüyü hazmetmiş değiller. Erdoğan defalarca Irak’ta yaptığımız hatayı Suriye’de yapmayacağız deyip Suriye’de Kürtlerin statü sahibi olmasını bloke ediyor. Bunu bir savaş nedeni olarak açıklıyor. Zaten bunu önlemek için Efrîn ve diğer bölgeleri işgal edip Kürtleri etkisizleştirmek ve tasfiye etmek için çalıştı.

Özerklik ve federasyon gibi çözümleri direkt bölme girişimleri olarak kamuoyuna sunuyorlar. Halkta devlet bölünecek, Kürtler ayrı bir devlet kuracak algısını yerleştirmek istiyorlar. Erdoğan cumhurbaşkanlığı sistemiyle iktidarı tek elde toplamak için çalıştı ve bunu pratikleştirdi. Demokratik kazanımları ortadan kaldırdı. Bu temelde Kürtlere karşı da ağır bir savaş yürüttü. Türkiye’nin hangi sorunu çözüldü? Hiçbir sorun çözülmedi. Tersine giderek ağırlaştı. Ekonomi kötüye gitti. Özgürlükler ve haklar kısıtlandı. Adalet sistemi çöktü. Toplum kutuplaştırıldı, ahlaki çöküntü yaşandı.

Türkiye, Avrupa Belediyeler Özerklik Şartı’nı imzalamadı. Halbuki bu demokratik bir sistemin kurulması için tasarlanmış bir sözleşmeydi. Kürtler demokratik sistemin olanaklarından yararlanmasın diye demokratikleşmekten vazgeçtiler. Bundan bütün Türkiye, demokrasi zarar gördü.

Türkiye, şimdi Suriye’yi HTŞ zihniyetine, iktidarına mahkum etmek için uğraşıyor. ABD’yle anlaşıp SDG’yi devre dışı bırakmak istiyor. Amacı Kürtlerin bir statü elde etmemesidir. Bunun için Suriye halkı Baas’tan beter bir sisteme zorlanıyor. Halbuki Suriye’de demokrasinin inşa edilmesi ve geliştirilmesi için olanaklar var. Ülkedeki farklı inançlar, kültürler ve halkalar ortaklaşarak demokratik bir sistem kurabilirler. Özerk bölgeler ya da federal bir sistem pekala olabilir. Farklılıklar birlik içinde korunabilir ve Suriye yeni krizlerden, çatışmalardan korunabilir. Ama Türkiye hayır ‘’Suriye üniter bir devlet olacak’’ diyor. Kürtleri sürekli baskılayarak, tehdit ederek Suriye’de statüsüz bırakmak istiyor.

Erdoğan’ın bu tekçi zihniyetine ve sistem anlayışına şimdi ABD’nin Suriye özel temsilcisi Thomas Barrack da katılmış durumda. Onlar da nasıl ki, Afganistan’ı Taliban’a teslim ettilerse şimdi de Suriye’yi El Kaide’nin devamı olan ve aynı zihniyetteki HTŞ’ye teslim etmek istiyorlar. Barrack da "özerklik ve federal bir sistem Ortadoğu’ya uymaz" diye fetva çıkarıyor. Türkiye de, "federal veya özerklik talebi bölücülüktür, Suriye’yi böldürmeyiz" diyor.

Çok ilginçtir, ABD temsilcisi otoriter ve baskıcı rejim temsilcileri gibi federal ve özerk yönetimleri bölünme olarak sunuyor. Halbuki kendisi federal bir ülkenin içinde yaşıyor. ABD’nin birliğini sağlamak için federasyon kurdular. Federasyon olmasaydı, ABD’nin birliği sağlanamıyordu. Aynı şey Almanya için de geçerlidir. Almanya ancak bir federal sistemle birliğini sağlayabildi. Görüldüğü gibi federasyon bölünme değil birlikte yaşamanın, birleşmenin formülüdür. İngiltere, İspanya, İsviçre gibi ülkeler farklı modeller uygulayarak hem demokrasilerini geliştirdiler hem de ulusal sorunlarını çözdüler. Burada dünyada yeniden keşfedilecek değil.

Aleviler katliama uğradılar. Dürziler katliamla karşı karşıyalar. Çatışmalar ve güvensizlik giderek artıyor. Ya HTŞ’ye biat edecekler ya da ötekileştirilecek ve hedef gösterilecekler. HTŞ’nin elindeki silahlı gruplar DAİŞ kafasındalar. Kadın çocuk dinlemiyorlar. Savaş kurallarına uymuyorlar. Katliam ve talandan sakınmıyorlar. Hiçbir hukuk ve ahlak ilkesi tanımıyorlar. Tek devlet, tek hükümet, tek ordu gibi argümanlar ve HTŞ’yi herkese dayatma nasıl bir felakete yol açıyor, nasıl sonuçlar yaratıyor görüldü. Bunun yerine demokratik bir Suriye projesinde buluşmak gerekir. ABD ve diğer ülkeler bu konuya ağırlık verirlerse bunun olanakları ve koşulları var. Halklar demokrasiden yanalar. Farklılıklarıyla bir arada yaşamaya açıklar. Kimsenin ayrılma talebi yok.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.