Teslim alamayacaksınız

Haberleri —

Binlerce çalışanı ve yöneticisinin tutuklandığı ‘KCK operasyonları’na karşı harekete geçen Barış ve Demokrasi Partisi’nin(BDP) “Ez li vir im. Buradayım, irademe sahip çıkıyorum” mitinglerinin dördüncü ve beşincisi dün Kızıltepe ve Nusaybin’de yapıldı.
Kızıltepe girişinde yüzü aşkın araç tarafından karşılanan BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, DTK Eşbaşkanı ve Mardin Milletvekili Ahmet Türk, BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, BDP MYK Üyesi Yıldız Aktaş konvoy halinde miting alanına giriş yaptı.

Önder: Başbakan sizi böyle görmesin

Alandakileri Kürtçe selamlayan BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Türkçe sürdürdüğü konuşmasında, “Başbakan sizi böyle görmesin. Siz söz dinlemiyorsunuz. Başbakan dedi ki, ’bunlarla aranıza mesafe koyun.’ Ama siz omuz omuza duruyorsunuz. Halkın iradesini sayın Öcalan’la tutsak ettiklerini sandılar. Dünyada yan yana kuvvetli durmaktan, doğru olmaktan daha güçlü bir şey icat edilmemiştir. Zannettiler ki bu halk korkarak, evlatlarına sahip çıkmaz. Bu halk korkuları yüz yıl önce geride bıraktı” diye konuştu.

Zulme zılgıt çekildi
BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak da yaptığı konuşmada, Suruç’ta zılgıt çektiği için 7 yıl hapis cezasına çarptırılan Anzelha Çelik adlı kadını hatırlatarak, miting alanında bulunanlardan yüksek sesle bir zılgıt çekmesini istedi. Bunun üzerine alanı dolduranlar hep birlikte zılgıt çekti. Daha sonra konuşmasına devam eden Kışanak, “Devlet, hükümet şunu iyi bilsin; zılgıt çekmek suç ise hepimiz bu suçu işliyoruz. Devlet şunu bilsin, zılgıt bu halkın çığlığıdır, direnişidir. Zulme başkaldırınca zılgıt çeker. Arkadaşlarımız zafer işareti yapıyor diye cezalandırılıyor. Eğer zafer işareti yapmak suç ise hepimiz yapıyoruz” diyerek alanda bulunanların zafer işareti yapmalarını istedi. Alandakiler de zafer işareti yaptı. Puşi taktığı için tutuklanan üniversite öğrencisini de hatırlatan Kışanak, “Puşi bizim kültürümüz, direnişimiz sembolümüzdür” ifadesini kullandı.

İmralı sistemini kaldırın
‘KCK’den tutuklu bulunan Kürt siyasetçilerin durumuna değinen Kışanak, “Şurada ilan ediyoruz. O arkadaşlarımızın tek suçu, halka hizmet etmektir. Kürtlerin özgürlük mücadelesini yürütmesidir. Onların suçu ne ise hepimiz de aynı suçu işliyoruz. Halk olarak direnmeye ve kazanmaya kararlıyız” dedi. Devletin 80 yıldır Kürtleri yok etmek için elinden gelen katliamı yaptığını belirten Kışanak, “Cinayet işlediler, asimile ettiler, kimliğimizi unutmamızı istediler. Ancak biz dil, kültür ve irademize sahip çıkıyoruz. Onun için buradayız. Bu halkın güçlenmesinde emeği geçen Sayın Abdullah Öcalan’ı da bu halkın önünde selamlıyoruz. Kürt sorununun demokratik çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesi için İmralı sistemini kaldırın, kapılarını açın Sayın Öcalan ile diyalog kurun diyoruz. Bu öneriyi dile getirmek suç ise bir kez daha işliyoruz. İmralı sistemi kaldırılmadan Kürt sorununun demokratik çözümü olmayacaktır” dedi.

Terörist, devletin ta kendisidir
Kışanak, AKP döneminde 129 Kürt çocuğunun öldürüldüğüne dikkat çekerek, “Bunları katleden teröristtir. Devlet terörü tam da budur işte. Bu nedenle arkadaşlarımıza terörist demedik, demeyeceğiz. Kürt sorunu terör sorunu değil bir halkın özgürlük sorunudur” dedi.

Direnen halk gerçeği

Türk Başbabakan Erdoğan’a Çiller, Demirel ile Güreş’in sonunu hatırlatan Kışanak, “Zamanında zulmedenler bütün imkanlarını kullandılar, geçici bir süre kazanmış gibi oldularsa da asıl kaybeden onlar oldu. Bu halkın direnişi karşısında yok olacaklar. Çiller, Demirel, Güreş’in bugün halkın karşısına çıkma yüzü yoktur. Onurlu ve direngen halkımız böyle kararlı bilinçli olduğu sürece, mutlaka zaferle sonuçlanacaktır bu mücadele. Sizin arkadaşınız hizmetkarınız olmaktan onur gurur duyuyoruz. Bu 30 yıllık mücadelede çok şey kaybettik ama çok önemli bir şey kazandık. O da direnen bir halk gerçeği. An azadî an azadî” diyerek konuşmasını bitirdi.

Türk: Baş eğmeyeceğiz
Sloganlar arasında konuşmasına başlayan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Ahmet Türk, Kürtçe başladığı konuşmasında büyük bedel veren Kürt halkının özgürlük mücadelesini her gün yükselttiğini ifade ederek, “Kürtleri cezaevine tıkarak susturmaya çalıştığını zanneden Başbakan’a sesleniyorum; Kürt halkı işte burada, alanda. Yüksek sesle ’buradayım’ diyor. Ölüm, baskı ve zindanla, zulmün önünde baş eğmedik, eğmeyeceğiz. Bunu iyi bilsinler” dedi.

Devlet taleplerimizi iyi anlasın

Kürtlerin taleplerinin daha iyi anlaşılması için konuşmasına Türkçe devam edeceğini belirten Türk, “Devlet, Başbakan açılımdan bahsederek, Kürtlerin kafasını karıştırmaya çalıştı. Kürt halkını bu kadar baskı, zulümden sonra kırıntıya razı olamayacağını anladı. Kürt siyasetçilerini, aydınlarını, yazarlarını, belediye başkanlarını, sayın Öcalan’ın avukatlarını tutuklayıp cezaevine koydu. İçişleri Bakanı çıkıp diyor ki, ’zindana attıkça 200 kişiyle bir araya gelemiyorlar.’ Başbakan şimdi Amed, Batman ve Mardin alanını görsün. Emin olun ki, hepimiz sesimizi yükseltirsek, direnirsek bu sorun çözülecektir. Alanlara çıkarsak direnişimizi yükseltirsek, sayın Öcalan’la müzakere yapacaklardır. Kürt sorununu çözeceklerdir. Bu halk direndi, direnecek. Özgürlük yakındır çünkü bu halk doğru bir mücadele yürütüyor ve haklıdır” diye konuştu.

Dürüst ol Başbakan!
Son günlerde tartışılan Dersim Katliamı konusuna da değinen Türk, “Başbakan diyor ki ’Dersim’de yaşanan katliamdan dolayı özür dilenmesi gerekiyorsa dilerim.’ Meclis’te araştırma komisyonu için önerge veriyoruz. Başbakan, sizin hiçbir şey yapmayacağınızı iyi biliyoruz. Kürt halkını aptal yerine koymayın. Herşeyi biliyoruz” dedi. Ortadoğu’da yaşanan gelişmelere de değinen Türk, “Ortadoğu’da barış havarisi kesilen Erdoğan, diktatörlerle bugüne kadar yan yanaydın. Kaddafi’nin elinden plaket almadın mı? Şimdi birlikte olduğun diktatörleri yeni tanıdıysan, bu ülkede Başbakan olmaya hakkın yok. Dürüst ol. Zulümle yönetilmeyi kabul etmeyeceğiz, gözaltılar zindanlar bize vız gelir. Korkmuyoruz, korkmayacağız” dedi.
Amed’de polis tarafından öldürülen öğrenci Aydın Erdem’in babasının da alanda olduğunu belirterek, kendisini selamlayan Türk, “Gençlerimizin yürüttüğü mücadeleye layık olmaya çalışacağız” dedi.

Nusaybin’de de direniş mesajı
1990’lı yıllarda direnişin kalelerinde olan Nusaybin’de de “AKP’ye de Çiller’leşen Erdoğan’a da direneceğiz” mesajı verildi. Mitingte konuşan Kışanak ile Türk, Kürtlerin direniş dolu tarihini anımsatarak, mücadeleden asla vazgeçmeyeceklerini söyledi. Devlete ve AKP’ye “Baskı ve zulümden vazgeç, diyalogu esas al”, halka da “Direne direne kazanacağız, bugün dünden daha fazla desteğe ihtiyacımız var” çağrısını yaptı. 
Kışanak, 15 yaşındaki Fırat İzgin’in bedenini ateşe vererek, hayatını kaybettiğini hatırlatarak, “Bu gençler, bunu neden tercih ediyor? Bu soruyu Ankara’ya, Başbakan’a sormak zorundayız. Bu ateşi tüm kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz” dedi.
Ahmet Türk de “Bu ülkede halkımızın gözbebeği Sayın Abdullah Öcalan barış için çaba gösterdi” diyerek, İmralı’da uygulanan ağır tecridin süreci tıkadığını söyledi. Türk, devlete “Artık Kürtleri uyutamazsınız. Kürtler neler yapılması gerektiğini çok iyi biliyor” derken, halka da “Birlikte olursak, direnirsek, özgürlük yakındır. Kuyruklarından yakalamışız. Bırakmayacağız. Birlikte direneceğiz” diye seslendi.

Demirtaş Şırnak’tan yanıt verecek
BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan dışında seçilmiş BDP’li yöneticinin kalmadığı Şırnak’ta da bugün “Buradayım, irademe sahip çıkıyorum” mitingi yapılıyor. Mitingler serisinin altıncısına BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ve Hasip Kaplan katılarak, konuşma yapacak.


 DİHA/MARDİN



paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.