TJA İstanbul'da 5 bin kadınla buluştu

• 'Em Xwe Diparêzin' kampanyası kapsamında İstanbul’da 5 bin kadınla buluştuklarını belirten TJA aktivisti Suna Kaymaz, “Tüm saldırılara cevabımız net; direniş” dedi. 

İSTANBUL

Tevgera Jinên Azad’ın (TJA), Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecride, siyasi soykırıma, tacize, tecavüze, anadile ve inançlara yönelik saldırılara karşı 15 Eylül 2020’de ‘Em Xwe Diparêzin” (Kendimizi savunuyoruz) sloganıyla başlattığı kampanya dördüncü ayını doldurdu. Marmara bölgesinde de farklı eylem ve etkinliklerle süren kampanya kapsamında birçok çalışmaya imza atıldı. Kadınlara yönelik bilinçlendirme çalışmalarına ağırlık verilirken, karma atölyelerle cinsiyetçi bakış da sorgulandı. Mahalle ve ev ziyaretleriyle de kadınların yaşadıkları sorunlara çözüm bulunmaya çalışıldı. 
 
5 bin kadınla buluşma

Koronavirüs salgınına rağmen devam eden çalışmalar kapsamında İstanbul’da yaklaşık 5 bin kadınla bir araya gelindi. Kentin 30 ilçesinde atölyeler düzenlendi. Pandemi nedeniyle atölyelere sınırlı sayıda kişi katılırken, ilçe yerellerinde gerçekleştirilen atölyelerde yüz yüze yürütülen tartışmalarla eril zihniyet sorgulandı.

Hakimiyet anlayışı sorgulandı

Mezopotamya Ajansı’ndan Semra Turan’a bilgi veren TJA aktivisti Suna Kaymaz, çalışmalar esnasında kadınlarda kendini tanıma, iradeleşme ve özsavunmayı geliştirme noktasında ciddi eksikliklerin fark edildiğini söyledi. Özellikle kendisini politik olarak tanıtan erkeklerde ise, sürekli öne çıkma ve hakim olma anlayışının bariz şekilde görüldüğünü belirten Kaymaz, bunu aşma noktasında yoğunlaşmaya tabi tutulduklarını söyledi. Bu anlamda atölyelerin iyi sonuç verdiğine dikkat çeken Kaymaz, “Yoğunlaşma yaşayan kişiler değişim dönüşümde bir çaba veriyor. O nedenle bu çalışmalarımıza yoğunluk vereceğiz” dedi. 
 
İnşa bilinçle gelir

Görüştükleri kadınların en çok dile getirdikleri sorunların başında yaşam alanlarının tamamıyla daraltılması olduğunu kaydeden Kaymaz, “Ekonomik kriz ve işsizlik en çok kadınları etkiliyor. Kadınlar artık bilinçlenmek istiyor. Bu tür çalışmalara yoğunluk verilmesini istiyor. Çünkü bilinçlendikçe, kendisini tanıdıkça, özgür bir yaşamı inşa edebileceklerinin farkında” diye belirtti. 
 
Sorunlar tecritle bağlantılı

Kampanya kapsamında önlerine koydukları planlamayı da paylaşan Kaymaz, öncelikli gündemlerinin İmralı tecridinin kaldırılması ve siyasi tutsakların başlattığı açlık grevi eylemleri olduğunu söyledi. Kaymaz, bunun yanı sıra yoksulluk, ekonomik kriz, kadın katliamları, şiddet, ekolojik tahribata karşı mahalle çalışmalarına yoğunluk vereceklerinin bilgisini paylaştı.

Bütün bu başlıkların Öcalan üzerindeki tecritten bağımsız olmadığının altını çizen Kaymaz, şöyle dedi: “O nedenle Öcalan şahsında kadınlar ve halklar üzerindeki tecrit öncelikli gündemimiz olacaktır. Tecrit işsizlik, yoksulluk ve kadın katliamlarına neden oluyor. Bizde buna karşı çıkmak için önce tecridin kaldırılması için mücadele edeceğiz.” 
 
Özsavunma cesaret veriyor

Kadınların son zamanlarda kendilerine yönelik saldırılara karşı özsavunmayla karşılık vermesini de yorumlayan Kaymaz, “Özsavunma meşru ve temel bir yaşam hakkıdır. Kendilerini savunan kadınların tutuklanması erkekleri güçlendiriyor, egemen zihniyeti besliyor. Özsavunmasını gerçekleştiren kadınların yanındayız, yalnız olmadıklarını hissettireceğiz. Özsavunmasını yapan kadınlar cesaret veriyor. Kendimizi var etmek ve yaşatmak istiyorsak özsavunmamızı geliştirmeliyiz. Kadının kendisini savunması toplumun ve yaşamın savunmasıdır. O nedenle özsavunma temel bir ihtiyacımız olmalıdır” dedi.

Kaymaz, son olarak artan saldırılara karşı mesajlarının direniş olduğunu vurguladı.