• Dönemin Akil İnsanlar Heyeti'nde yer alan Lami Özgen, tüm toplumsal kesimlere görev düştüğünü belirterek, "Silahlar sustuktan sonra olması gereken müzakere sürecine geçmeli" dedi.

"Çözüm Süreci" diye adlandırılan 2013'teki diyalog sürecinde Akil İnsanlar Heyeti'nde yer alan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) eski Başkanı Lami Özgen, kaçırılan fırsatların da tekrar gözden geçirilerek çağrı çerçevesinde yol alınması ve sonuca ulaşılması gerektiğini belirtti. Son çağrının, Türkiye'nin önüne tarihi bir demokratikleşme fırsatı koyduğunu belirten Özgen, "Türkiye'nin hükümet, devlet ve toplum olarak geldiği yer ortada. Toplumu daha fazla otoriterlik ile götürecekleri bir yer yok. Yasal, siyasal, kültürel kimi değişiklikler olursa güvensizlik azalacaktır" dedi. 

Yenilikleriyle devamıdır

Sürecin belli oranda 2013-2015 sürecinin devamı ama başlangıç biçimi, katılım süreçleri ve direkt koordinasyon yanının yeni olduğunu kaydeden Özgen, şunları söyledi: "Geçmişte Meclis hiçbir sorumluluk almadı ama bu şu an belli beyanlar var. Geçmiş dönemde MHP bu sürecin tam karşısındaydı ama şimdi başlatan görülüyor. CHP'nin merkezi karşıydı ama şimdi değil. Türkiye toplumunun bütün kesimlerine görev düşüyor. Yapılan çağrı bir başlangıç, barışın önünü açmaya yöneliktir. Hükümet, iradesini Meclis zemininde, bütün toplumsal kesimlerle ortaklaştırarak yeni bir yol haritası öne çıkarmalı. Silahlar sustuktan sonra olması gereken müzakere sürecine geçmeli. 

Bekle ve gör, olmaz

Hem yol haritası hem de müzakere sürecinde toplumsal kesimler, emek örgütleri kendi toplumsal barış taleplerini öne çıkarılmalı. Bekle, gör olmaz. Tam tersine muhalif kesimler toplumsal barışın inşa edilmesinde öncü rol oynamaları gerekir." 

 

* * *

Özgürlük kampanyası sürecek

MED TUHAD-FED Eşbaşkanı Kerem Canpolat, Rêber Apo'nun fiziki özgürlüğünün sağlanması kampanyasını yeni adımlarla sürdüreceklerini söyledi. 

  "Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm" kampanyası, 10 Ekim 2023'te 74 merkezde başlatıldı. MED TUHAD-FED Eşbaşkanı Kerem Canpolat, Rêbar Apo'nun çağrısı sonrası da kampanyanın durmayacağını belirtti. Çağrının tamamlayıcı notundaki "Şüphesiz pratikte silahların bırakılması ve PKK'nin kendini feshi, demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir" ifadeye şaret eden Canpolat, savaşın bitmesi için hukuki zeminin mutlaka oluşması gerektiğinin altını çizdi. Canpolat, "Toplumda 'devlet adım atmaz, oyun yapar' kaygısı var. Devletin atacağı adımlar, göstereceği irade beyanıyla bir an önce bu durumu kamuoyuna deklare etmesi gerekiyor. Biz de bu çağrıyı destekliyoruz ve devlet tarafından uygulanması gerektiğini söylüyoruz" şeklinde konuştu. 

Sürecine ruhuna denk

Kürtlerin hukukunun güvence altına alınması için anayasa değişikliğinin zorunlu olduğunu vurgulayan Canpolat, "Anayasa değişikliği uzun sürebilir ama yasaların değişmesi, cezaevindeki tutsakların serbest bırakılması, Sayın Abdullah Öcalan'ın koşulları bu sürecin ruhuna göre yeniden şekil bulması gerekiyor. Kanaat önderlerine, heyetlere, gazetecilere, avukatlara rahat uluşabileceği bir ortam olması gerekiyor" dedi. Canpolat, PKK'nin çağrı doğrultusunda ateşkes ilan ettiğini, devletin de askeri faaliyetlerini durdurması gerektiğini söyledi. 

Kampanyada yeni aşama

"Abdullah Öcalan'a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm" kampanyasının sürdüğünü belirten Canpolat, şunları ekledi: "Sayın Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü olması gerekiyor. Kampanyamızı bir üst seviyeye çıkartma çalışması içindeyiz. Bu çalışmalarımız devam edecektir. Aynı isimle kampanyamız yeni adımlarla, yeni demokratik eylemlerle devam edecektir. Sayın Abdullah Öcalan'ın elini güçlendirmek için bütün kitlenin desteğini kazanarak, devleti bu şekilde adım atmaya zorlayacağız. Bu pratiğin içine gireceğiz."

 

* * *

Çağrı, umut ışığı oldu

GÖÇ-DER, Rêber Apo'nun çağrısının topraklarını terk etmek zorunda kalanlar için 'umut ışığı' olduğunu belirterek, geri dönüşler için adım atılması gerektiğini vurguladı. 

Mezopotamya Göç İzleme ve Araştırma Derneği (GÖÇ-DER), 'Barış ve Demokratik Toplum' çağrısına ilişkin dernek binasında basın toplantısı düzenledi. Açıklamanın Türkçesini GÖÇ-DER Eşbaşkanı Mediye Alkan, Kürtçesini ise Eşbaşkan Murat Sarı okudu. Alkan, “Sayın Abdullah Öcalan’ın çağrısında değindiği tüm noktalar onlarca yıldır devam eden çatışmaların sona erdirilmesi ve barış temelinde halkların ortak geleceğinin inşa edilmesi için tarihi bir çağrıdır. Çağrının yaşamsallaşması ve pratiğe geçirilmesi için gereken koşulların oluşturulması gerekmektedir. Sayın Öcalan'ın önü açılmalıdır” dedi. 

Topraklarına dönebilmeli

Çağrının acılı süreçlerde topraklarını terk etmek zorunda kalan yüz binlerce insan açısından da umut ışığı olduğuna işaret eden Medine Alkan, şunları söyledi: “Barış ve demokrasi sürecinin inşa aşamalarından biri de tartışmasız bir şekilde zorla yerinden edilen Kürt halkının kadim topraklarına dönebilme yollarının açılmasıdır. Bu doğrultuda gereken adımların ivedi bir şekilde atılması gerekmektedir. Sürece ilişkin adımların atılarak demokratik siyaset ve hukukun gereklerinin bir an önce yerine getirilmesini talep ediyoruz.”