Türk devletine her yanıt meşrudur

Rojava'ya saldırılar

Rojava'ya saldırılar

  • Rojava ve Başûrê Kurdistan’ın bazı bölgelerini işgal altında tutan sömürgeci Türk devleti, milyonlarca insanın temel yaşam alanları ve ünitelerini bir haftadır bombardıman altında tutuyor.
  • Türk iktidarı, dünyanın dikkatinin İsrail’deki savaşa odaklanmasını da fırsat bilerek, çocuk, kadın, köylü veya Asayiş üyesi gözetmeksizin katlederken İsrail’e ‘itidal’ çağrısı yapıyor.
  • Hava sahasını kontrol eden ve askeri güç bulunduran ABD ve Rusya da Türk saldırganlığını tolere ediyor. Bu durum, tüm askeri imkanların seferber edilmesini zorunlu ve meşru kılıyor.

Milyonlarca insanın elektriksiz ve susuz bırakıldığı Kuzey-Doğu Suriye, bombardıman altında şehitlerinin yasını tutuyor.

Türk devletinin Kuzey-Doğu Suriye'ye yönelik saldırıları, aralıksız sürüyor. QSD’nin 4. gün açıklamasına göre; 31 kez toplarla saldırıldı. Köylere yarısına yakın obüs olmak üzere 55 top düştü. Savaş uçakları iki kez bombardımana katıldı. Üç askeri nokta ve bir petrol kuyusu hedef alındı. Dêrik'in Hemze Beg köyündeki Şehit Nesrîn İç Güvenlik Güçleri Akademisi(ne bağlı Uyuşturucuyla Mücadele Akademisi de 8 Ekim’de bombalanan alanlar arasındaydı. Aynı gece Rimêlan’daki Uyuşturucuyla Mücadele Akademisi de hedef alındı.

Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Uyuşturucuyla Mücadele Birimi’nin 29 üyesinin şehit olduğunu, bazıları ağır 28 üyenin de yaralandığını açıklayarak, tüm bölgede üç günlük yas ilan etti. Yas kapsamında, tüm bölgelerde hizmet kurumları (Belediye, sağlık, yakıt ve meclislerin acil durum komiteleri) dışındaki diğer tüm kurumlar kapalı. Özerk Yönetim, uluslararası sessizliğin Türk devletinin saldırganlığına doğrudan destek olduğuna dikkat çekerek, “Türk devletinin güvenli bölgelerimize, halkımıza ve askeri güçlerimize karşı sürdürdüğü ihlallere karşı uluslararası tutumun açık olması gerekiyor. Halkımızı ve kazanımlarımızı korumaya devam edeceğiz. Meşru müdafaa hakkına bağlı kalarak, onurlu yaşam ısrarını sürdüreceğiz” dedi.

Çocukları da katletti

Saldırılarını önceki gün ve dün de sürdüren Türk devleti, Eyn Îsa ilçesine bağlı Mesturê köyünü obüslerle bombaladı. Bombardıman sonucu Nadiya el Eyaş (10) ve Elî El Eyaş (9) adlı çocuklar şehit oldu.

Zirgan ilçesinin doğusundaki Bişêriyê köyünde pamuk tarlasını bombalaması sonucu yaralanan Reksa Salih Fewaz (50), Xedîce Îdan El Temir (40), Fereh Ednan (25), Zêna Hemûd (20) Cûmana Hemad’ın tedavisi sürüyor. Fereh Ednan’ın bacakları kesildi.

Ebdî: Yanıt vereceğiz

Kısa bir açıklama yapan Demokratik Suriye Güçleri (QSD) Genel Komutanı Mazlum Ebdî, İç Güvenlik Akademisi’nin hedef alınarak Uyuşturucuyla Mücadele Birimi’nden 29 kişinin şehit edilmesinin göz ardı edilemeyecek vahşi bir suç olduğunun altını çizdi. Ebdî, şunları ifade etti: “İç Güvenlik Güçleri sivil bir kurum olup bölgede güvenlik ve istikrarın artırılması amacıyla Uluslararası Koalisyon’dan destek almaktadır. Türk işgalinin topraklarımıza ve insanlarımıza yönelik saldırılarına tolerans göstermeyeceğiz ve bunlara karşılık verme konusunda meşru hakkımızı kullanacağız.”

Meclis’ten sorumluluk çağrısı

Demokratik Suriye Meclisi (MSD), Serêkaniyê ve Girê Spî’nin işgal edilmesinin yıl dönümünde Rusya’yı ve Uluslararası Koalisyon içinde yer alan devletleri sorumluluklarına sahip çıkmaya ve bölgeye yönelik saldırıları durdurmaya çağırdı. Meclis, dünkü açıklamasında, işgalci Türk devletinin savaş uçakları ve SİHA’larla bölgenin altyapı ve enerji merkezlerini hedef alan saldırılarının, 5 milyondan fazla insanın yaşamını trajik bir şekilde etkilediğini kaydetti. Rusya ve başta ABD, İngiltere ve Fransa olmak üzere Uluslararası Koalisyon’a sorumluluklarını yerine getirmesi çağrısında bulunan Meclis, saldırıların durdurulması ve bölgenin korunması için acilen adım atılmasını istedi. QAMIŞLO

 

*****

İşgal altında 4. yıl

Türk devletinin 9 Ekim 2019’da Serêkaniyê ve Girê Spî’yi işgal etmesi, 4. yılında.

Serêkaniyê’de 200 bine yakın insan yerinden göç ettirildi. Sêrekaniyê nüfusu yüzde 12-13’lere düştü. Kaçırılan 913 kişinden 73’ünün akıbeti bilinmiyor.

Halkın bin 400 dükkanına ve 6 bin evine el koydu. Boşaltılan 58 köyün büyük bir kısmı talan edildi.

İşgal saldırıları sırasında 120 sivil şehit düştü. 79 patlamada, 146 yurttaş şehit olurken, 300’ü aşkın kişi de yaralandı.

İşgalci Türk devletinin Girê Spî’ye yönelik saldırısında 100 bini aşkın kişi Reqa, Tebqa, ve Kobanê kentlerine göç etti. Reqa'nın kuzeyinde bulunan Til Semin köyüne yakın alandaki kampta 6 bin 855 göçmen yaşıyor.

Dihlîz, Serxat ve Şirgirakê köylerindeki buğday depoları talan edilerek, içindeki ürünler Türkiye’ye götürüldü.

Girê Spî’de yer isimlerini Türkçeleştiren, posta teşkilatı kuran, kaymakam ve idari personel atayan, TL’yi zorunlu kılan, kendi üniversitelerine bağlı fakülteler açan ve okullarında Türk Milli Marşı okutan Türk devleti, bölgeyi adım adım Türkleştirmeye devam ediyor. Çetelerin Türk devletinin desteğiyle kurduğu “Til Ebyet Meclisi”, Girê Spî, Silukê, Tirkman, Eli Baciliyê köylerinde göçertilenlerin mal ve varlıklarına el koyarak, eğitim merkezleri kurdu.

Türk devleti, Girê Spî'nin işgalinden bu yana binlerce çete ailesini göçmenlerin evlerine yerleştirdi.

 

*****

Erdoğan soykırımda ısrarcı

Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kürtlere dayattığı savaşta ısrar edeceğini ve saldırılarını sürdüreceğini duyurdu.

Erdoğan, başkanlığında gerçekleştirilen önceki günkü kabine toplantısının ardından konuştu. “Sınırlarımız dışındaki mücadeleyi uluslararası hukuka riayet ederek insani ve ahlaki çizgileri asla ihlal etmeden yürütüyoruz” yalanından sakınmayan Erdoğan, “Operasyonumuzun ilk safhası başarıyla sonuçlandı. Hava kuvvetlerimizin harekatlarıyla teröristlere ait toplam 194 hedef imha edildi. 162 terörist etkisiz hale getirildi” dedi.

Milli hafızasına kaydetmiş

Kürtlere böğürürken ABD’nin SİHA’sını düşürmesini açıklamakta bile aciz olan Türk Cumhurbaşkanı, ABD’ye isim vermeden, haddini de bilerek imalarda bulundu: “Her operasyonumuzda olduğu gibi son harekatta da en büyük sorunu müttefikimizle yaşadık. Yıllardır bölgedeki terör örgütleriyle yakın ilişkisi içerisinde olanlara çağrı yapıyoruz. Yapacağımız harekatlarda zarar görmemeleri için bölgedeki askeri ve istihbarı unsurları uzak tutmalarını istiyoruz. Adeta ak sütün içindeki ak kılı ayırt etme hassasiyetiyle teröristler dışında kimseye zarar vermeden bu operasyonu yürüttük. Buna rağmen tatsız ve üzüntücü verici hadise yaşanmasını engelleyemedik. Bu olay milli hafızamıza kayıt edilmiştir, vakti saati geldiğinde gereği muhakkak yapılacaktır.”

Saldırılara devam edecek

Daha bir kararlılık, daha bir şiddet ve etkili saldırılara devam edeceklerini söyleyen Erdoğan, “PKK’yı tamamen ortadan kaldırana kadar sınır ötesi harekatlara devam etme Türkiye’nin meşru hakkıdır. Bir gece ansızın gelebiliriz sözünün gereğini her gün, her an yerine getirmeyi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.