Türk ırkçıların saldırısıydı

• Sêwereg'ten mevsimlik işçi olarak gittikleri Niğde’nin Bor ilçesinde silahlı saldırıya uğrayan Kürt işçiler, "Patron-işçi arasında bir şeymiş gibi göstermeye çalışıyorlar. Öyle bir şey yok. Irkçı bir saldırıydı, üstelik ilk de değildi" dedi.

Niğde’de ırkçı saldırıya uğrayan mevsimlik tarım işçileri, katledilmek istendiklerini belirterek, adalet çağrısında bulundu.

Riha’nın Sêwereg (Siverek) ilçesinden Niğde’nin Bor ilçesine bağlı Çukurkuyu Beldesi’ne çalışmak için giden mevsimlik işçiler, 28 Ağustos’ta ırkçı saldırıya uğradı. Saldırıya uğrayan 24 işçiden Orhan İdilkurt (19) silahla vurularak ağır yaralandı. Vücuduna üç mermi isabet eden İdilkurt, kamyonet kasasıyla olay yerinden çıkarılarak, daha sonra ambulansla Niğde Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Niğde’deki hastanede ortopedi bölümü olmadığı için üç gün sonra Amed’deki Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirildi. İdilkurt’un tedavi gördüğü hastane önünde bekleyen yakınları, MA'ya konuştu.

Tarladan çıkmamıza izin vermediler 

Kardeşinin ağır yaralandığı saldırıyı anlatan Ali İdilkurt (26), domates yüklü TIR'ın çamura saplanmasının ardından tarla sahibi Cemal Özer’e haber verdiklerini ve traktörüyle çıkarması için kendisini tarlaya çağırdıklarını söyledi. İdilkurt, Özer’in tarlaya geldikten sonra kendilerine hakaret ettiğini belirterek, “Kendisi bize saldırdıktan sonra köye telefon edip silah istedi. Durumun daha kötüye gideceğini anladığımız için oradan çıkıp çadırlarımızın olduğu yere gitmeye çalıştık. Tarladan çıkmamıza izin vermediler. Yolumuzu kapattıktan sonra peşimizden gelip ateş etmeye başladı. Saldırıları biz yaralandıktan sonra da devam etti. Kardeşim arabadaydı çıkamadı, savunmasız bir yerdeydi. Ona üç metrelik mesafeden tekrar tekrar ateş etti. Engellemeseydik belki de hepimiz katledilecektik. Kimse sağ çıkamayacaktı, bunu herkes biliyor” dedi. 

Basit bir olay gibi gösterme çabası

Saldırının ardından yaralanan kardeşini kendi imkanlarıyla araçla oradan çıkardıklarını; jandarmanın olaylar yaşandıktan yarım saat sonra geldiğini belirten İdilkurt, ırkçı saldırının üstünün kapatılıp basit bir olay gibi gösterilmeye çalışıldığını kaydetti. İdilkurt, ifade aşamasında MHP’li belediye başkanının tutanaklara müdahale edip silahı kurusıkı olarak yazdırmak istediğini hatırlattı. Buna karşı çıktıklarını dile getiren İdilkurt, saldırının sebebinin daha önceki saldırılarda uygulanan cezasızlık olduğunu belirterek, sorumluların yargılanmasını istedi.

Korkutmaya değil, katletmeye çalıştılar

Saldırıya uğrayan Orhan İdilkurt’un amcası Abdullah Dağacar (39) da tarla sahibinin yeğenini katletme amacıyla saldırdığını ifade ederek, şu ana kadar birçok operasyon geçirdiğini hatırlattı. Dağacar, şunları söyledi: “Bize yapılan bu saldırı, ırkçı bir saldırıydı. Bu ırkçı zulüm yeni değil. Bunu patron-işçi arasında bir şeymiş ve tatlıya bağlanmış gibi göstermeye çalışıyorlar. Öyle bir şey yok. Bu ilk değil ve her sene bu şekilde saldırılar oluyor. Bu saldırının da diğerleri gibi üstünün kapatılmasını istemiyoruz. Bizlere bunu yapanların yargıya hesap vermesini istiyoruz. 3 kuruş para için oraya gidip çalışıyoruz ama bize zulmediyorlar. Kimse bizim sesimizi duymuyor. Faşistçe bir saldırıydı. Korkutmaya çalışmadılar, düpedüz katletmeye çalıştılar.” AMED