Türkiye’nin taleplerini de aştı

Yurt Dışı Haberleri —

  • Kürtleri Ortadoğu’da kahraman Avrupa’da ’terörist’ gören Fransa, 50 Kürt’ün iltica hakkını geri aldı, 60 Kürt’ün malvarlığı dondurdu. Fransız hükümetinin son uygulamalarını Paris’te değerlendiren Uluslararası Kürdistan Dayanışma Koordinasyonu (CNSK) yasaların çiğnendiğini açıkladı.

EREM KANSOY

Uluslararası Kürdistan Dayanışma Koordinasyonu (CNSK) Fransa’nın başkenti Paris’te “Avrupa’da Kürtlere yönelik baskılar” başlıklı bir basın toplantısı düzenledi. Hukukçular ve insan hakları alanında mücadele eden isimlerin katıldığı açıklamada, “Kürtleri Ortadoğu’da kahraman, Avrupa’da ‘terörist’ gören” Fransa’ya tepki gösterilerek, politikalarını gözden geçirme çağrısı yapıldı.

Kürtlere yönelik baskıların son dönemlerde arttığı Fransa’da Kürtlere yönelik katliamlar aydınlatılmazken, son 1.5 ay içinde üç Kurdistanlı cezaları olmasına rağmen Türkiye’ye sınır dışı edildi. Merkezi Belçika’da bulunan Kürt televizyon binaları da yine Fransa’nın talimatıyla basıldı, teknik malzemelerine zarar verildi. Fransa’daki hukukçu ve insan hakları savunucuları Kürtlere yönelik artan baskıları Paris Barosu’nda yaptıkları ortak basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaştı.

Gizilik neden kaldırılmıyor?

Paris Meclis üyesi, insan hakları savunucusu Genevieve Garrigos, ‘terörizmle mücadele’ adı altında ciddi insan hakları ihlallerinin yaşandığının altını çizerek, “Uluslararası hukukun birçok maddesi artık tartışmaya açılmış durumda, sınır dışılar arttı, muhalifler hakkında ’terörizm’ suçlaması meşrulaştırıldı, OHAL uygulamaları yasalara yedirildi” dedi. Paris’te 2013 yılında 3 Kürt kadının katledildiğini ve dosyadaki gizliliğin hala devam ettiğini hatırlatan Garrigos, “Bu, Kürt militanlara yönelik siyasi bir cinayettir, bu bilinmesine rağmen hala belgelere erişemiyoruz. Bu zamana kadar belgelerin açıklanmaması Türkiye ile Fransa arasında bir işliği mi var sorunu da gündeme getiriyor” dedi.

 

 

İltica haktır geri alınamaz

Uzun yıllar Fransa Uluslararası Af Örgütü başkanlığını da yapmış olan Garrigos, Fransa’da iltica haklarının iptal edildiğine dikkat çekerek şöyle konuştu: “Sınır dışıların hiçbir yasal dayanağı yok. İltica hakkı tanıdığınız bir insandan bu hakkı almak hiçbir şekilde kabul edilemez, bu insan haklarına aykırıdır. Hayatı tehlike altında olan, tutuklanma, işkence görme riski olan kişileri Türkiye’ye gönderemeyiz. Diplomatik güvence verilse de bunlar yerine getirilmiyor.”

Çıkar ilişkilerinin sonucu

Fransa’da 23 Nisan’da gözaltına alınan 7 Kürt’ün 27 Nisan’da serbest bırakıldığına da işaret eden Garrigos, “Biri 60 yaşında, yıllardır Fransa’da yaşayan Ali Yalçın. Şirket sahibi, çocukları var, hiçbir şekilde suçlanacak bir faaliyeti yok. Ancak Kürtler her zaman bir suçlamaya maruz kalabilme tehdidi altında. Bunun ardında ise Türkiye ile Fransa arasındaki jeo-politik ve siyasal çıkar ilişkileri var” dedi.

Utanç duyuyorum

Kürtlerin Fransa-Türkiye çıkarlarına kurban edildiğini kaydeden Garrigos, “DAİŞ’e karşı mücadelede herkes Kürtleri kutladı. Paris’te üç kadın katledildi, adaleti sağlayamıyoruz. Kendi hakları, otonomi hakları için mücadele eden bir halka bu şekilde yaklaşılamaz” diyerek ekledi: “Kürt halkıyla dayanışmamı yeniden ifade etmek istiyorum ve Fransa devletinin tutumundan da utanç duyuyorum.”

 

 

Türkiye’nin taleplerini de aştı

Fransa-Kurdistan Dayanışma Derneği Eşbaşkanı Pascal Tore ise Fransa’da Kürtlere yönelik artan baskılar hakkında önemli detaylar paylaşarak, “Kürtleri savunmak için bir araya gelen derneklerin bugün de Fransa içindeki Kürtleri korumak için bir araya gelmesi trajik bir durum” ifadesini kullandı.

Tore şunları aktardı:

* Birkaç aydır Remzi Kartal gibi öne çıkan Kürt siyasetçiler Fransa toprağına giremiyor, yasaklı.

* 10 yıl içinde Kürt militanların tutukluluk süreci 6-8 ay arasındaydı şimdi 2 yıl hapishanede tutuluyorlar. Hiçbir dayanağı olmayan birçok soruşturma yürütülüyor ve ağır cezalarlar veriliyor.

* Kürtlerin mal varlıklarının dondurulması arttı; 60 Kürt’ün mal varlığı dondurulmuş durumda. Hayali suçlamalar yapılıyor, bir eyleme katılması, seçilmişlerle yapılan bir toplantıya katılmaları dahi gerekçe gösterilebiliyor.

* İltica statüsü geri alınıyor. 50 Kürt’ün iltica dosyası geri çekilmiş durumda. Yani iltica hakkı verildi ancak daha sonra geri alındı.

Ortadoğu’da kahraman Avrupa’da ‘terörist’!

Türkiye’deki insan hakları ve baskıların herkesin malumu olduğunun altını çizen Tore, “Fransa devleti bu uygulamalarıyla Türkiye’nin yaptıklarına göz yumuyor hatta Türk devletinin taleplerinden daha öte gittiğini düşünüyoruz” dedi. “Kürtler hiçbir zaman bizim ülkemizde şiddet içeren bir eylemsellik içinde olmadı tam tersi terör saldırısının hedefi oldu. Aynı zamanda bizim değerlerimiz için savaştıklarını da unutmamamız lazım” diyen Tore şöyle devam etti: “Kürt savaşçıları bir yanda Elysee Sarayı’nda ağırlayıp diğer taraftan ‘teröristsiniz’ diyemeyiz. Yani Ortadoğu’da kahraman burada terörist olamazlar.”

PKK’nin ‘terör örgütleri listesi’nde yer almasının Kürtlerin özgürlük mücadelesini kriminalize etmek için devrede olduğunun da altını çizen Tore, “Bu ihlallerin hepsi de buna dayanıyor. Listede tutulması bütün görüşmelerin diyalogların önünü de kapatıyor. Fransa’nın Kürtlere yönelik baskılara son vermesini ve Fransa’da yaşayan Kürtleri korumasını istiyoruz” diye konuştu.

Belçika Fransa’nın arkasına saklanıyor

Medya Haber ve Sterk Tv’nin avukatlığını da üstlenen Brüksel Barosu’ndan Jan Fermon ise Belçika’nın Kürt televizyon kanallarına yönelik baskını hakkında konuştu. Kürt televizyonlarına daha önce de yönelimlerin olduğunu hatırlatan Jan Fermon, “96’da başlayan kötü bir dizinin son bölümünü izledik” dedi. Daha önceki soruşturmaların, iddiaların hukuki bir süreçle boşa çıkarıldığının altını çizen Jan Fermon, “Roj Tv’ye yapılan saldırıda son olarak Sterk ve Medya Tv’ye yapılan saldırıda suç diye bir şeyin olmadığını gördük” dedi.

Belçika yargısının aldığı “PKK terörist örgüt değil çatışan taraftır” kararına atıfta bulunan Jan Fermon şöyle konuştu: “Bir Fransız soruşturma hakiminin talebi üzerine Kürt televizyonunun stüdyolarına baskın kararı alınıyor. Oysa Belçika yargısının kesin bir kararı var. Belçika kararına rağmen bunu yaptı. ‘Talep Fransız hakimden geldi’ gerekçesinin arkasına saklanıldı. Muhasebe belgeleri için iki polis gönderilebilir ya da belgeler istenebilirdi. Tersine 96’daki gibi özel kuvvetler gönderildi, bütün kapılar kırıldı. Belçika’da tamamen legal oalan bir çalışma hakkında, Belçika yargısının en üst mahkeme kararına rağmen soruşturma yürütülüyor. Fransa bu talepte bulunmamalı, Belçika yargısı da bunu reddetmeliydi. Açıkçası Kürtlere baskı arka kapıdan Belçika’nın gündemine sokulmaya çalışılıyor. Fransa devleti yaptığı yanlışı görmeli.”

 

* * *

Paris’te 10 Kürt gözaltına alındı

Fransa’nın Paris bölgesinde polisin Kürtleri hedef alan ev baskınlarında 10 kişi daha gözaltına alındı. Alınan bilgilere göre Paris merkez ile Drancy ve Villiers-le-Bel banliyölerinde Kürt yurtseverler polis baskınlarının hedefi oldu. 

15 Mayıs sabahı gerçekleşen baskınlarda 10 Kürdün gözaltına alındığı öğrenildi. Mart ayı sonunda Roissy-Charles-de-Gaulle havaalanında bir Kürt mültecinin Fransa'dan sınır dışı edilmesini engellemeye çalışırken yaşanan gerilimin gözaltılara gerekçe olarak gösterildiği öğrenildi. 

Yaklaşık otuz kişi 27 Mart günü Roissy terminal 1'de, Kürt mültecinin sınır dışı edilmesini protesto etmişti. Kürt mülteci, yoğun tepkilere ve Türkiye’de tutuklanacağı bilinmesine rağmen alelacele sınır dışı edilmişti. Polisin protestoculara şiddetli müdahalesi nedeniyle gerilim yaşanmıştı. 

Paris ve çevresindeki gözaltı operasyonuna 50 dolayında polisin katıldığı bildirildi. Bobigny savcılığı soruşturmayı sınır polisine havale etti. PARİS

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.