Unutulmaz bir trajedi: Triangle Gömlek Fabrikası

Forum Haberleri —

İşçi kadınların eylemi New York

İşçi kadınların eylemi New York

  • Kapitalizm 19. yüzyılda kadın emeğini keşfeder ve sömürmeye başlar. Kadınların emek mücadelesinde tarih sahnesine çıkışı da aynı döneme rastlar. Ve bu mücadele süreci, içinde sayısız trajedi barındırır.

SİBEL ÇAĞLAR 
Triangle Gömlek Fabrikası yangını bunların içinde en çok akıllarda kalanlardandır…
8 Mart’ın kadınların mücadele günü haline gelmesinin başlangıcı, 8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisinin daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında yaptığı greve dayanır. Bu grev esnasında polis işçilere saldırır ve onları fabrikaya kilitler. İşçilerin fabrikaya kilitlenmesinin ardından çıkan yangında, işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can verir.

Bu olaydan 53 sene sonra, 26–27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka’nın Kopenhag kentinde düzenlenen 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihinde tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart’ın “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak anılması önerisini getirir ve öneri oybirliğiyle kabul edilir.
Ancak 1911 yılında çok büyük bir trajedi daha yaşanacaktır.

New York Triangle Gömlek Fabrikası’nda çıkan yangında çoğu çocuk yaşta 148 kadın işçi daha öldü. Bu olay Amerika’da çalışma kurallarını büyük ölçüde etkileyen bir yere sahip oldu.

Yanan bedenler 8 Mart oldu
Bu yangında fabrikada haftada 60 ile 72 saatlik mesai karşısında aldıkları 6-7 dolar ücret karşılığında çalışan, çoğunlukla çocuk sayılabilecek yaştaki yaklaşık beş yüz kadın işçinin üçte bire yakını yangında ölmüştür. 

Çalışanların çoğunluğunun 12-13 yaşlarında kız çocuklarının olduğu tarihi belgeler ile anlatılırken, mesai bitimine 15 dakika kala 16:45’de yangın başlar. 

Tarihçi Joshua Freeman çocuk ve kadınların çok zor şartlarda çalıştırıldığını anlatıyor. Yangın anında kapıların kilitlenmesinin facianın boyutlanmasına sebep olduğunu ifade eden Freeman: “ Alevler çabucak yayıldı, çalışanların çoğu göçmen kadınlardı. Kapılar işçilerin malzeme çalmamaları için olduğu gerekçesi ile dışarıdan kilitlenmişti. Bu yaşanan katliamı hazırlayan en önemli etkendi” diyor. 
Dönemin tanıkları içerdeki durum için ‘küçük kız çocukları kilitli kapıları yumruklayıp çığlık atıyorlardı. Ama hiç bir yardım ulaşmadı’ diyordu. 

Saatler ilerlerken bina kilitli kapılar ve çıkış olmayan koridorlar ile bir fırına dönüştü. Yangın 8. ve 9. katları tamamen kapladı. Acil çıkış merdiveni ısı sebebi ile eriyip 20 kadının yaşamına mal olarak çöktü. İçerde kalan kadınlar son bir can havli ile açık pencerelere yöneldi. 

Tarihçi Christine Stansell; “ bu noktada kimsenin unutamayacağı bir şey oldu. Kimse onların camlardan aşağı atlayacağını beklemiyordu” ama yaşanan böyle olmuştu. İlk önce bir cam patlaması sesi durulur ardından alevler içindeki kumaşlar camdan dışarı saçılır. Ancak yere çarptıklarında işçi kadınların son bir umutla betona atladıkları anlaşılmıştır.  

“Triangle Shirtwaist” yani gömlek dikim fabrikası, 1909’da ABD konfeksiyon sanayinin neredeyse tamamını kapsayan ve bazı işyerlerinde dört ay kadar süren bir genel grevin bu fabrikada başlamış olması nedeniyle yangın öncesinde de gündemde yer etmiş ve tanınan bir yerdi.

25 Mart 1911 günü öğleden sonra henüz sebebi kesin olarak belirlenememiş bir nedenle sekizinci katta başlayan yangında üst katlarda çalışanlar, çatıya çıkıp yandaki binaya geçerek, fabrikayı güvenli bir şekilde terk edebildi. Yangın başladığında binada bulunan fabrika sahipleri Max Blanck ve Isaac Harris’de ilk kaçanlar arasındaydı. Ancak dokuzuncu kat işçileri yangını fark ettiklerinde katın iki çıkış kapısından birinin duman ve alevlerden dolayı bloke olmuş durumda, diğerinin ise kilitli olduğunu gördüler. Yangın söndürme hortumunun çalışmaması, itfaiyeye zamanında haber verilmemesi, yangın çıkışının kilitli olması, fabrika binası içinde ulaşımın daha çok asansöre bağımlı olması ve asansörün ilk seferinden sonra halatlarının yangın sebebiyle koparak yangın katına ulaşımın sağlanamaması gibi daha çok ihmalden kaynaklanan sebeple içeride sıkışıp kalan işçilerin kurtulmak için hiçbir şansı yoktu.
Ölen işçi kadınların 62’si alevlerin karşısında dayanamayarak pencerelerden atlamayı tercih etti. Yüz kadar işçi de bina içinde yanarak can verdi.

Bu acı olay unutulmaz bir trajedi olarak tarihe damgasını vurmuştur…

Kaynak: Cornell Üniversitesi

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.