Uzun, kısa, tek ve bir dolu adamlar

Hatice ERGÜN Haberleri —

  • Tek adamlar tek başlarına tekliğe oynamıyorlar; imza attıkları kaynak dağıtımı politikalarından nemalananlar sayesinde tek kalıyorlar.

AKP 20 yılı aşkın bir süredir, hükümet ediyor; bununla kalmıyor, hükmediyor. CHF/CHP’nin tek partili yönetimini hatırlatan bir tek parti hükümetini işletiyor. Arada tabii, farklar var – dönemsel, yapısal, aktörlere bağlı, özel sermayenin kurduğu ittifaklara ve bizatihi olma haline bağlı, pek tabii ki, siyasal diskura bağlı. Tabii, benzerlikler var: Her şeyden önce, AKP’nin kurucu lideri, bugünkü reisinde toparlamaya çalıştığı güç ilişkilerinde CHP’nin tek parti yönetiminde Mustafa Kemal (Atatürk) şahsında toplanması planlanan iktidarın işleyişine öykünülmesi; tek parti dönemi sırasında ve fakat sonrasında çok daha sistemli ve devamlı bir şekilde kurulan kahramanlık anlatılarının bir kişinin yaşamında, kişiliğinde, karakterinde yığılma taktiği. Nitekim, bugün CHP’yle birlikte hareket eden ve/ya da Kemalist ilkeleri savunan muhalif gruplarda ve bağlantılı basında Kadro hareketinden Şevket Süreyya Aydemir’in, Türkiye Cumhuriyeti’nin erken tarihini Atatürk’ün yaşamına odaklanarak anlattığı, üç ciltlik Tek Adam biyografisini unutturacak ölçüde olumsuz referansla Recep Tayyip Erdoğan’ı işaretlemekte kullanılan Tek Adam ifadesi, AKP ve/ya da Erdoğan taraftarlarınca başvurulan Uzun Adam sıfatının karşısında sallanıyor. Cumhuriyet’in kurucu ilkeleri, stratejileri, taktikleri sallanırken ve hem el hem içerik değiştirirken Uzun Adam’ın karşısında tutunulacak ve bir zamanlar hiç de uzun olmayan bir lidere hitaben kullanılan Tek Adam tiplemesi tarihin yeniden yazılmaya çıkıldığı bir dönemde iyice anlamsızlaşıyor. Sahi, hangi diktatör tek başına yönetebilir; tarihte hangi tek adam, gücünü kaybedene kadar gerçekten tektir; tek başına hareket eder? 

Türkiye siyasetinde seçimlere yönelik hareketlilik, ülkede yoksulluk, ekonomik çöküş, en son Aysel Tuğluk’a yönelik gaddarca devlet muamelesinde örneklenen barbarlık, gündelik hayata çökmüş kasveti yeniden üretirken muhalif ve/ya da bağımsız addedilen basın organlarında son yirmi yılın faturası tek adama çıkartılıyor. İlgili şahıs halinden memnun; zira bu fatura kesme aynı zamanda servetin kişisel yoğunlaşmasını da kanıtlıyor. Aynı şekilde, yeri geliyor, kendilerini temize çekmek derdiyle AKP’den ayrılan şahısların öncesinde sahip oldukları gücün talibi oluyor tek ve uzun adam: Ahmet Davutoğlu’nun ‘o makama layık olduğu için gelmediğini’ açıklıyor. Bu esnada Davutoğlu bir yandan Ali Babacan diğer yandan var güçleriyle AKP geçmişlerini yeniden yazmaya çabalıyorlar; Gelecek ve Deva partilerindeki bir zamanların AKP üyeleri keza - ya da eski AKP seçmenleri… Neoliberal zamanların hızı tarihin hızla unutulmasını talep ediyor; bunun için uğraşan aktörler kişisel tarihlerini yeniden yazmaya çıkarken hızla unutuşa meylediyorlar – yapageldiklerini, savunduklarını, imza attıkları uygulamaları, tek bir adama yükledikleri olumsuzlukta seyreltiyorlar.

Tam bu esnada, ABD’de 6 Ocak 2021’deki Kongre baskınıyla ilgili soruşturma sürecinin son aşamalarını izliyoruz. Baskına örgütleyen, önderlik eden ve aktif olarak katılan aktörlerin sorgusunu takiben ABD eski başkanı Donald Trump’ın Beyaz Saray’daki kadrosundan isimlerin beyanlarına sıra geliyor. Trump’ın çalışma kadrosundan önde gelen isimlerin, istihbarat görevlilerinin ve aile üyelerinin beyanında kendisini sürekli olarak uyarmalarına rağmen eski başkanın 2020 seçimlerinin sonuçlarını reddettiği, aşırı sağı, siyah karşıtı ırkçı grupları, beyaz üstünlükçü çevreleri kışkırtıcı retoriğinde devam ettirdiği, Kongre baskını sırasında saldırganları yatıştırmak yerine desteklediği tekrarlanıyor. Soruşturma sürecinde Trump ve baskına önderlik eden Proud Boys’un suçları sabitleniyor. Liberal demokrasinin hukukunu işletenler cezalandırılacak özneleri seçerken sistemin zarar görmemesine özen gösteriyorlar. 

Tek adamlar tek başlarına tekliğe oynamıyorlar; imza attıkları kaynak dağıtımı politikalarından nemalananlar sayesinde tek kalıyorlar. Siyasetin kaynak dağıtımıyla göbek bağını unutmadığımızda yönetme gücünü elinde bulunduran faillerin geçmişi temizleme arzusunu gözden kaçırmamız zor. 

Geriye muhalefeti dayanışma önceliğiyle örmek ve kaynakların adil bölüşüm yollarını aramaya odaklanmak kalıyor.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.