Van ekonomisi Kürt inkarına bağlı gelişiyor

Gülcan Kaçmaz Sayyiğit

Gülcan Kaçmaz Sayyiğit

  • Van’ın yaşadığı ekonomik ve sosyal zorlukların, Kürt halkına yönelik politikaları ile bağlantılı olduğunu dile getiren Yeşil Sol Partisi Van milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, "Kadını yok sayan, ekonomik yaşamın dışında tutan, ucuz iş gücü görerek emeğini sömüren, onların iradesine ipotek koyan, kadın kazanımlarını ortadan kaldıran bu ucube kayyum sistemine son vereceğiz" dedi.

NUDA KOÇAK/WAN

Kurdistan'da Türk devletinin özel savaş politikalarını en yoğun işlendiği kentlerden biri Van, fuhuş, uyuşturucu devlet eliyle yaygınlaştırılıyor. Yeşil Sol Partisi (YSP) Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, Van’ın yaşadığı ekonomik ve sosyal zorlukları, Kürt halkına yönelik politikaları, turizm potansiyeli ve kadın istihdamı gibi konuları gazetemize değerlendirdi. 1994'te yaşanan köy boşaltmaları ve göçler sonucunda Van'ın kent sosyolojisi ve kimliğinin değişmeye başladığını, siyasi iktidarın Kürt halkına yönelik politikalarının tarihsel köklerinin olduğunu belirten Sayyiğit, Kürt kimliğinin inkâr ve asimilasyona tabi tutulduğu vurguladı.

 

 

Van tüm endekslerde en gerilerde

Kürtlerin Kurdistan’da yaşadığı ekonomik sıkıntıların temelinde Kürt karşıtlığı üzerinden şekillenen politikanın olduğunu ifade eden Sayyiğit, “Bu politikanın özü, Kürt adının tarihten silinmesi idealine dayanıyor. Kürtler 90’lı yıllarda, her açıdan ölü toprağı üzerlerinden atarken, bu durum devlet erkini ürkütmeye yetti. Çünkü Osmanlı’dan Cumhuriyet dönemine kadar yapılan iskân, yer değiştirme, sürgün politikaları tutmamıştı. 90’lı yıllarda bunun daha sert biçimine başvurdular. Binlerce köy yakıldı, milyonlarca insan zorla yerinden edildi. Birçok Kürt kentinde, köylerden ayrılan insanların oluşturduğu mahalleler bugün de mevcut. Van’a göç etmek zorunda kalanlar köylerinde üreten insanlardı. Ama savaş koşulları, onları tüketici haline getirdi. Bu da Van’da ciddi bir işsizliğin oluşmasına, yoksulluğun geniş boyutlara ulaşmasına neden oldu. Van’ın klasik ekonomik üretim biçimi aslında tarımsal üretim ve hayvancılık. Yerinden göçertme politikası tam da bunu hedef aldı” dedi.

90'lar politikası sürüyor

Van’ın işsizlik ve ekonomi endeksindeki durumunu da değerlendiren Sayyiğit, “Van, tüm endekslerde geri sıralarda. İşsizlikte ilk sıralarda. Kişi başına düşen milli gelirde en sonda. Çünkü 90’lı yıllarla yüzleşmediler, bundan etkilenen Van gibi kentlere yönelik spesifik eylem planları geliştirmediler” dedi. Bugün de aynı politikaları devam ettirdiklerini hatırlatan Sayyiğit, “Hatta Kürtlerin belediyelerle kentlerinin sorunlarını çözebilecekleri, alternatif üretim biçimlerini kurabilecekleri imkanları da ortadan kaldırdılar. Çünkü kayyumlar, Van ve ilçelerinde adeta bir yağmalama sistemi olarak çalıştı. Kadınlara, çocuklara, gençlere yönelik çalışmalar kayyumla birlikte ortadan kaldırıldı” dedi. Bu bağlamda önümüzdeki yerel seçimlerin önemini dile getiren Sayyiğit, “Belli ki siyasi iktidar Van’ı cezalandırmaya devam edecek. Bu nedenle Mart 2024 seçimleri hayati önemde. Ancak Van’ın iradesinin hâkim olduğu bir ortamda, doğrudan şehre katkı sunulabilir. Elbette bu, şehrin tüm bileşenlerinin katkısıyla olacak” diye konuştu.

İş insanları kentlerine sahip çıkmalı

Van'ın genç nüfusuyla işgücüne katılım potansiyelinin bulunduğunu, ancak siyasi iktidarın batıda yaptığı yatırımları Van'a yapmadığını ve ekonomik altyapıyı güçlendirmediğini belirten Sayyiğit, bunun sebebinin süregelen Kürt meselesi olduğunu söyledi. Kente bakışın temelini, Kürt sorunundaki çözümsüzlüğün oluşturduğunu ifade eden Sayyiğit, Vanlı iş insanlarının yatırımlarını genellikle batıya yaptığının nedenini de değerlendirdi: “Eğer devlet erki, Van’ın iradesine saygı duyarak, kentin temsilcilerini kabul ederek hareket etse iş insanları da Van’ın bileşenleriyle çeşitli iş birlikleri geliştirebilirdi. Burada ekonomik teşvik, politik güvence çok önemli. Şimdi AKP, batıda birçok yerde hazine garantili yatırımlar yapıyor. Yani iş insanlarına ‘sen yap, ben kefilim’ diyor. Bugün Van’da ekonomimiz gelişecekse, yatırım ve istihdam imkanları oluşacaksa öncelikle altyapı güçlendirilmeli. Çünkü üretilen ürünlerin ihraç edilmesi gerekebilir. Ama Van’da ihtiyaç duyulan koşullar ortada yok. İran’a ihracatı sağlayacak ne yeterli yollar var ne de Kapıköy bunu karşılayacak bir kapasiteye sahip. Van’ı Habur’a bağlayacak yol da yapılmadı. Büyükşehir olmasına rağmen çevre yolu dahi yok Van’da. Yani sorun, Vanlı iş insanlarının yatırımlarını batıya yaptıkları değil; asıl sorun, Van’da devletin neden yatırım olanaklarını geliştirmediği, bir teşvik eylem planı ortaya koymadığıdır. Bizler yine de başta Vanlı iş insanları olmak üzere, herkesi şehrimize davet ediyoruz. Özellikle yerel seçimden sonra Van’da seçilmişlerin çabasıyla yeni bir sayfa açılacağını belirtmek isterim.”