Vazgeçmeyeceğiz!

• Fransa’nın başkenti Paris'te iki katliamda şehit düşen Sakine Cansız (Sara), Fidan Doğan (Rojbîn), Leyla Şaylemez (Ronahî), Emine Kara (Evîn Goyî), Mîr Perwer ve Abdurrahman Kızıl için meydanlara çıkan on binler “öfkemiz aynı, unutmadık, vazgeçmeyeceğiz ve hesap soracağız” dedi. 

• Fransız seçilmişler, sendikalar, siyasi parti temsilcileri, Anti-kapitalist örgütler ile feministler yürüyüş ve mitinge tam destek verdi. Fransa Komünist Partisi'nden senatör Hélène Bidard: “2. Paris Katliamı dosyasının da terörle mücadele kapsamına alınmasını talep ediyoruz.”
• Fransa Ulusal Kadın Hareketi başkanı Suzy Rothman: “Kürt kadın hareketi feminist bir harekettir ve 25 Kasım’da, 8 Mart’ta birlikte alanlardayız. Rojava’da geliştirilen demokratik toplum projesinin sahipleri bu kadınlar. Hakikatin açığa çıkmasını istiyoruz. Siyasi kadın kırımına son diyoruz” dedi. 
• Sol parti Ulusal koordinatörü Jean Christophe Sellin: “Hakikat ve adalet için davalar üzerindeki devlet sırrının kaldırılmasını istiyoruz. Rojava’da YPG, YPJ savaşçılarını destekliyoruz. Paris katliamlarına karşı sizlerin yanınızdayız. Biz PKK’nin terör listesinden çıkmasını istiyoruz.”

SELMA AKKAYA/PARİS

Fransa’nın tüm şehirlerinden, Almanya, İngiltere, Belçika, Hollanda ve İsviçre’den otobüslerle Paris’e akın eden on binlerce Kurdistanlının sloganları yeniden alanı doldururken, Fransız Kürt dostları, “Kürtlere borçluyuz, onlara karşı utancımız devam ediyor” dedi. 
Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) öncülüğünde bir araya gelen Kurdistanlılar ve dostları Cumartesi sabah erken saatlerden itibaren Gare Du Nord’da bir araya geldi. Sabah 5’ten itibaren gelmeye başlayan otobüslerden inen Kurdistanlılar, önce katliamların yaşandığı Kurdistan Enformasyon Bürosu ve Demokratik Kürt Toplum Merkezi’ni ziyaret ederek, ellerindeki mumları şehitleri için yaktı.

Adalet için haykırdılar
Gare Du Nord meydanını dolduran insanlar, “ey şehîd em te ji bîr nakin” sloganı ve ellerinde 6 şehidin fotoğraflarının olduğu flamalar ile adalet için haykırdı. Sadece Kurdistanlılar değil Kürt dostları da Gare Du Nord alanındaydı. Anarşist otonom gruplar, France Kurdistan Derneği, Solidaires Sendikası, Genel İş Sendikası, Fransız Komünist Parti, Yeşiller, MRAP, Kadın hareketleri, Türkiyeli devrimci örgütler alanda yerini alırken, “Sara, Rojbin, Ronahi, Jin Jiyan Azadi” sloganı ile 9 Ocak katliam dosyası üzerindeki devlet sırrı ibaresinin kaldırılması talep edildi.

Düşmanımız ortak mücadelemiz de ortak
“Kürtler Paris’te 10 yılda iki kez vuruldu” sloganının susmadığı eylemde Gare Du Nord alanını dolduran kitleye yapılan konuşmaların içeriğinde ise 1. Paris Katliam dava dosyası için devlet sırrı ibaresinin kaldırılması, 2. Katliam dosyası için ise adli bir vaka olarak değerlendirilmesine son verilmesi ve terörle mücadele kapsamında bir soruşturmanın yürütülmesi talepleri vardı. Ermeni diasporasının önemli isimlerinden Ara Tronanian, Gare Du Nord’da kitleye seslendi. “Biz Türkleri 1915’ten beri tanıyoruz. Biz Türkleri, Kürt topraklarında döktüğü kandan tanıyoruz. Biz Azerbaycan ve Karabağ’dan tanıyoruz. Biz Paris’ten tanıyoruz. Düşmanımız ortak. Mücadelemizde ortak” diyerek mücadelenin en güçlü bir şekilde sürdürülmesi gerektiğini hatırlattı.

Aileler en öndeydi
Sloganların susmadığı alanda kitle saat 12.00’ye doğru yürüyüş kolunu oluşturmaya başladı. Her iki katliamda yaşamını yitirenlerin ailelerinin en önde olduğu kortejin devamında, çok sayıda siyasetçinin yanı sıra, sanatçılar, akademisyenler, feminist örgütlenmeler, sendikalar, anarşistler, Fransız Kürt dostları, Türkiyeli devrimci örgütler yürüyüş kolunda pankartlarıyla yerini aldı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın posterin yanı sıra, Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez, Evîn Goyî, Mîr Perwer ve Abdurrahman Kızıl’ın fotoğraflarının olduğu flamalar, posterler ve dövizler taşındı. Kadınlar mor fularlar taktı. 

Bu utanç bu ülkenin utancı!
Yol boyunca susmayan slogan ve marşlarla alana giren onbinlerin gerçekleştirdiği yürüyüş alanda mitinge dönüştü. Çok sayıda standın da açıldığı alanda birçok dilde adalet çağrısını içeren pankart, kitleyi karşıladı. Burda daha öncesinde kurulmuş olan sahnenin önünde “İntikamımız kadın devrimi olacak” yazılı pankart asılıydı. Sahnede çok sayıda Kürt siyasetçi, aileler, Fransız dost kurum ve siyasetçiler söz alarak, 11 yılda karanlıkta kalan adaleti haykırdı.
Mitinge ev sahipliği yapan CDK-F Eşbaşkanları Xane Akdoğan ve Şahin Polat’ın halkı selamladığı esnada yürüyüş halindeki kitle yavaş yavaş meydana toplanıyordu. “Hiç kimse irademizi teslim alamaz. Sonuna kadar ayakta duracağız. Karşımızdakiler utanacaklar” diyen Xane Akdoğan Fransa’ya bir kez daha seslenerek, “bu utanca son verin!” dedi.

Katliamın emrini verenleri yargılamalı
Eyleme öncülük eden Kürt Kadın Hareketi adına söz alan Ayten Kaplan ise, ''Fransa devletine sesleniyoruz, bizler artık bu davada adaletin sağlanması, devlet sırrının kaldırılmasını talep ediyoruz. Katliamı gerçekleştiren tetikçileri de katliamın emrini verenleri de Fransa tanımakta. Ve artık Fransa katliamın emrini verenleri yargılamalı. Bu katliam karanlıkta kalmaz kalmayacak. Kürtleri kirli oyunlarınızın, kirli pazarlıklarınızın kurbanı yapmaktan vazgeçin” diye seslendi. 

Fransa Kürtlere karşı tutumunu netleştirmeli!
Sahne konuşmaları Fransa Komünist Partisi'nden senatör Hélène Bidard ile devam etti. Komünist Parti sözcüsünün yanı sıra birçok komünist seçilmişin yer aldığı delegasyon adına konuşan Bidard, 1.Paris Katliamı’nda üç jenerasyonun hedeflendiğine dikkat çekti. “Bu kadınlar feministti ve mücadelelerini tüm kadınlar için veriyordu. 10 yıl sonra üç Kürt daha Paris’te katledildi. Evîn Goyî, DAİŞ’e karşı mücadele vermişti. 10 yıl önce şehit düşen arkadaşları gibi Paris’te katledildi. Burada Jîna Amînî’yi anmak istiyorum. Kürt kadın hareketi feminist mücadele ve dünya kadınları için mücadele etti. Fransız Komünist Partisi adına devlet sırrının kaldırılması çağrısı yapıyorum. Aynı şekilde 2. Paris Katliamı dosyasının da terörle mücadele kapsamına alınmasını talep ediyoruz. Katliamda Fransa devleti suçluları koruyor. Fransa, Kurdistan’ın özgürlüğü için tutumunu netleştirmeli. Avrupa Birliği’ne çağrı yapıyorum: AİHM kararları uygulansın. Fransa, Fransa’daki Kürtleri korumalıdır. Karanlık güçlere karşı sizlerin yanındayız” diyen Bidard, Kürt halkının özellikle Kürt kadın mücadelesinin yanında olduklarını ifade etti.

'Ölümden, zindanlardan, kimyasaldan büyüğüz'
Paris katliamlarında şehit düşen Sakine Cansız, Fidan Doğan Leyla Şaylemez, Evîn Goyî, Mîr Perwer ve Abdurrahman Kızıl’ın aileleri adına konuşan İbrahim Bilen ise “Eğer bugün kendi dilimizi özgürce konuşabiliyorsak şehitlerimizin, Önder Apo’nun, savaş cephesinde direnenler sayesindedir. Bu dava uğruna mücadele edenlerin sayesinde buradayız. Şehitlerimize sahip çıkın Önderliğimiz sayesinde buradayız. Geri adım atmayacağız. Varız var olacağız. Ölümden, zindanlardan, kimyasal silahlardan daha büyüğüz. Bijî Serok Apo, Jin Jiyan Azadî” dedi. Şehit aileleri adına yapılan konuşma sonrasında Evîn Goyî’nin küçük yeğeni Meles Bilen tüm Paris şehitlerine adadığı şarkısını söyledi.

Katliamın sorumlusu Erdoğan, elçilik suçlu
İçinde çok sayıda dost kurumun yer aldığı Fransa Ulusal Kurdistan ile Dayanışma Koordinasyonu (CNSK) Eşbaşkanı Pascal Torre ise konuşmasında dava dosyaları üzerindeki devlet sırrı kararının kaldırılması talebine vurgu yaptı. Söz konusu katliamların arkasındaki gücün Türk devleti olduğunun aşikar olduğunu vurgulan Torre, “11 yıldır CNSK, CDK-F’in yanındadır. Onlarla dayanışma içindeyiz. Ancak devlet sırrı kararı alındığı için katliamın aydınlatılması konusunda adım atılmadı. Katliamın sorumlusu Erdoğan’dır, elçilik suçludur. Kürtlere karşı suç işlenmiştir. Fransa devleti neden devlet sırrı kararını kaldırmadı? Fransa devleti Türk istihbaratı ile uyum içinde çalışıyor. Katliamı planlayanların yargı önüne çıkarılması istiyoruz. Türk devletini kınıyoruz. Abdullah Öcalan özgürleştirilmesi için çalışmalıyız. PKK’nin terör listesinden çıkarılması gerekir. Türk devletinin Şengal’i bombalamasını kınıyoruz. Fransa Kürtleri desteklemeli” diyerek sonuna kadar Kürtlerin yanında olduklarını ifade etti.

'Adalet arayışından vazgeçmeyeceğiz’
Mitingde konuşmacı olarak yer alan KCDK-E Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt de “10 yıl içinde ikinci defa katledildik. Katillerimizi tanıyoruz. Her iki katliamda rol oynayanları Kürt halkı Fransa’ya teslim etti. Ama Fransa devleti katliamı aydınlatmadı. Adalet arayışından vazgeçmeyeceğiz. Kinimiz kadar mücadelemizi büyüteceğiz. Fransa devleti gözünü kapattı.’’ dedi. Alanda toplananlara hitaben konuşan KCDK-E Eşbaşkanı Engin Sever ise katliama en güçlü yanıtın Öcalan’ın özgürleştirilmesi olacağını söyledi.

'Türk devleti şantaj uyguluyor’
Fransa Boyun Eğmeyenler Hareketi’nden Mathilde Panot ise konuşmasında şunları söyledi: “Fransa hükümetine çağrıda bulunuyoruz. Devlet sırrını kaldırın! İnsanların bu şehirde katledilmesini istemiyoruz. Türk rejiminin Paris’te ya da başka yerde katliamlar yapmasını istemiyoruz. Kürt halkı tüm insanlık için DAİŞ’e karşı savaştı. Bu nedenle her Kürtlerin bu ülkede korunması gerekir. Türk devleti şantaj uyguluyor. Türk cezaevlerindeki siyasi tutsakların serbest bırakılması istiyoruz. Türk devletinin Rojava’yı bombalamasını kınıyoruz.”

Siyasal bir katliamdır!
Paris Belediyesi adına konuşan Sosyalist Senatör Remi Féraud ise, “Paris 10. Bölge belediyesi ve Paris belediyesi adına konuşuyorum. Sara, Rojbin, Ronahi’yi tekrar anıyorum. Katliam davaları üzerindeki devlet sırrı kararı kaldırılmalıdır. Bu katliamlar siyasal katliamlardır ve Paris ortasında yapılmıştır" diye konuştu. 

Her şey ortada, yargılayan yok!
KCK Yürütme Konseyi üyesi Zübeyir Aydar da “Gün direniş günüdür, direnmekten başka yol yoktur, Sonuna kadar adalet isteyeceğiz. Başarı ve özgürlük isteyeceğiz” dedi. Aydar konuşmasında Öcalan üzerindeki tecride, tecridin kırılması için başlatılan “Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Siyasi Çözüm” hamlesine değinerek zindanlarda başlatılan açlık grevlerine de dikkat çekti. Türk devlet saldırılarına karşı gerilla direnişine vurgu yapan Aydar, gerillanın güçlendirilmesi çağrısı yaptı.

Siyasi kadın kırımına son!
Fransa Ulusal Kadın Hareketi başkanı Suzy Rothman ise şöyle konuştu: “Kürt kadın hareketi feminist bir harekettir ve 25 Kasım’da, 8 Mart’ta birlikte alanlardayız, dünya kadınları için mücadele ediyoruz. Rojava’da geliştirilen demokratik toplum projesinin sahipleri bu kadınlar. Kadın mücadelesi güncel ve önemli bir mücadele. Ve hakikatin açığa çıkmasını istiyoruz. Katliamların aydınlatılmasını istiyoruz. Hakikat ve adalet için yanınızdayız. Siyasi kadın kırımına son diyoruz” dedi. Daha sonra söz alan Sol parti Ulusal koordinatörü Jean Christophe Sellin ise şunları söyledi: “Hakikat ve adalet için davalar üzerindeki devlet sırrının kaldırılmasını istiyoruz. Rojava’da YPG, YPJ savaşçılarını destekliyoruz. Paris katliamlarına karşı sizlerin yanınızdayız. Biz PKK’nin terör listesinden çıkmasını istiyoruz. Hakikat ve adalet için mücadelemizi sürdüreceğiz.”

Kürt halkının yanındayız
Yeni Antikapitalist Parti sözcüsü Olivier Besancenot, CGT Sendikasından Denis Gravouil, Ekolojistler Paris meclis üyesi Ekolojist Jerome Gleizes, Irkçılığa Karşı ve Halklar Arası Dostluk Hareketi Eşbaşkanı Renée Le Mignot, Tamil Halkı Fransa Federasyonu eş başkanı, Union Communiste Libertarie (Özgürlükçü Komünist Birlik-UCL) adına Lila Ayahalaa ve çok sayıda Fransız siyasetçi Kürt halkının 11 yıldır sürdürdüğü mücadelenin yanında olduğunu vurguladı.

Sahne konuşmalarının bitiminde TEV-ÇAND Paris’in hazırlamış olduğu ve çok sayıda sanatçının katılım sağladığı koro marşlar ve şehitler için parçalar seslendirdi.

Fotoğraflar: Arat ARARAT, Deniz BABİR, Erdoğan ZAMUR, Hikmet ERDEM, Mervan TİRYAKİ, Osman ÇAKIR

KJK: Örgütlenmeyi büyütelim

Kurdistan Kadınlar Topluluğu (Komalên Jinên Kurdistan-KJK), Avrupa Kürt Kadın Hareketi öncülüğünde "Paris Karanlıkta, Adalet Nerede!" şiarıyla yapılan kitlesel eylem için mesaj gönderdi. KJK, katilin Türk devleti olduğuna dikkat çekerek, şehitlere sahip çıkmaya, örgütlenme ve öz savunmayı büyütmeye çağırdı.
KJK Koordinasyonu'nun mesajı şöyle: "Aradan geçen 11 yıl boyunca başta Kürt kadınları olmak üzere Kürt halkı ve dostlarının hiç durmadı ve Paris şehitlerine sahip çıkarak, katliamın aydınlatılması ve katillerin yargılanması için tüm gücüyle çalıştı! Sara, Rojbîn, Ronahî  ve sonrasında Evin, Mîr, Abdurrahman yoldaşları bayrak yaparak, Kurdistan Özgürlük Mücadelesinin ve Kadın Özgürlük Devrimi'nin tüm dünyaya yayılması için büyük çaba harcadı. Şimdi katliamın 11. yıl dönümünde söz konusu tarihi çabanın sonuçları ortadadır. Katliama karşı mücadeleyle Kürt ve kadın özgürlüğü bilinci ve örgütlenmesi daha çok gelişip güç kazandı. Önder Abdullah Öcalan’ın geliştirdiği 'Jin jiyan azadî' sloganı, 21. yüzyıl devrimlerinin temel sloganı haline geldi. Kadınlar ve halklar bu mücadele gücünü Saralar ve Evînlerin ardılları olma iddiası ile yarattı.
Kürt soykırım planına karşı özgür kadın, özgür insan olma yolunda kararlı ve güçlü öncülük yapan yoldaşlarımızın katledilmesi, Kürt soykırım politikaları ve en önemli sacayağı niteliğinde olan İmralı tabutluk sisteminden ve uluslararası komplodan kopuk ve bağımsız değildir. Bizler mücadele yoldaşları olarak Saralardan, Evînlerden aldığımız özgür yaşam meşalesini her daim taşıyacağımızın sözünü yineliyor ve tüm kadınları bu değerli şehitlerin anılarına sahip çıkmaya çağırıyoruz. Gerçek bağlılık, ancak onların hayallerini ve amaçlarını gerçekleştirmekle mümkündür. Başta kadınlar olmak üzere tüm Kürtler, ister Kurdistan`da ister Avrupa'da, nerede olurlarsa olsunlar kendi öz savunmalarını örgütleyerek, demokratik, ekolojik ve kadın özgürlüğünü esas alan özgür yaşam paradigmasının inşasında canla başla çalışıp, örgütlenmelerini güçlendirerek bu katliamların ve komploların önü alınabilir ve komploculardan hesap sorulabilir."