Vekil rehin alma hazırlığı


Türk Başbakan Erdoğan’ın „Teröristlerin cenaze törenlerinde boy gösteriyorlar“ diyerek hedef tahtasına koyduğu BDP’li vekiller hakkında bir süredir yandaş medya da yalan haberlere imza atıyor. Türk basını sürekli Sebahat Tuncel’i hedefleyen haberler yapıyor. Cenaze törenine katıldığı Kartepe eylemcisi Mensur Güzel’in infaz edilmesine tepki göstererek, „Sağ yakalanamaz mıydı„ diye soran Tuncel’in, Güzel’in BDP’li kızkardeşi Şeyma Güzel’i Amed’de bir toplantıya gitmesi için havalanına götürmesi de „PKK’liyi yurtdışına kaçırmak istiyor“ başlıklarıyla servis edilmişti.
Star gazetesi Tuncel’i hedefledi
Tuncel hakkında AKP’ye yakınlığıyla bilinen Star Gazetesi 3 gün önce yeni bir haber yayımladı. ‘Bir ‘dokunulmaz refakat’ daha’ başlığıyla verilen haberde; Tuncel ile Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın ‘öz savunma birlikleri’nin sorumlusu olduğu iddia edilen Cafer Ateş’le Ankara’da sık sık biraraya geldiği ileri sürülüyor.
Tuncel: Linç başlatıldı
İddialara yanıt veren Tuncel, medyada başlatılan linç sürecini, „Kürt avı başlatılmış durumda“ dedi. Medya aracılığıyla itibarsızlaştırılmaya çalışıldıklarına dikkat çeken Tuncel, „Operasyonları bizzat Başbakan yönetiyor. Tutuklananların hepsi BDP’li. Bugün Türkiye’de hemen herkes KCK’li olmaktan tutuklanabilir. AKP Kürtlerin taleplerini başka bahara ertelemek istiyor“ diye konuştu.
Tuğluk: Hizaya çekmek istiyorlar
Tuncel’in ardından bu kez aynı medya DTK Eşbaşkanı ve Milletvekili Aysel Tuğluk’u hedefe alan haberler servis etmeye başladı. Selma Batmaz isimli bir itirafçıya dayandırılan haberlerle hedef haline getirilen Tuğluk, bu tür haberlerle Kürt milletvekillerine karşı yapılmak istenen operasyonun alt yapısının hazırlandığını söyledi. Selma Batmaz’ı sadece ismen tanıdığını, kendisiyle bir kez bile görüşmediğine dikkat çeken Tuğluk, „20 yıl önce gitmişim cezaevine bu kadını da tanımam“ dedi. Milletvekillerini ilegalize ve terörize etmenin temelinde AKP’nin, BDP’yi etkisizleştirmeye yönelik politikasının yattığını belirten Tuğluk, „Başbakan, KCK operasyonlarıyla Kürtlerin bütün kurumsal yapılarını hedef aldı. ‘Ya hizaya gelirsiniz ya da sizi böyle polis, yargı ve istihbarat hattında etkisizleştiririz’ diyorlar. BDP’ye yargı ve polis zemini üzerinden bir başkalaşım dayatılıyor. Onun zorlaması yapılıyor“ şeklinde konuştu.
Yalan haberler meşrulaştırmak için
BDP’li vekillere yönelik bir operasyon bilgisini aldıklarını ve şimdi yapılanlarla da yapılacak olan operasyonun meşrulaştırılmak istendiğinin altını çizen Tuğluk, konuşmasını şöyle sürdürdü: „Bir itirafçı (Selma Batmaz) eliyle hakkımızda bir dosya hazırlatılıyor. Çok bilinçli bir politikanın sonucu bu. Biz demokratik legal siyaset yapan insanlarız. KCK ayrı bir yapılanma biz ayrı bir kurumsal yapılanmayız. BDP’yi nasıl hedef alacaklar? Böyle bir yapı içinde göstererek yapılanlara haklılık zemini hazırlamaya çalışıyor. Bu tür haberler bilinçli olarak yapılıyor ve seslendiriliyor. Son şok bir operasyon yapılacak deniliyor. Bunu bu tür yöntemlerle meşrulaştırmak istiyorlar.“
Bu halk zulme yine direnir
„Denenmiş bir yöntem tekrar deneniyor. Aynı yöntemle farklı bir sonuç olmaları mümkün değil“ diyen Tuğluk, „Özgürlük ve kimliği için mücadele eden Kürt halkı ile temsilcilerini bu yöntemlerle bitirmeleri mümkün değil“ dedi. Kürtlere karşı topyekün bir saldırı olduğundan bahseden Tuğluk, yaşananları da, „İktidarın Kürtler ve BDP ile hesaplaşmasıdır“ sözleriyle değerlendirdi. Tuğluk, Kürtlere teslimiyet dayatıldığını da hatırlatarak „90’lı yılların zulmüne karşı direnmiş bir halk bugün yaşananlarında üstesinden gelir. Bu geçiş süreci geçecektir. Kürtler kazanacaklar“ dedi.
Tan ve Elçi: Direniriz, gitmeyiz
Polis zoruyla mahkemeye götürülme kararı olan Amed milletvekili Şeraffettin Elçi, “Direnirim, gitmem, zorla götürürlerse de kendi bilecekleri iş” derken, Altan Tan, “Kararı meşru bulmadığım için gitmiyorum. Gitmeyeceğim, direneceğim” dedi.
Tutuklamaları normalleştirme çabası
BDP Eşbaşkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş da 5 BDP milletvekilinin tutuklanacağına dair haberleri, „alıştırma, normalleştirme çabası“ olarak değerlendirdi. Beştaş, „Biz tutuklu vekillerin bırakılmasını talep ediyoruz. Medya, Meclis’teki vekillerin de tutuklanmasını normalleştirmeye çalışıyor“ dedi. Danış Beştaş, şöyle konuştu: „Sadece milletvekillerinin hukuki durumuyla ilgili değil, genel olarak KCK adı altında yapılan operasyonlarda, önce kamuoyunda bu yönde bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Bu konuda geçmiş deneyimleri de dikkate aldığımızda, bu haberlerin ‘bir alıştırma’, ‘durumun kanıksanmasına yönelik bir giriş‘, ‘normalleştirme çabası’ olduğunu tespit etmek gerekiyor. Milletvekillerinin tutuklanması yönünde yapılan haberler yerine, asıl tartışma; Anayasa yapım süreci öncesinde güven artırıcı önlemlerin alınması, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması olmalıydı.“
HABER MERKEZİ
