Yalnızlık bir sağlık sorunu

Toplum/Yaşam Haberleri —

Yalnızlık

Yalnızlık

  • Yapılan bir araştırma, yalnızlığın obeziteden daha ölümcül olduğunu ortaya çıkardı. Nasıl insani ilişkiler kuracağımızı çözmemiz lazım.

 

Yalıtılmış hissetmek uyku düzensizliğine, yüksek kan basıncına, bağışıklığın zayıf düşmesine ve depresyona sebep olabilir, yani yalnızlık sağlığa zararlı.

Yalnızlığın bir sağlık sorunu olması, bir keresinde “günümüzün en büyük hastalığı cüzzam, kanser ya da tüberküloz değil, istenmeme, şefkat görmeme ve herkes tarafından terk edilme duygusudur” diyen Rahibe Teresa için sürpriz olmazdı.

Yalnızlar erken ölüyor

Ama günümüzde hekimler, yalnızlık hastalığının etkilerini ölçtü ve yalnız insanların erken ölme olasılığının, tecrit duygularına maruz kalmayanlara göre neredeyse iki kat daha fazla olduğu konusunda uyardı. Yalnız olmak, sağlığınız için obeziteden çok daha fazla endişe verici görünüyor.

Profesör John Cacioppo’nun “Rewarding Social Connections Promote Successful Ageing” [Tatminkâr Toplumsal Bağlantılar, Başarılı Yaşlanma Sağlar] başlıklı raporda, tatmin edici ilişkilerin yaşlılar üzerindeki etkisi ölçüldü.

Cacioppo’nun ekibi, arkadaşlıkların yaşlı insanların dayanıklılıklarını ve ıstırap verici olaylardan sonra toparlama yeteneklerini geliştirmelerine ve ayrıca stres tarafından eksiltilmek yerine stresten güç kazanmalarına yardımcı olduğunu buldu.

Yalnızlığın dramatik sonuçları

Diğer insanlarla daha az bağlantılı olanlar için haberlerin böyle iyi olmaması şaşırtıcı değil. Yalnızlığın sağlık üzerinde dramatik sonuçları var. Diğer insanlardan yalıtılmış hissetmek uykuyu bozabilir, kan basıncını yükseltebilir, bağışıklığı azaltabilir, depresyonu artırabilir, genel olarak kişinin öznel sağlık algısını bozabilir ve stres hormonu kortizolünü artırabilir.

Cacioppo, yaşlı insanların eski meslektaşlarıyla iletişim halinde kalarak, aile toplantılarına katılarak, ailesi ve arkadaşlarıyla iyi vakit geçirerek yalnızlığın sonuçlarından kaçınabileceğini söylüyor. Emekli olduktan sonra bağlarınızın olduğu topluluğu terk edip rüya gibi bir yere yerleşmek çoğu zaman bir hata olacaktır ama insan ne bilsin?

Akıl sağlığı rahatsızlıkları artıyor

The Mental Health Foundation [Akıl Sağlığı Vakfı] tarafından hazırlanan 2010 tarihli The Lonely Society [Yalnız Toplum] raporu, “bireyci toplumumuz”la son 50 yılda yaygın akıl sağlığı rahatsızlıklarındaki artış arasında bir bağlantı olduğunu belirtiyor.

Rapor akıl sağlığı sorunlarının, savunmasız insanların sıklıkla geride bırakıldığı eşitsiz toplumlarda daha sık meydana geldiğini gösteren araştırmalardan da yararlandı. “Sosyal sermaye”yi, daha fazla servet uğruna bireyci arayışta çarçur ederek ya da sosyal ağları rastlantısal olarak ele alarak, hayatın bizi mutlu eden ve daha uzun süre sağlıklı tutan bir bölümünü ihmal ediyor muyuz?

Bu rapor yalnız insanların belirli özellikleri paylaştığını öne süren araştırmalardan da alıntı yapıyor: Bu özellikler arasında çoğunlukla bir kayıp ya da travma geçmişi ve olumsuz, eleştirel ve sert ebeveynlikle geçirilen bir çocukluk yer alıyor.

Yalnız insanlar çoğu zaman bencildir

Yalnızlık genellikle öfke, üzüntü, depresyon, değersizlik, kızgınlık, boşluk, kırılganlık ve karamsarlık duygularına yol açan temel duygudur. Yalnız insanlar sevilmedikleri duygusuyla sıklıkla baş etmek zorunda kalır; çoğu zaman bencildirler ve başkalarına karşı empatiden yoksundurlar. Reddedilmekten korkarlar ve kendilerini mesafeli tutarlar ki bu da yalnızlığı besler.

Peki çözüm nasıl olacak?

Yalnız insanlar genellikle, kendileri iyi değilken diğer herkesin iyi durumda olduğunu düşünür. Yük taşıyanın sadece kendileri olduğunu düşünürler. Duygularını dürüstçe paylaşmaktansa onları gizleyen bir maske taktıklarından bahseden danışanlarım oldu. Duygularını ne zaman paylaşıp ne zaman paylaşmayacağını tartmak zor olabilir.

Öyleyse, giderek daha fazla insanın kendi başına yaşadığı yaşlanan bir toplumda çözüm nedir? Değişmek için asla çok geç olmadığına, psikoterapinin insanların geçmişlerindeki yaraları iyileştirmelerine ve başkalarıyla yeni ilişki kalıpları oluşturmalarına yardımcı olabileceğine inanıyorum.

Bazı pratisyen hekimler ve sağlık yöneticileri, yalnızlıkla mücadelenin sağlığı korumanın anahtarı olduğunun farkındaymış gibi görünüyor. En azından yalnızlık, ortadan kaldırılamasa bile, sağlık için daha az tehdit oluşturur.

Çeviren: Mestan Dilbilmez

Kaynak: jacobinmag

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.