Yapısallaşmış yoksuluk sonucu

  • “Bu İş Çocuk Oyuncağı Değil” sloganıyla çocuk koruma programı kapsamında çalıştırıldıkları tüm alanlarda çocukların karşılaşabileceği riskleri azaltmayı ve ortadan kaldırmayı hedefleyen Hayata Destek Derneği Proje Yöneticisi Leyla Ezberci, çocuk işçiliğinin başat nedenleri arasında yapısallaşmış yoksulluğun olduğunu söyledi.

Ezberci, özellikle Kürt illerinde bu oranın yüksek olduğuna işaret etti. Urfa’da mevsimlik tarımda çalışan kişilerle ilgili saha çalışmaları hakkında bilgiler veren Ezberci, Urfa’dan diğer illere giden mevsimlik gezici işçilerin yüksek olmasının nedenleri arasında eşitsiz toprak dağılımı olduğunu belirtti. Ezberci, “Viranşehir’de yaptığımız bir araştırmada göç eden ailelerin burada tutunamadığını ve bu tutunamama sonucunda mevsimlik tarım işçisi olmayı seçmek zorunda oldukları gerçeğini gördük. Yoksulluk, topraksızlık bunu besliyor. Yoksulluk tek başına bir etken değil aslında, kültürel bir durum da var. İnsanların bildiği tek iş bu. Tek seçenek olarak mevsimlik tarım işçisi olmak sunulmuş. Urfa özelinde mevsimlik tarım işçiliğini yoksulluk döngüsü besliyor. İnsanlar eğitim alamıyor, tamamlayamıyor. Yetişkin bir birey olduğu zaman vasıflı bir işte çalışmıyor. Bunun sonucunda kendi ailesini bu işe yönlendirmiş oluyor. Bu böyle bir döngü içinden kuşaktan kuşağa devam ediyor. Yapısallaşmış bir yoksulluk var” dedi. 

Çalışma koşulları

 Mevsimlik tarım işçilerinin çalıştığı Türkiye illerindeki hemen hemen her tarlada benzer sorunları olduğuna dikkati çeken Ezberci, bu sorunlara dair çalışmalarında sahada gözlemledikleri durumu şu sözlerle anlattı: “Temiz içme suyu çoğu yerlerde yok ya da az miktarda erişim var. Bütün sahalarda sivrisinek, böcek çok fazla, bundan kaynaklı çocukların yüzü gözü hep şiş. Sağlığa erişim ise hiçbir sahada yok. Güvensiz sahalarda çalıştıkları yetmiyor gibi konakladıkları yerlerde en atıl yerler. Dere kenarında konaklıyorlar, çocukların birçoğu derede boğuluyor ya da bir yol boyunda kalıyorlar ve bu yer hep şehrin izole yeri oluyor. Birçok haktan uzaklar. Elektrik yok. Gezdiğimiz sahaların neredeyse hepsi böyle. Tuvaletler yok. İçme suyu ve hijyensizlikten kaynaklı sürekli salgın/bulaşıcı hastalıklar var. Ulaşım ayrı bir dert. Çocuklar 18-19 bazen 20 saat yol gidiyorlar. 8 kişilik minibüslere 20 kişi eşyaları ile seyahat ediyor. Çadır alanından tarlaya gitmekte çok riskli. Traktörün arkasına binerek üst üste gidiyorlar.”

Yaptırım yok, destek yetersiz

 Türkiye’nin taraf olduğu UNICEF Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin 23’ünü maddesinde çocukların korunması gerektiğini belirttiğini hatırlatan Ezberci, şöyle devam etti: “Biz bu sözleşmeye tarafız ama çocuk işçiliği bu anlaşmanın tamamen ihlali. 18 yaşından küçük hiç kimse ağır işlerde çalıştırılamaz ama günümüzde çok fazla çocuk var. Hedeflerimizden çok uzağız. Ülke genelinde uygulanan sokağa çıkma yasağında mevsimlik tarım işçisi çocuklar yasaktan muaf tutularak işe gönderildi. Biz eve kapanırken çocuklar izinler alarak yollardaydı. Yaptırımlar yok, destekler yetersiz.” ifadelerini kullandı. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.