Yoksul daha da yoksul

• Evinde elektrik olmayan ve yemeğini ateşte pişiren Sevda Çağlar, “Zar zor karnımızı doyuruyoruz” diyerek, her şeyin çok pahalı olduğunu söyledi. Zenginlerin her şeyi aldığını ama fakirlerin bir şey almadığını dile getiren Çağlar, “Bu adalet değil” dedi.

AKP-MHP iktidarındaki Türk devletinin Kürt halkına karşı başlattığı savaşta yaşanan ekonomik istikrarsızlık, işsizlik, günlük yapılan zamlar halkı yoksulluğa sürükledi. Zenginin çok zengin, yoksulun ise ayakta duramayacak kadar yoksullaştığı ülkede insanlar elektrik parasını dahi ödeyemediği için karanlıkta yaşıyor.  Enformasyon çağı denilen 21. yüz yılda yoksullukla mücadele eden Sevda Çağlar (27), yıkık, dökük, elektriği olmayan bir evde bir 5 aylık olmak üzere 5 ve 6 yaşındaki üç çocuğuyla yaşıyor. 

Elektrik yok, yemeği ateşte pişiriyor

Mezopotamya Ajansı’ndan Eylem Akdağ’ın geçtiği haber göre, 

Amed’in (Diyarbakır) Bağlar ilçesine bağlı Kaynartepe Mahallesi’nde yaşayan Sevda Çağlar, eşinden boşandığı için çocuklarını yalnız büyütüyor.  

Yıllardır kirada yaşadığını dile getiren Sevda Çağlar, işsiz olduğunu söyledi. Çağlar, “Evimde ne dolap ne makine var, hiçbir şey yok. Alacak gücüm de yok. Çok zor durumdayız, bazen çocuklarımın banyosunu bile yaptıramıyorum. Tüpüm dahi yok. Evimin avlusunda ateş yakıp, yemek yapıyorum. O da malzeme olursa. Çünkü hiçbir şey alamıyorum. Yardım için her yere gidiyorum ama eli boş dönüyorum” dedi.

Zar zor karnımızı doyuruyoruz

Sosyal Hizmetler ve Yardımlaşma Vakfı’ndan bin 500 TL destek aldığını dile getiren Çağlar, bunun 300’ünü kiraya ödediğini, geri kalanının ise ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediğini ifade etti. Makinesi olmadığı için çamaşırlarını elde yıkayan Çağlar, dolabı olmadığı için de soğuk su ihtiyacını komşular üzerinden karşılıyor. Pazardaki fiyat pahalılığına dikkat çeken Çağlar, “Bir meyve alacak gücüm yok. Çünkü artık bir şey alınmıyor. Zar zor karnımızı doyuruyoruz. Peynir, zeytin, ekmek… Hiçbir şey alınmıyor. Bazı günler kahvaltıya koyacak bir şey yok” diye konuştu.

‘Çocuğum meyve istiyor, alamıyorum’

Yaşanan yoksulluğun iktidar tarafından görmezden gelindiğini söyleyen Sevda Çağlar, tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Onlar kendilerine bakabiliyor ama biz bakamıyoruz. Onların evinde her şey var, bize gelince yok. Onların dolabı açılınca meyveler sebzeler dolu; bize gelince boş. Bakın evimi görmüyor musunuz? Hiçbir şey yok. Pazara gidiyorum bir şey alamıyorum, alınmıyor. Çok pahalı olmuş. Zenginler alabiliyor ama fakirler alamıyor. Çocuğum meyve istiyor alamıyorum, komşuların yardımıyla geçiniyoruz. Mutlu bir yaşam istiyorum, çocuklarımın isteğini yerine getirebileceğim bir hayat ama o da yok. Böyle fakirlik olur mu? Bu adalet değil. Devlet midir? Bu rezillik ve perişanlıktır. Millet plazalarda yaşıyor biz harabelerde yaşıyoruz.”

MA-AMED