Yüksek mahkemeden, alçakça karar
- Türk yargı sisteminde 'yüksek mahkeme' olarak bilinen Anayasa Mahkemesi (AYM), Cizre’de sokağa çıkma yasağı döneminde katledilenlerin yaşam hakkının ihlal edildiğine dair başvuruyu ‘kabul edilemez’ buldu.
AYM, yüzlerce kişinin bodrumlarda yakılarak, üzerlerine bina yıkılarak katledilmesinin yaşam hakkı ihlali olmadığını ileri sürüldü.
Anayasa Mahkemesi (AYM), Şırnak Cizre’de 14 Aralık 2015’te ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında katledilenler için "güvenlik kuvvetlerinin güç kullanımı sonucunda ölüm olayının meydana gelmesi ve bu ölüm olayı hakkında etkili bir ceza soruşturması yürütülmemesi nedenleriyle yaşam hakkının ihlal edildiğine" dair başvuruyu önceki gün karara bağladı. AYM, “Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edilmesi”, “Bireysel başvuru haklarının ihlal edilmesi”, “Kötü muamele yasağı, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ile din ve vicdan özgürlüğünün ihlal edilmesi” konularını ‘kabul edilemez' buldu. “Yaşam hakkının öldürmeme yükümlülüğü” ve “yaşam hakkının usul boyutu” iddialarının kabul edilebilir olduğunu belirten AYM, bu konularda ise ‘ihlal yok’ dedi. Kararın gerekçesi henüz yayınlanmadı. AYM kararı, yasak sürecinde Cudi Mahallesi’ndeki bodrumlarda ve farklı tarihlerde çıkan çatışmalarda katledilenlere dair, ancak gerekçesini açıklamasıyla kararın hangi başvuruları kapsayacağı öğrenilecek.
Devletin dediği esastır
Kararı eleştiren dosya avukatlarından Ramazan Demir, şunları söyledi: “Yani ‘bu insanları hukuka uygun bir şekilde ördürdük’ diyor. Özcesi budur. Devletin dediği esastır. AYM, mağdurun değil devletin politikasına uygun bir şekilde karar verdi. Hayatını kaybedenlerin, gömülemeyenlerin değil, devletin resmi ideolojisine uygun bir karar verdi. Bu haliyle AYM’nin bir anayasal hak inceleme kurumu olduğu tartışması bence daha büyük bir derinlik kazandı.”
AİHM, AYM'yi işaret etmişti
Cizre, Silopi ve Sur'da 2015-2016 yıllarında uygulanan sokağa çıkma yasaklarıyla ilgili Türkiye aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) toplamda 34 başvuru yapılmıştı. AİHM, başvurulardan 32'sini AİHM “iç hukuk yolları tüketilmediği” gerekçesiyle reddetmişti. İki talebi duruşmalı olarak incelemeye alan AİHM, başvuruları kabul edilemez bulmuş, yine AYM kararının beklenmesine hükmetmişti.