İhmal zinciri değil, bilinçli tercihler toplamı

Dilovası yangın

Dilovası yangın

  • Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde kozmetik fabrikasında çıkan yangında hayatını kaybeden 6 kişinin cenazesi Adli Tıp Kurumundaki işlemlerin ardından ailelerine teslim edildi. 7 kişinin de yaralandığı yangınla ilgili başlatılan soruşturmada kapsamında 11 kişi gözaltına alındı.
  • Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, sermayenin hızına yol veren devletin, yavaşlatıcı bütün frenleri ‘istihdam’ ve ‘rekabet’ masallarıyla devre dışı bıraktığını belirterek, "Bunların hiçbiri, ‘ihmal zinciri’ diye geçiştirilemez; bunların her biri bilinçli tercihler toplamıdır” dedi.

Kocaeli'nin Dilovası ilçesinde bulunan parfüm fabrikasında 6 kişinin hayatını kaybettiği 7 kişinin de yaralandığı yangınla ilgili başlatılan soruşturma devam ediyor. Çeşitli sendikalar ve meslek odaları, olayın kaza değil, önlenebilir bir iş cinayeti olduğunu vurguladı.

Sebebiyle ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmayan yangın, önceki gün sabah saatlerinde, Kocaeli'nin Dilovasi ilçesinin Mimar Sinan Mahallesi'nde parfüm ürünlerinin depolanması ve imalatının yapıldığı bir binada çıktı. Görgü tanıkları, yangın öncesinde bir patlama sesi duyulduğunu aktardı. İhbar üzerine olay yerine giden itfaiye ekipleri söndürme çalışması yaptı. Ancak 6 işçi yaşamını yitirdi, 7 işçi de yaralandı. Hayatını kaybeden işçilerin hepsi kadın ve kız çocuklarından oluşuyor. Bu işçilerden Cansu Esatoğlu 16, Nisa Taşdemir ise 17 yaşındaydı. Hanım Gülek 65 yaşındaydı. Şengül Yılmaz 55, Tuğba Taşdemir 18 yaşında hayatını kaybetti. Yaşı açıklanmayan işçinin adı ise Esma Dikan'dı. Tuğba ve Nisa Taşdemir'in kardeş oldukları bildirildi. Parfüm fabrikasında hayatını kaybeden 16, 17 ve 18 yaşlarındaki işçiler için dün cenaze töreni düzenlendi.

11 şüpheli gözaltında

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, yangınla ilgili Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli soruşturma başlatıldığını açıkladı. Olay yerine giden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlı Vedat Işıkhan, yangınla ilgili başmüfettiş görevlendirdiklerini ve "süreci yakından takip ettiklerini" söyledi. Işıkhan, "Kimin ihmali, kusuru varsa adalet önünde hesap vermesi için gerekli süreci başlattık" diye konuştu.

 

 

7 görevden alma

Bakanlık tarafından yapılan açıklamada SGK ile Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü personeli hakkında soruşturma başlatıldığı ve aralarında SGK Kocaeli İl Müdürü'nün de bulunduğu 7 personelin, soruşturmanın selameti açısından açığa alındığı belirtildi. Görevden uzaklaştırılan isimler arasında İŞKUR Kocaeli İl Müdürü Ulvi Yılmaz’ın da yer aldığı öğrenildi. Yılmaz’ın, Refah Partisi eski milletvekili Şevki Yılmaz’ın yeğeni ve AKP Kocaeli Milletvekili Mehmet Akif Yılmaz’ın kuzeni olması dikkat çekti. Söz konusu akrabalık bağı, olayın ardından kamu görevlerindeki atama ve denetim ilişkilerini yeniden gündeme taşıdı.

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu da olay yerine giderek incelemelerde bulundu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ise "psikososyal destek ekipleriyle ailelerin ve etkilenen vatandaşların yanında olduklarını" söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olayla ilgili sosyal medyadan bir başsağlığı açıklaması yayımladı.

Facianın yaşandığı tesisin daha önceki denetimlerinde eksiklik tespit edilip edilmediği sorusu ise hala yanıt bekliyor.

Şikayetlere rağmen

Çeşitli sendikalar ve meslek odaları, olayın kaza değil, önlenebilir bir iş cinayeti olduğunu vurguladı. TTB'den yaptığı açıklamada, kurum temsilcilerinin yangını haber aldıktan sonra olay yerine gittiği belirtildi. TTB, işletmenin ruhsatsız faaliyet gösterdiğinin öğrenildiğini ifade etti. Açıklamada işyerinin geçmişte şikayet edildiği de hatırlatılarak, "İşyerinde herhangi bir önlem alınmadan, izinsiz, isimsiz, çalışanlar açısından güvencesiz, çevre açısından tedbirsiz faaliyet gösterilmesinin yanı sıra; bu sorunlar ile ilgili yurttaşların şikayetlerine rağmen faaliyet devam ettirilmiştir" denildi.

Ekonomik modelin faciası

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise yaptığı açıklamada, "katliam" olarak tanımladı ve şunları söyledi: "Kayıtdışı-esnek-güvencesiz çalıştırmaya; çocuk ve kadın emeğinin ağır biçimde sömürülmesine; sendikal hakların ortadan kaldırılmasına; işçi sağlığı ve güvenliğinin bir maliyet olarak görülmesine; denetimsizliğe ve kuralsızlığa dayalı bir ekonomik model facia üzerine faciaya yol açmaktadır."

 

 

Kaçak ve yıkılmamış, imzacı da koltuğunda

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Kocaeli'nin Dilovası ilçesindeki parfüm deposunda 6 işçinin hayatını kaybettiği patlamaya ilişkin, "Parfüm deposunun bulunduğu binanın kaçak olduğu 2021’de tespit edilmiş, yıkım kararı alınmış. Ne yıkım yapılmış ne de denetim. Binanın sahibi belli. Uygulanmayan yıkım kararına imza atanın da adı belli: Edip Bingöl. Ve o Bingöl hâlâ belediye başkan yardımcısı koltuğunda. Görevini halka yıkan ve yerine getirmeyen düzenin toplu cinayeti ile karşı karşıyayız" açıklamasını yaptı.

Sınıf rejiminin fotoğrafı

CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca İSE “Dilovası’ndaki parfüm deposunda yaşamını yitiren kadın, yaşlı ve çocuk işçiler, AKP’nin 23 yıllık sınıf rejiminin fotoğrafıdır” dedi.

Karaca, açıklamasında ihmal ve denetimsizliğe dikkat çekerek şunları söyledi: “CİMER’e ‘levhasız, çocuk çalıştırılan, sigortasız, iş güvenliği yok’ diye yapılan başvurular; muhtarın şikayetleri; binanın ‘dolum atölyesi’ne çevrilmesi; 20–30 metre ötesinde İŞKUR’un, burnunun dibinde bir benzin istasyonunun bulunması… hepsi ama hepsi aynı sistemin parçası…. Tehlikeli sınıftaki bir işletmeye mahalle içinde ruhsat verilmesi, denetimin kağıtta bırakılması, sendikasız ve güvencesiz çalışmanın kural haline getirilmesi… hepsi ama hepsi aynı sefalet rejiminin eseri…

Bütün frenler devre dışı

Balıkesir’in Karesi ilçesinde 11 canı alan patlamadan bu yana da değişmeyen şu: Sermayenin hızına yol veren devlet, yavaşlatıcı bütün frenleri (iş sağlığı ve güvenliği, çocuk emeği yasağı, mahalle ölçeğinde yer seçimi, bağımsız denetim…) ‘istihdam’ ve ‘rekabet’ masallarıyla devre dışı bırakıyor. Bunların hiçbiri, haber metinlerinde söylendiği gibi ‘ihmal zinciri’ diye geçiştirilemez; bunların her biri bilinçli tercihler toplamıdır.

Valilikten belediyeye, Çalışma Bakanlığından SGK ve İŞKUR’a kadar tüm kurumlar, patronun konforu uğruna işçinin hayatını ucuz tutan bir siyasal-iktisadi mimarinin dişlilerine çevrildiği için ölüyor bu insanlar… Bu yüzden Dilovası’ndaki katliama yangın ya da kaza demesin hiç kimse… Bu düzende üretim kâr içinse ölümlere kader de demeyin.

Hesabı; ruhsatı veren, denetimi pas geçen, çocuk emeğine göz yuman ve bu düzenin kârına ortak olan her makamdan, adıyla, imzasıyla, tarihiyle tek tek sorun."

 

* * *

Kadın emeği sömürülüyor

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi, iş güvenliği ve denetim eksikliğine dikkat çekerek kadın emeğinin güvencesiz koşullarda sömürüldüğünü vurguladı.

Kadın Meclisi'nin açıklaması şöyle: “Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde bir parfüm dolum tesisinde çıkan yangında 6 kadın emekçi yaşamını yitirdi. Bu acı olay, bir kez daha iş güvenliğinin, denetimsizliğin ve emek sömürüsünün kadınların yaşamını nasıl hiçe saydığını gözler önüne serdi. Kadın emeği en güvencesiz ve en tehlikeli koşullarda sömürülürken, bu ölümler 'kaza' değil, açıkça bir iş cinayetidir. Üretimin görünmeyen yüzü olan kadın işçiler, düşük ücretlerle, sağlıksız koşullarda, güvencesiz biçimde çalıştırılmakta; alınmayan önlemler yüzünden yaşamlarını yitirmektedir. Bizler, hayatını emeğiyle kazanan ve yaşam hakkı elinden alınan kadınların yanında olmaya devam edeceğiz.”

 

* * *

Ekim'de 12 kadın işçi

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin aylık olarak raporlaştırdığı iş cinayetleri bilançosuna göre; Ekim'de en az 169 iş cinayeti yaşandı. Ayrıca bu ay iş cinayetlerinde ölenlerin 12’si kadın, 7’si de göçmen işçiydi.

2025’in ilk on ayında iş cinayeti sayısı (Ocak 180, Şubat 128, Mart 158, Nisan 156, Mayıs 178, Haziran 161, Temmuz 207, Ağustos 192, Eylül 208, Ekim 169) bin 737’ye ulaştı.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.