Yüksel Koç’u derhal serbest bırakın

Yurt Dışı Haberleri —

Yüksel Koç

Yüksel Koç

  • KNK Dış İlişkiler Komisyonu Sözcüsü Nilüfer Koç, Yüksel Koç’un tutuklanmasının siyasi bir karar olduğunu söyledi ve ekledi: “Bu tutuklama, ‘barış için çalışanları da cezalandırırız’ mesajını taşıyor. Bu, Kürt sorununun çözümünü değil, Türkiye’nin savaş halinde kalmasını isteyen bir yaklaşımı ortaya koyuyor.”

HAKAN TÜRKMEN/BERLİN

Almanya’nın Bremen kentinde yaşayan Kürt siyasetçi Yüksel Koç, siyasi çalışmaları nedeniyle tutuklandı. Koç, KCDK-E Eşbaşkanı olduğu 2016-2023 yılları arasında Kürdistan İşçi Partisi (PKK) kadrosu olarak faaliyet yürütmekle suçlanıyor. KNK Dış İlişkiler Komisyonu Sözcüsü Nilüfer Koç, Yüksel Koç’un hedef alınmasının, Almanya’nın Kürtlere yönelik onlarca yıldır sürdürdüğü baskıcı politikaların bir devamı olduğunu söyledi.

Nilüfer Koç, “Almanya, 1993 yılında aldığı PKK yasağını zamanla Kürt halkının düşüncesine, örgütlenme hakkına ve demokratik siyaset alanına karşı baskı aracı haline dönüştürdü. Aynı zamanda, Kürt halkının özgürlüğüne karşı kullanılan bir savaş gerekçesidir. Almanya’nın Türkiye ile NATO müttefikliği çerçevesinde geliştirdiği politik tutum, Kürt sorununun çözümünü istemeyen devlet aklının devam ettiğini gösteriyor” dedi.

Kendi Kürt’ünü yaratıyor

Koç, şöyle devam etti: “2000’li yıllarda PKK’nin strateji değişikliğine gitmesiyle önce İngiltere, ardından Avrupa Birliği (AB), PKK’yi ‘yasaklı’ ilan etti. Almanya ise bu yasağının kapsamını genişletti ve bugün Kürtlerin nereye giderse gitsin Almanya’da yargılandığı bir sistem oluşturdu. Avrupa’nın hiçbir ülkesinde Almanya’daki kadar sistematik bir anti-Kürt siyaseti yok. Son yıllarda da ‘kendi Kürt’ünü yaratma’ politikası yürütüyor, bu yönde ciddi finansal ve medya destekleri sunuyor.”

 

 

Barışı savunmak suç sayılıyor

Almanya’nın 27 Şubat’ta Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”na olumlu yanıt verdiğini hatırlatan Nilüfer Koç, “PKK’nin 12. Kongresi’ni de olumlu karşıladı. Bir yandan ‘barışı destekliyoruz’ diyorsunuz, diğer yandan barış için çalışanları tutukluyorsunuz. Bu nasıl bir tutum? Bu çelişkili yaklaşım, Almanya’nın barışı gerçekten isteyip istemediği konusunda ciddi soru işaretleri doğuruyor. PKK kendisini feshettiğini açıklamışken, artık olmayan bir örgüt adına nasıl tutuklama yapılabilir? Bu, Kürt sorununun çözümünü değil, Türkiye’nin savaş halinde kalmasını isteyen bir yaklaşımı ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.

Hedef alınması tesadüf değil

Nilüfer Koç, Yüksel Koç’un yıllardır halkların kardeşliği, enternasyonal dayanışma ve Kürt ulusal birliği için mücadele ettiğini belirterek, tutuklanmasının tesadüf olmadığın vurguladı: “Bu tutuklama, ‘barış için çalışanları da cezalandırırız’ mesajını taşıyor. Bu politika, savaşı körükleyenleri destekliyor ama barış isteyenleri hedef alıyor. Oysa bugün Kürtler barışçıl, demokratik yollarla mücadelesini sürdürüyor. Almanya’nın bu mücadeleyi kriminalize etmesi, açıkça barışı istememek anlamına geliyor.”

Demokrasiye darbe

“Almanya’daki Kürtler 40 yıldır ne yaptı?” diye soran Koç, bu sürede Kürtlerin barışçıl çözüm, yasağın kaldırılması, ayrımcılığın son bulması ve özgür Kürde saygı gösterilmesi için mücadele verdiğini hatırlattı. Almanya’nın ise hala bu çabaları cezalandırmakla meşgul olduğunu belirtti.

Bu politikadan vazgeçin

Yüksel Koç’un dosyasında somut bir suçlama olmadığını ifade eden Nilüfer Koç, Almanya’ya açık çağrı yaptı: “Anti-Kürt politikasından vazgeçin. Baskılar Kürt halkını yıldırmadı; özgürlük mücadelesi devam ediyor. Tüm siyasi tutsaklar ve Yüksel Koç derhal serbest bırakılmalı. PKK kendisini feshetmişse, bu yasakta ısrarın hiçbir meşruiyeti kalmamıştır. Bugün yapılması gereken, Kürt halkının demokratik barış sürecine destek vermek ve özgürlükçü siyasetin önünü açmaktır.”

 

 

Skandal karar

Almanya Federal Meclisi Sol Parti (Die Linke) Milletvekili Cansu Özdemir de Yüksel Koç’un tutuklanmasına sert tepki gösterdi. Alman ve Kürt kamuoyu tarafından tanınmış ve kabul gören bir siyasetçinin tutuklamasını “skandal” olarak nitelendiren Özdemir, Almanya’nın Kürt politikasını eleştirerek, Federal Hükümet’i barış sürecini baltalamakla suçladı.

Özdemir, “PKK barış için tarihi bir adım attı. Abdullah Öcalan ile Türk devleti arasında diyalog sürerken, yeni Alman federal hükümeti de yıkıcı politikalar geleneğini sürdürüyor. Hükümet, barış sürecini desteklemek yerine Almanya’daki Kürtleri suçlu göstermeye devam ediyor” dedi.

Kürt karşıtı politikanın teyidi

MİT’in geçmişte Yüksel Koç’u öldürmek için Almanya’ya ajan gönderdiğini hatırlatan Özdemir, Almanya’nın bu tehdidi ancak Mehmet Fatih Sayan’ın suikast planı nedeniyle mahkûm edilene kadar ciddiye almadığını belirtti. Koç’un tutuklanması için de “Federal Hükümet’in Kürt karşıtı politikasının teyidi niteliğinde” ifadesini kullandı.

Yüksel Koç’un yanı sıra tutuklu bulunan tüm Kürt siyasetçilerin serbest bırakılmasını talep eden Özdemir, tutumunu sadece açıklamasıyla sınırlı tutmadı. Federal Hükümet’e yazılı olarak iki soru da yöneltti:

1-Federal Hükümet’in PKK’yi terör örgütü olarak tanıma politikasında bir değişiklik yapmayı planlamadığı bildiriliyor. Hükümet bu bilgiyi doğrulayabilir mi ve bu tanımlamanın değiştirilmesi için hangi adımlar gereklidir?

2-Federal Hükümet, PKK’nin kendini feshetmesi bağlamında Türkiye’deki barış sürecini desteklemeyi planlamakta mıdır? Evetse, bunu nasıl yapacaktır ve ne gibi somut adımlar atacaktır?

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.