'Hedefimiz Öcalan’ın fiziki özgürlüğüdür'

Kadın Haberleri —

Suham Şengali

Suham Şengali

  • TAJÊ Dış İlişkiler Komitesi Sözcüsü Suham Şengalî, Êzîdî ve Arap kadınları olarak Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin kırılması hedefiyle bir çalıştay düzenlediklerini belirterek, öncelikli amaçlarının Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü sağlamak olduğunu kaydetti.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dan 25 Mart 2021 tarihinden bu yana hiçbir haber alınamıyor. Konuya ilişkin en son avukatlar bir açıklama yaparak, Öcalan’ın cezaevine giden CPT heyetiyle görüşmediğini kamuoyuna açıkladı. 24 yıldır ağır tecrit koşullarında İmralı Adası’nda F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüşebilmesi için HDP milletvekilleri 22 Aralık’ta Adalet Bakanlığı önünde nöbet tutmaya başladı.

3 yılı aşkındır yüz yüze bir görüşmenin yapılmadığı Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın geliştirdiği paradigma ise halkları etkilemeye devam ediyor. Özellikle kadınların özgürlüğünü merkeze alan paradigmaya kadınlar mücadeleleri ile sahip çıkıyor. 

Êzîdî ve Arap kadınlardan tecridin kırılması için çalıştay

İmralı tecridinin kırılması ve mücadelenin yükseltilmesi temelinde Êzîdî Kürt kadınları ile Arap kadınlar Başûrê Kurdistan’ın Şengal kentinde bir çalıştay düzenledi.

5 Ocak’ta gerçekleştirilen çalıştay Êzîdî Özgür Kadın Hareketi (TAJÊ) öncülüğünde yapıldı. Çalıştayda, “Arap ve Êzîdî kadınlar olarak Önder Öcalan’ın özgürlüğü sağlanıncaya dek mücadele edilecek” kararına varılırken, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ı tanıtmak amacıyla kitap stantlarının açılması ve özgürlüğünün sağlanması için mektupların yazılması kararlaştırıldı. Ayrıca Öcalan’ın özgürlüğü için Êzîdî ve Arap kadın birliğinin diplomatik çalışmalar yürütmesi, yine 2014 yılında yaşanan soykırım ve kadın kırımının tanınması için mücadele edilmesi kararına varıldı. 

Konuya ilişkin Mezopotamya Ajansı’na konuşan TAJÊ Dış İlişkiler Komitesi Sözcüsü Suham Şengalî, hem tecridi hem de gerçekleştirdikleri çalıştaya dair değerlendirmelerde bulundu.

Tecrit sorunları derinleştiriyor

Tecridin derinleştirilmesiyle birlikte Ortadoğu'da krizin de derinleştiğini ve bu krizin tüm dünyayı etkilediğini belirten Suham Şengalî, "En son avukatların 2019 yılında gerçekleştirdiği görüşmeden bu yana Sayın Öcalan’dan herhangi bir haber alınmıyor. Türk devleti ne avukatları ne de ailesiyle görüşmesine izin vermiyor. Bu durum bizler için oldukça endişe verici bir durumdur. Êzîdî kadınlar olarak Öcalan’ın durumu ve sağlığını merak ediyoruz. Bu sadece bizleri değil tüm insanlığı ilgilendiriyor. Öcalan'ın tek bir sözünden bile korkuyorlar. Çünkü yaratacağı etkiyi biliyorlar. Tecridi bu yüzden ağırlaştırıyorlar. Kürt sorunu ve Ortadoğu'daki krizin çözüm gücü İmralı’dadır. Çözümün kapısı İmralı’dadır. O yüzden her seferinde disiplin cezaları verilerek, mevcut tecridi ağırlaştırıyorlar. Bu da beraberinde tehlikeli bir durumu getiriyor. Mevcut tecrit, Paris'teki ikinci katliamı, Şengal’e, Rojava’ya, Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine yönelik saldırıları getirdi. Tecridin mevcut sorunları derinleştirdiğini görüyoruz” dedi. 

CPT izolasyonun bir parçası haline geldi

Tüm baskı ve engellemelere rağmen Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin dünyanın her yerine yayıldığını söyleyen Şengalî, toplumların kendilerini buna göre örgütlediğine işaret etti. Şengalî, şöyle dedi: “İnsanlar, Öcalan’ın yol gösteren düşüncelerinden faydalanıyor. Bu fikir ve düşüncenin tecrit edilmesi insanlık ahlakını aşmaktadır. CPT’i, İmralı'da bir görüşme gerçekleştirdiğini açıkladı. Aynı gün Türk devleti, 6 aylık bir disiplin cezası verdi. Bu da CPT'nin bu oyunun içinde olduğunu ve bu izolasyonun bir parçası haline geldiğini gösteriyor. Önderliğin tutuklanması uluslararası bir komploydu. Bugün devam eden tecrit uluslararası güçler tarafından yönetiliyor. Bu nedenle toplumun her kesimi gibi biz Êzîdî kadınlar da Sayın Öcalan'dan somut bilgiler almak ve ondan gelecek bir sözü duymak istiyoruz." 

Hedef tecridi sonlandırmak

Arap ve Êzidî kadınların temel hedeflerinden birinin de tecridi sonlandırmak olduğunu dile getiren Şengalî, kadınların birlik ve beraberliklerini inşa ederek, tecride son vereceklerini söyledi. Dünyadaki tüm direnen kadınların tecride karşı olduğunun altını çizen Şengalî, "Özellikle Rojhilat’ta, Öcalan’ın kadın kurtuluş ideolojinin somut hali olan ‘Jin, jiyan, azadî’ sloganı devrime dönüşmüştür. Bu nedenle bugün dünyanın dört bir yanında tecridi kırmak ve Öcalan'ı özgürleştirmek için çeşitli eylem ve etkinlikler gerçekleştirilmektedir. Şengal’de de tecridin kırılması için çeşitli yürüyüş ve etkinlikler yapıldı. Êzîdî kadınlar olarak geçtiğimiz yıl mücadelemizin önemli bir parçası Önder Apo'nun fiziksel özgürlüğüydü. Çünkü Öcalan’ın özgürlüğünü özgürlüğümüz olarak görüyoruz. İmralı tecridi O’nun şahsında bizlere uygulanıyor. Kadınlar ancak Sayın Öcalan’ın fikir ve felsefesiyle özgürleşebilir. Bundan dolayı Öcalan’ın fikirlerini ve emeğini bir borç olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı. 

Bu kapsamda Arap ve Êzidî kadınların, geçtiğimiz günlerde Şengal’in Arap köylerinden Mediban’da, tecridi konuşmak için bir araya geldiğini hatırlatan Şengalî, “50 Êzidî ve Arap kadın bu toplantıda yer aldı. İmralı’da ki duruma ve tecride karşı mücadeleye ilişkin kararlar alındı. Şengal’de ki kadın oluşumları olarak bu yıl tecride karşı her türlü etkinliklerle alanlarda olacağız. Mücadelemizin en önemli parçalarından biri de Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için mücadele olacaktır” dedi. 

Kadınlara yönelik suçlar soykırım olarak tanımlanmalı

İmralı tecridine karşı önlerine eylem ve etkinlikler koyduklarını aktaran Şengalî, şöyle devam etti: “Bu çalışmalarımızın esas ayaklarından biri de diplomasi ayağıdır. Êzîdî ve Arap kadınların birliğini oluşturup önce Şengal’de kadınlara karşı işlenen suçları, soykırım olarak tanınması için faaliyetlerimiz olacaktır. Yine Êzîdî ve Arap kadınlar olarak Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü için alanlarda olacağız. Bu nedenle şu an istediğimiz şey kadınların birlikte hareket etmesidir. Çünkü Öcalan’ın bizden istediği şey örgütlenmek ve demokratik ulus fikri etrafında kenetlenmektir. Şengal başta olmak üzere yıllardır her yerde halka dayatılan ve geliştirilen ulus devlet anlayışı ve düşman politikaları yavaş yavaş yıkılıyor. Arap ve Êzîdî kadınlar, Öcalan’ın projesi etrafında örgütlendi. Asıl hedefimiz Öcalan’ın fiziki özgürlüğüdür. Bunun için daha fazla alanlarda olacağız ve daha fazla etkinlik ve yürüyüşlerimiz olacak. Bundan sonra önümüze koyacağımız çalışmalarımız da bu kapsamda olacak.” MA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.