'Hukuken peşinizi bırakmam imkansız'

• Demans hastası Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk’un ağabeyi Alaaddin Tuğluk, kardeşinin hastalığın cezaevinde ilerlediğine dair bir tespit yapılması halinde hukuki olarak bunun hesabını sonuna kadar soracağını belirtti.

Demokratik Toplum Kongresi’ne yönelik açılan davada demans hastası Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk’a 16 Mart 2018 yılında Ankara 17’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nce “örgüt yöneticisi olmak” iddiasıyla 10 yıl hapis cezası verildi. Ceza, 25 Şubat 2020’de Yargıtay tarafından onandı. Kobanê Davası’ndan da yargılanan Tuğluk, uzun bir süredir demans hastalığıyla mücadele ediyor. Kobanê Davası’nın görülen 15. duruşmasında zorla ifadesi alınmaya çalışan Tuğluk’un hastalığının ilerlediği, savunma avukatını dahi tanıyamadığı görüldü. 

Çevik Bir serbest, Tuğluk içeride

Zorla ifade alınmasının kanunen işkence sayıldığı Türkiye’de kişiye özel hukuk, kişiye özel cezaevi uygulamasının üzerine “kısmen ifade verebilir” gibi uygulamalar kişilerin devlet tarafından hedef alındığını ortaya koydu. Demans hastası Aysel Tuğluk’tan Kobanê Davası’nda zorla ifade alınırken, aynı gün demans hastası olduğu gerekçesiyle 28 Şubat Davası’nın sanığı Genelkurmay ikinci Başkanı Çevik serbest bırakıldı.

‘Hastaysa, kim olursa olsun tahliye edilmeli’

Hakkında doktor ve hastane raporlarının yanı sıra cezaevi idaresinin gözlem ve görüşlerine rağmen Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından üç defa “cezaevinde kalabilir” yönünde rapor verilen Aysel Tuğluk’un ağabeyi Alaaddin Tuğluk, JİNNEWS’e konuştu. Alaaddin Tuğluk, “Hastaysa ve cezaevinde kalamıyorsa kim olursa olsun tahliye edilmeli” dedi. Kobanê Davası’nda ara kararla Aysel Tuğluk’a verilen tahliye kararını da değerlendiren ağabey Tuğluk, “Kararı veren Kobanê Davası heyetinin ara kararının bir maddesinde ‘Bize yöneltilen suçlamalardan vicdanen rahatsız olduk’ deniyor. Bu da en azından olumlu karşılanabilecek bir şey” diye belirtti.

Aysel Tuğluk’un savunmaya zorlanmasının son derece yanlış olduğunu dile getiren ağabey Tuğluk, “SEGBİS’e çıktığında avukatını tanımayan, arkadaşlarını tanımayan birinin savunmaya zorlanması son derece yanlış bir tutum. Ben de görüşe gittiğimde bir soruyu birden fazla soruyor” şeklinde rahatsızlığının geldiği noktaya dikkat çekti.  

‘Tek istediğim tedavi olması’

Siyasi karar ve tartışmalardan önce insan olunması gerektiğinin altını çizen ağabey Tuğluk, “Örneğin Adalet Bakanı hasta ise ben ‘Kalk Adalet Bakanlığını yap’ diyebilir miyim? Önce onun tedavisi lazım. İnsanız çünkü. Her şeyden önce tedavisinin sağlanması gerekiyor. Ben sadece tedavi istiyorum. Benim tek istediğim teşhis ve tedavi” dedi.

‘Hukuki yollarla hesapını soracağım’

Verilen ATK raporlarını da değerlendiren Alaaddin Tuğluk, ret kararına rağmen 3 üyenin şerh düştüğünü belirtti. Şerh düşen üyelerin Aysel’in gözlemlenmesi ve izlenmesi yönünde görüş bildirdiğini kaydeden ağabey Tuğluk, “ ‘Bilişsel bozukluk’ diyorlar. Siz kardeşimin cezaevinde tedavi olabileceğine inanıyor musunuz? İnanıyorsanız sorumluluk sizdedir. Eğer yarın öbür gün kardeşimin içerde kalmasından dolayı hastalığının büyüdüğüne dair bir şey tespit edersek, bunun hukuki yollarla hesabını sonuna kadar soracağım. Ve hakikaten sizin dediğiniz çıkarsa biz özür dileyeceğiz. ‘Demek ki bilişsel bozukluk ve rahatsızlığı geçici bir şeymiş. Özür dileriz’ diyeceğiz. Ama yok tersiyse, bu demans ise ve içerde büyüyorsa hukuken peşinizi bırakmam imkansız. Eğer doktorlar yanlış karar aldıysa ben hayatımı bununla mücadele etmeye, hukuki yöntemlerle çözülmesine adayacağım” ifadelerini kullandı.   

Tahliyesi için yeni girişimlerde bulunulacak 

Pazartesi günü avukatlarının Aysel Tuğluk’un tahliyesi edilmesi yönünde hukuki girişimleri başlatacakları bilgisini paylaşan Alaaddin Tuğluk şöyle dedi: “10 yıllık cezasından 6 sene yattı ve 2 seneden daha az bir süresi var. Denetimli serbestlikle kardeşimin tedavi ettirilmesine izin çıkabilir. Biz bunu bekliyoruz. Kimseden bir şey istemiyoruz. Hukuk önünde kardeşimin ve arkadaşlarının suçsuz olduğuna inanıyorum. Ben de cezasının büyük oranını yattığı için denetimli serbestlikle tahliye edilmesini istiyorum.” 

Tuğluk herkese teşekkür etti 

Mücadele arkadaşları ve Aysel’in özgürlüğü için çabalayan herkese teşekkürlerini sunan Alaaddin Tuğluk, “İlgilenenlere, tüm arkadaşlarına, yanında olan arkadaşlarına, arkasında duranlara, bu konuyu insani olarak ele alanlara, onunla ilgilenen herkese aile olarak en derin saygılarımızı sunuyoruz. Saygıyla önlerinde eğiliyorum. Bunun karşılığını ne yapsam veremem” dedi.

JİNNEWS