100 bin neden için 100 bine doğru

Kadın Haberleri —

.

.

  • TJK-E aktivistleri, sadece eylem etkinliklerde değil otobüs duraklarında, metro istasyonlarında, kalabalık olabilecek her yerde “Diktatörün Yargılanması İçin 100 Neden” adlı kampanya için imza topluyor.
  • Büyük bir sahiplenmeyle hedeflerine ulaşmak için çabalayan kadınlar, topladıkları imzaları BM’ye göndererek, eline kadın kanı bulaştıran diktatör Erdoğan’ın yargılanmasını talep edeceklerini söylüyor. 

 MUHAMMED KAYA/VEYSİ IŞIK/M.ZAHİT EKİNCİ/FEYYAZ BRÛSK

Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E), Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kürdistan’da kadınlara yönelik işlediği savaş suçlarından ötürü uluslararası mahkemelerde yargılanması talebiyle 25 Kasım’da başlattıkları ‘Diktatörü yargılamak için 100 Neden’ kampanyası için imza çalışmaları sürüyor. Aktivistler, geçen üç ay boyunca eylemlilikler sırasında on binlerce imza topladı. Hedefledikleri 100 bin imza ile Birleşmiş Milletler ve uluslararası yargı kurumlarına başvurulacak.

Kampanya için https://100-reasons.org/ sitesinde çok dilli bir internet sitesi açıldı. Sitede TJK-E’nin bu kampanyayı düzenleme nedenlerinin yanı sıra talep ve hedeflerine dair de kapsamlı bir kaynakça sunuluyor.

Sitenin dışında da Avrupa’nın birçok kentinde kadınlar stantlar açarak, her eylemde, her fırsatta koronavirüsü salgınına rağmen ev ev gezip imzalar toplamaya devam ediyor. Eylemlerinin çok ilgi gördüğünü söyleyen kadınlar, imza atanların içinde Avrupalı vatandaşların da yer aldığını söylüyor. Bugüne kadar elden 81 bin 431, internet üzerinden ise 5 bin 923 olmak üzere 87 bin 354 imza toplayan kadınlar, 8 Mart’a kadar hedeflerinin üzerine çıkacaklarına inanıyorlar.

Almanya’nın başkenti Berlin, Duisburg, Hamburg ve Fransa’nın Marsilya kentinde gerçekleştirilen eylemlerde kampanya kapsamında imza toplayan kadınlarla konuştuk. 

Her yerde imza topluyorlar

Almanya’nın başkenti Berlin’de 15 Şubat protestoları kapsamında Leopoldplatz’dan Alexanderplatz’a doğru yürüyüş düzenlendi. TJK-E aktivistleri hemen hemen her etkinlikte “Diktatörün Yargılanması İçin 100 Neden” adlı kampanya için imza topluyor. Sadece eylem etkinliklerde değil otobüs duraklarında, metro istasyonlarında ve kalabalık olabilecek her yerde imzalar toplanıyor. 

Varlığımız için imzalıyoruz

Yoğun ilginin olduğu kampanyaya destek veren yaşlıca birisi ile konuşmak isteyince “Adım Halis Bayat” diyor ve gururlu bir şekilde “Amedliyim. Aslen Hazro’lu olmakla beraber Alipaşalıyım” diye ekliyor. Alipaşa’nın, Amed Sûr ilçesinde bir mahalle olduğunu öğreniyorum. Neden kampanyayı desteklediğini sorar sormaz, iddialı sözler dökülüveriyor dilinden: “Kürt’üm Kürdistanlıyım. Kendi varlığım için imza verdim.”

Daha sonra kampanya için imza toplayan güleryüzlü ve sıcakkanlılığıyla karşısındakine güven veren Sara’nın yanına yaklaşıyoruz. Women Defend Rojava aktivisti olduğunu söylüyor Sara. “Erdoğan, AKP ve MHP’nin kadın politikalarına karşı imza topluyoruz. Kadınları öldüren politikalar. Biz bunu Feminicide (kadın kırımı) olarak adlandırıyoruz. Kadın kırımına, kadınların öldürülmesine karşı sesimizi yükseltmek istiyoruz” diyor. Şu ana kadar yaklaşık 87 binden fazla imza topladıklarını, bunun 5 bin kadarını sadece Berlin’de topladıklarını söylüyor. 

İmza için eylemden eyleme

41 yıldır Almanya’da yaşayan Amara Çiya da kampanya için Duisburg’da kampanyanın ilk gününden beri aktif çalışan kadınlardan biri. Kendisi ile hem Hanau’da gençlerin ve enternasyonalistlerin uluslararası komploya karşı başlattığı uzun yürüyüşte hem de Düsseldorf’daki eylemde karşılaştık. Eylem halindeyken boş durmayıp imza da toplamış. Duisburg’da 2 binin üzerinde imza topladıklarını, bu sayının binden fazlasını kendisinin topladığını kaydediyor.

Almancayı iyi bildiği için derneklerinin dış ilişkiler komisyonunda yer aldığını söyleyen Amara, pandemi koşullarının kendilerini etkilediğinden yakınıyor ve ekliyor: Amara, “Tüm zorluklara rağmen imza stantları açıyor, çarşı çarşı dolaşıyoruz. Hatta bazen aileleri dolaşıyoruz” diyor.

Katil gitmeden yargılanmalı

İmza atanların içinde erkeklerin de olduğunu söyleyen Amara, “Erdoğan’ın kadın karşıtı politikalarından herkes rahatsız. Almanlar da imza atıyor. Bir Alman, ‘imza atarsam Türkiye’ye gittiğimde sorun yaşarım’ dedi. Ona, ‘Tam da bu yüzden önemli. Bu korku imparatorluğunu yaratan kadın katili gitmeden önce yargılanması için imzalamalısın’ dememle ikna oldu” diyor. Kadın katliamlarının en fazla Erdoğan döneminde yaşandığına ve katillerin cezasızlıkla ödüllendirildiğine dikkat çekiyor.

Duyarlı insanları sadece imza atmakla yetinmeyip toplamak için de destek vermeye çağıran Amara, “Bu kampanya bizim için çok değerli. Erdoğan rejimi tüm halkların, inanç ve kültürlerin tartışmasız düşmanıdır. Fakat kadın sorununa dair düşmanlığı ise bambaşkadır” diyerek, Erdoğan’ın eline kadın kanı bulaştığını ve yargılanmadan temizlenemeyeceğinin altını çiziyor.

Kadın devrimini hedefliyorlar

Hamburg’da imza toplayan Reha Baran, Tayyip Erdoğan rejiminin kadınlar başta olmak üzere solcu, Alevi, demokrat tüm kesimlere karşı baskı uyguladığına dikkat çekiyor.  “Kürdistan’da kadına yönelik şiddet, tecavüz, işkence ve baskı bir devlet politikası haline getirildi. Sadece Kuzey’de değil Kürdistan’ın dört parçasında bu politika var. Katliam ve tecavüz politikalarıyla Önderliğimizin paradigması çerçevesinde gelişen kadın öncülüğündeki devrimi yıkmayı hedefliyorlar” diyerek, bu politikaları boşa çıkarmak için kampanyayı başlattıklarının altını çiziyor. Büyük bir kamuoyu oluştuğunu söyleyen Reha, topladıkları imzaları BM’ye göndererek, diktatör Erdoğan’ın yargılanmasını talep edeceklerini söylüyor. 

Ölümü değil yaşamı hak ediyoruz

Kampanya ile artan kadın cinayetlerine dikkat çekmek istediklerini belirten Zîlan Erciyes, "Başta buna sebep olan Erdoğan olmak üzere tüm faillerin adalet önüne çıkartılıp gerekli cezalara çarptırılmasını istiyoruz. Kürdistan’da veya Türkiye’de nerede bir kadın öldürülüyorsa bunun sorumlusu AKP ve onun politikasını hayata geçiren devlet görevlileridir" diyor. "Kadınlar ölümü değil yaşamı hak ediyor” diyen Zîlan, duyarlı olan tüm insanların kampanyaya destek olması gerektiğini ifade ediyor. 

Özgür kadınlar Erdoğan’ın korkulu rüyası

Anja Flach da, diktatör Erdoğan’ın sadece Kürt kadınları için değil tüm dünya kadınları için bir tehlikeli olduğunu söylüyor. "Birçok erkek cezasızlık politikasından güç alarak kadınları katlediyor. En son iki Arap kadın, siyasi çalışma yürüttükleri Hesekê beldelerinden birinde, Erdoğan’ın beslediği DAİŞ’li katiller tarafından kaçırılarak katledildi. Erdoğan karanlık ve kadın düşmanı bir zihniyet yürütüyor. Çünkü kadınlardan ve onların mücadelelerinden korkuyor. Ama özgür kadınlar her zaman Erdoğan’ın korkulu rüyası olmaya devam edecek" diyor.

Bir Alman olarak uzun yıllardır Kürt halkının ve kadınların özgürlüğü için mücadele ettiğini belirten Anja," Kürt kadınlar tüm insanlık için mücadele ediyorlar. Mücadeleleri ilham kaynağı" diyerek, herkesi imza kampanyasının amacına ulaşması için katkı sunmaya çağırıyor.

Erdoğan’ın kabusu olacağız

Erdoğan’ın kendine muhalif olan herkese düşman olduğu için imza verdiğini belirten Berivan Yoldaş, "Erdoğan ve çetesinin yargı önüne çıkarılması için yüz değil binlerce neden var. Bugün Türkiye’de açlık, huzursuzluk, kadına yönelik şiddet, tecavüz ve ölümler varsa bunun sebebi Erdoğan zihniyetidir. Erdoğan uzaya gideceğine önce yakasına yapışan kadın cinayetlerinin kanını temizlesin. İnsanların hala ona inanmasına anlam veremiyorum" diyerek, tepkisini yansıtmak için imza attığını ve özgür kadınlar olarak mücadeleyle Erdoğan’ın kabusu olacaklarını belirtiyor.

Amacımıza ulaşana kadar

25 Kasım’da başlayan imza kampanyasını sürdürenlerden kurumlardan biri de Fransa’nın Marsilya kentinde çalışma yürüten Arin Mirkan Kadın Meclisi. Bugüne kadar Fransa’nın kuzeyinde 4 bin 427, güneyinde ise 2 bin 688 toplanmış. Her yerde olduğu gibi çalışmalar sadece eylem etkinlikler ortamında değil, ev ev dolaşarak da sürdürülmüş.

Daphne Stephen, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik gerçekleştirilen uluslararası komployu kınamak amacıyla geçtiğimiz hafta yapılan uzun yürüyüşte imza topladı. 2014 yılında DAİŞ’in Kobanê saldırıları öncesinde Kürtleri tanıdığını belirten Daphne, "Kobanê sürecinde Demokratik Kürt Toplum Merkezi ile yaptığımız ortak çalışmalar sonucunda daha yakından tanıma şansım oldu. Kürt Halk Önderi Öcalan’ın paradigması ve kadına bakış açısından çok etkilendim. Demokratik Konfederalizm, kapitalist sisteme karşı harika bir alternatif" diyor. Fransa Antifaşist partisinde çalışma yürüten Daphne, imza kampanyasının her aşamasında Arin Mirkan Kadın Meclisi ile birlikte çalışma yürüttüğünü, hedeflerine ulaşıncaya kadar da devam edeceklerini aktarıyor. 

Savaş suçları için yargılanmalı

‘Diktatörü Yargılamak İçin 100 Neden’ kampanyasının yürütücülerinden Dîlan Amed, kadın kırımının uluslararası arenada insanlık suçu olarak tanınması ve buna yönelik önlemlerin artırılması talebiyle kampanyayı başlattıklarını söyledi.

Kampanya ile ataerkil zihniyetin kadın üzerinde geliştirdiği sistematik şiddet, taciz ve tecavüzün görünür kılması, ulus devletlerin mevcut kadın politikalarının deşifre edilmesini öne çıkarmaya çalıştıklarını ifade eden Dîlan, özelde ise sistemini  cinsiyetçi, milliyetçi ve dincilik eksende geliştiren Türk devleti ve onun temsilcisi Erdoğan’ın diktatörlüğünde işlenen savaş suçlarının hesabını sormak istediklerini belirtti. Dîlan, “Şengalli kadınların köle pazarlarından satılması, Efrînli kadınlara yönelik her gün gelişen katliamlar, taciz ve tecavüzler söz konudur. Bunların aktörü ise DAİŞ lideri Erdoğan’dır. Yine Türk devletinin SİHA’lar geliştirdiği kadın katliamları var. 9 Ocak Paris Katliamını Erdoğan açıkça üstlendi. Tüm bu nedenlerden dolayı uluslar arası arenada kadın katili Erdoğan’ın yargılanmasını istiyoruz. Sadece Erdoğan’ın değil tüm diktatörlerin yargılanmasının önünü bu kampanya ile açıyoruz” diye konuştu.  

Onlarca kurum destek verdi

Kampanyanın başta Avrupa olmak üzere Latin Amerika ve Ortadoğu’da ses getirdiğini aktaran Dîlan, şunları aktardı: “Dünya kadınları kampanyamız etrafında kenetlendi. ‘Diktatör Erdoğan’ sesini duyan Avrupalıların kampanyaya olan ilgileri daha da artıyor. Feminist kadın kurumları ve anti kapitalist kesimlerden büyük destek aldık. Kampanya komitesince imzaya açılan çağrı metnine bugüne kadar kurumsal düzeyde 39 ve şahsi olarak 17 kişi destek verdi. Plaza De Mayo annelerinden Ni Una Menos hareketine ve Latin Amerika kıtasında çatı örgütlenmesi olan  Abya Yala’dan Mexmûr, Rojava ve Güney Kürdistan’a kadar bir ağa ulaşıldı.” 

Kürt kadınların emeği büyük

Kampanyanın başarıya ulaşmasında Kürt kadın kurumlarının büyük rolü olduğunu söyleyen Dîlan, “Meclis, komün ve inisiyatiflerimizin emeği büyüktür. Büyük bir sahiplenme duygusu içinde hareket ettiler. Evler ziyaret edilerek, sokakta halkın nabzı tutularak onbinlerce imza toplandı” dedi.

8 Mart’ta ikinci aşama

Kampanyanın imza aşamasının 8 Mart Dünya Kadınlar Günü itibarıyla sonlanacağını söyleyen Dîlan, “8 Mart’ta kadar 100 imza hedefimizi tamamlamış olacağız. Bu günden itibaren ‘Kadın Kırımına Karşı Özgür Kadını, Özgür Toplumu Savunma Zamanı’ sloganıyla kampanyamızın ikinci aşamasını başlatacağız” diye konuştu. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.