17 yıllık 'kader' suskunluğu!

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2013 yılı verilerine göre erken yaşta evlilik sayısı 181 bini aştı. Toplumun kanayan yarası olarak duran çocuk yaşta evlilikler, fiziksel ve ruhsal gelişimini tamamlamayan çocuklar üzerinde büyük travmaya neden olmanın yanı sıra bireysel gelişimde dönüşü olmayan yıkımlar da yaratıyor. Wan'da 13 ve 15 yaşlarında evlendirilen iki kardeşin dramı da yaşanan trajediye sadece bir örnek.

N.Ö. eniştesi ile evlendirildi

Wan'da yaşayan N.Ö. ailesi tarafından henüz 15 yaşındayken, 13 yaşında evlendirilen ancak "bakire olmadığı" gerekçesiyle baba evine geri getirilen kardeşinin yerine eniştesi ile evlendirildi. Bir gecede hayatı değişen N.Ö.'ün önce 13 yaşındaki kardeşi S.Ö. tanımadığı biri ile evlendirilir. Çocuk yaşta evlendirilen 13 yaşındaki S.Ö. ailesi tarafından düğün akşamı bir bilinmezliğe doğru Colemêrg'e uğurlanır. Ertesi gün ise "Kızınız bakire değil. Alın kızınızı namusunuzu temizleyin. Kirli olan kızınızın yerine bakire kızınızla takas edin. Yoksa kan çıkar" denilerek S.Ö. baba evine geri gönderilir. Bunun üzerine ailelerin 'namus kurtarma' faturası 15 yaşındaki N.Ö.'ye kesilir ve N.Ö. kız kardeşinin yerine eniştesi ile evlendirilir.

"Bakire olmadığı" gerekçesi ile baba evine getirilen S.Ö. ablası sayesinde ölümden kurtarılırken, ailesi tarafından uygulanan fiziksel ve psikolojik şiddet ile bir kabusa döner. Artık yaşananlara dayanamayan ve evden kaçan S.Ö.'den bir daha haber alınmaz. 

Defalarca intihara teşebbüs etti

Henüz 15 yaşında olan abla ise ailenin 'namus'unu kurtarmak için eniştesi ile evlendirilse de ne 'namussuz' olmaktan ne de şiddet görmekten ne küfürler ve hakaretlerden kurtulamaz. Eşi ve eşinin ailesi tarafından şiddet görmeye devam eden N.Ö. 16 yaşında anne olur. Yaşadığı travmanın etkisinden kurtulamayan N.Ö. defalarca intihara teşebbüs eder. Şimdi 32 yaşında olan N.Ö.'nün 17 yıl işkence gibi geçen evliliğinden ise 4 çocuğu olur. Çocukları ile hayata tutunan N.Ö., şimdilerde ise kadınlar ile ilgili bir çalışmada yer alarak kendi gibi kadınların sorunlarına çözüm olmaya çalışıyor. 

Berdelden daha kötü bir şeydi

Kan davası çıkmasın diye evlendirildiğini belirten N.Ö., kendisi için her şeyin bir gecede değiştiğini ifade etti. O zaman hiçbir şey düşünemediğini, durumu tam olarak algılayamadığını ifade eden N.Ö., "İtiraz edemedim. Geldiler ve beni alıp götürdüler. Gitmezsen kan davası çıkar. Birçok kişi ölür dediler. Benim durumum berdelden daha kötü bir şeydi. Kız kardeşime ve bana ne olacağını bilmeden gitmek zorunda bırakılmıştım. Gittiğimin ertesi akşamı imam nikahım kıyıldı. O gece kardeşimin başına geleceklerin benim de başıma geleceğinden korktum. Kardeşimin yaşadığı durum hep yüzüme vuruldu. Eşim ve akrabalarından şiddet gördüm. Bunlardan dolayı birkaç kez intihara teşebbüs ettim" diyerek yaşadıklarını aktardı. 

'Bebeğimi oyuncak gibi gördüm'

16 yaşında anne olduğunu belirten N.Ö., çocuğunu doğurduğunda anneliğin ne olduğunu dahi bilmediğini söyledi. Çocuğu kucağına aldığında ne yapacağını bilmediğini kaydeden N.Ö., şöyle devam etti: "Bebeği oyuncak gibi gördüm. Oyuncakla oynar gibi baktım ona. Evlilik nasıl bir şeydir? Çocuk doğurduktan sonra ne yapacaksın? Ben bu duyguların hiç birini bilmiyordum. Bu duyguları üçüncü kez anne olduktan sonra algılamaya başladım." 

'Çocuklarım için mücadele veriyorum'

17 yıllık evliliğinden 4 çocuğunun olduğunu belirten N.Ö., "Dört çocuğum da okuyor. Onlar için elimden geleni yapacağım. Özellikle kız çocuklarımı okutmaya çalışacağım. Çünkü ben okuyamamanın ne demek olduğunu çok iyi biliyorum. Çok büyük bir mücadele verdim. Şu anda kendimi güçlü hissediyorum. Evliliğimden dolayı hala sorunlar yaşıyorum ama az çok bilincindeyim ve mücadele edebiliyorum. Aileler en büyük mücadeleyi çocukları için vermeli. Ben de çocuklarım için mücadele veriyorum şimdi. Yıllarca eziyet gördüm ama artık yalnız değilim. Çalışıyorum ve kimseye muhtaç değilim. Bir kadının en büyük silahı çalışmasıdır. Eşe bağımlı olmamasıdır. Kendimi ekonomik olarak güçlü hissediyorum ve yaşadıklarımdan kaynaklı bunu bir ders olarak görüyorum. Çocuklarımın da yaşamaması için güçleniyorum" dedi. 

'Öfkeyle yatıyor öfkeyle kalkıyorum'

Kız kardeşinin evlendirildiği biriyle evlenmenin ağır bir yük olduğunu ifade eden N.Ö., bu yükün omuzlarından hiçbir zaman inmediğini belirtti. N.Ö., şöyle devam etti: "Şimdiki gibi bilinçli olsaydım buna asla boyun eğmezdim. Bu yaşananlara karşı, eşime karşı çok büyük bir öfkem var. Öfkeyle yatıyor, öfkeyle kalkıyorum. Kardeşimden yıllarca haber alamadık. Benim en büyük destekçim çocuklarım oldu. Benim durumumda olan annelerin mücadele etmesini istiyorum. Benim annem bize sahip çıkmadığı için pişman oldu. Pişmanlıkların yaşanmaması için en büyük mücadeleyi kadınların vermesi gerekiyor."

MELTEM OKTAY/DİHA/WAN