30 yıldır taşa şekil veriyor

Amed’de kepçe operatörlüğünü bırakan 50 yaşındaki Cuma Balıkçı, Sur ilçesinde bulunan evinde babasından öğrendiği taş sanatı mirasını günümüze kadar getirdi. Taşla farklı bir bağ kurduğunu söyleyen alıkçı, eşi ve çocuklarıyla Alipaşa Mahallesi’ndeki tarihi bir evde yaşıyor. Surda sokağa çıkma yasaklarında da son ana kadar evini terk etmeyen Balıkçı, yasaklar kalktıktan sonra evine geri dönüyor.

Mezopotamya Ajansı’na konuşan Balıkçı, 30 yıldır taşlara şekil veriyor. Balıkçı, Karacadağ’dan topladığı taşları eski usul ile çivi ve değirmen çekiç aletleri kullanarak yontuyor. Sur’un tarihi eski çeşmelerini, lavabolarını, el değirmeni (Destar) gibi tarihi yapılarını taşa işleyen Balıkçı, sehpa, vazo, masa, güvercin yuvası gibi yapıları da taşlara yontuyor.

Babasının eski Ermeni taş ustalarından bu sanatı öğrendiğini söyleyen Balıkçı,“Taşlara şekil verme sevdam çocukluğumdan geliyor. Ben taşı yönlendirmiyorum, taş beni yönlendiriyor. Taş ‘ben bu şekille girmek istiyorum’ diyor ve bende istediği şekilleri veriyorum. Eski aletleri kullanıyorum.  Bana imkan verilse Diyarbakır’ın bütün taşlarının şekil verebilirim” dedi.

Taşın zor bir sanat olduğunu, fakat istenilen şeklin ortaya çıktığında ilham verdiğini vurgulayan Balıkçı, “Taşlarla aramdaki ayrı bağ, bana huzur ve mutluluk veriyor. Terapi gibi diyebiliriz. Sur’un sokağa çıkma yasakları sürecinde çocuklarımın okulu için son anda buradan çıktık. Ben yine gelip geceleri tek kalıyordum. Sur benim açık cezaevimdir. İşlerim olmadığı sürece Sur’un dışına çıkmıyorum. Bu derece bağlılığım var” diye konuştu.

AMED