4. mücadele yılı yürüyüşle başladı

İsviçre’deki Kurdistanlıların “Dem Dema Azadiyê ye” ile başlattığı oturma eylemi 3. yılını tamamladı. Aralıksız üç yıldır devam eden eylemin yıl dönümünde yapılan yürüyüşte, “bu yılı Önder Apo’ya özgürlük yılı yapacağız” dendi. 

ERDOĞAN ZAMUR/CENEVRE

27 Kasım 2020'de Türkiye ve Kurdistan cezaevlerinde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için başlatılan açlık grevine destek amaçlı olarak İsviçre'nin Cenevre kentinde bulunan Birleşmiş Milletler (BM) Ofisi önünde başlatılan oturma eyleminin 3. yıl dönümü nedeniyle merkezi bir yürüyüş gerçekleştirildi. "Dem Dema Azadiyê ye" hamlesi kapsamında başlatılan ve her Çarşamba gerçekleştirilen oturma eyleminde 3 yıl boyunca Abdullah Öcalan'ın paradigması çeşitli etkinlikler ile dünya kamuoyuna tanıtılmaya çalışıldı. 10 Ekim 2023 tarihinde  küresel çapta başlatılan "Abdullah Öcalan'a özgürlük, Kürt sorununa demokratik çözüm" hamlesi kapsamında devam eden oturma eyleminin 3. yıl dönümü vesilesiyle düzenlenen yürüyüşe yüzlerce Kurdistanlı ve dostu katıldı.

Umutluyuz, başaracağız
Merkezi yürüyüş öncesi Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) binasının bulunduğu Palais Wilson meydanında biraraya gelen Kürtler ve dostları yaptıkları açıklamada, eylemlerini “Abdullah Öcalan'a özgürlük Kürt sorununa çözüm" hamlesi çerçevesinde sürdürdüklerini dile getirdi. İsviçre Demokratik Kürt Konseyi (CDK-S) Eşbaşkanı Selma Sürer, "Cenevre'de 3 yıldır  devam eden 'Dem dema azadiyê ye' hamlesinin  4. yılına giriyoruz. Bizler bu yılı Önder Apo’nun özgürlük yılı yapacağız. Halkımızdan umutluyuz, yurtseverlerimizden ve dostlarımızdan umutluyuz. Başlatılan bu hamleyi sonuna kadar götüreceğiz, başaracağız. Kim ne derse desin Önderliğimizi özgürleştireceğiz" dedi.

Avrupa ve BM’ye çağrı
Yürüyüş ardından eylemcilere hitap eden KCDK-E Eşbaşkanlık Divanından Mehmet Aslan "Abdullah Öcalan'a Özgürlük, Kürt sorununa demokratik çözüm" hamlesi kapsamında Türkiye ve Kürdistan cezaevlerindeki tutsakların sürdürdüğü açlık grevi eylemleri ile gerilla direnişini selamladı. Aslan, “Kürtler bütün baskılara rağmen Önderliğine sahip çıktı, sahip çıkacaktır. Hiç bir baskı bize boyun eğdiremeyecek. Bu faşizme teslim olacak bir tek Kürt bulamayacaklar. Başta BM'ye, dünya devletlerine bir çağrıda bulunmak istiyoruz. Kürtler bütün dünya hakları için direniyorsa BM, Avrupa ülkeleri de Kürt halkının özgürlüğü için rol üstlenmelidir" dedi.

Atasoy: Her millete anlattık
Cenevre Halk Meclisi üyesi Erdal Atasoy, üç yıldan beri devam eden çadır ve oturma eyleminin katılımcılarından. 2020 yılında, ilk açlık grevleri ile eş zamanlı başlattıkları eylemin adresinin BM binası önü oluşunun Uluslararası komploya bir cevap olduğunu söylüyor. 
Başkan Apo’nun fiziki özgülüğünün yegane çözüm olduğuna dikkat çeken Atasoy, eylemlerinin bu kararlılıkla sürdüğünü dile getirdi. Meclis üyesi Atasoy: “Bizim buradaki yaptığımız eylemler Kürt sorununun demokratik çözümü, Türkiye’deki mevcut sorunların çözümüne katkı sunan bir eylemdir. Çünkü Önder Apo özgürleşirse bütün bu sorunların çözümü daha kolaylaşacak buna inanıyoruz, biliyoruz.”
Türk devletinin soykırımcı saldırılarının çadır eylemi ile daha fazla teşhir edildiğine de dikkatleri çeken Atasoy, “çadırımızda dağıttığımız kitapçıklar, el bildirilerinde Kürt sorununda yaşanan sıkıntılar, Türk devletinin soykırım saldırıları her milletten insanlara anlatıldı. Savaş politikalarının sona ermesi ancak demokratik barışçıl çözümle mümkündür” dedi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün halklara bir çıkış yolu sunduğuna özel vurgu yapan Atasoy, “Bizim temel talebimiz Kürt sorununun demokratik barışçıl yöntemlerle çözülmesidir. Bunun yolu da İmralıda geçiyor” dedi. 

Cenevre’de olması önemli
BM Cenevre ofisinin bulunduğu Nations meydanında konuştuğumuz bir diğer aktivist de Cenevre Halk Meclisinden Muhammed Kasım Erik, eylemin adresinin Cenevre olmasının önemine dikkat çekerek: “Cenevre konumu itibari ile bir çok uluslararası kuruma ev sahipliği yapıyor. Özellikle BM’nin ofisinin bulunduğu bu meydanda bir eylem kararı aldık. Bu eyleme başladık. Biz bu eyleme başlarken şunuda açıkça ifade etmiştik. Önderliğimiz özgür oluncaya kadar biz bu eylemi sürdüreceğiz. Bu eylem 3 yılı geride bırakırken bütün zor şartlara rağmen kararlılıkla bu eylemi sürdürüyoruz.”
Tüm zorluklarına rağmen bu üç yıllık eylemin uluslararası kurumların dikkatini çektiğini söyleyen Erik, “Bu eylem bir çok kazanım da getirdi. Uluslararası alanda bir çok yankısı oldu. Bu eylem Önderlik özgür oluncaya kadar devam edecek ve ben inanıyorum ki o günler çok uzak değil” dedi.