40 ırkçı 2 Kürt’e saldırdı


“Burada Kürtçe yok” tehditleri savuran kalabalık grup feci şekilde dövdükleri amcaoğlu Mehmet Sadık Çoban’ı kaynar suyla yaktı. Kafasına 9 dikiş atılan Çoban’a 26 günlük iş göremez raporu verildi.
İşyerlerinde Kürtçe müzek dinledikleri için sık sık tehdide maruz kalan Adıyamanlı Bülent Çoban ve amca oğlu Mehmet Sadık Çoban, kendilerini tehdit eden ırkçı grup tarafından feci şekilde darp edildi. Saldırı, İstanbul’un Bayrampaşa ilçesi Murat mahallesindeki tekstil atölyesinde gerçekleşti. Bülent Çoban’ın işlettiği atölye hafta sonu 30-40 kişilik ırkçı bir grup tarafından basıldı. Mehmet Sadık Çoban’a atölyenin kapısı önünde telefon görüşmesi yaptığı esnada saldıran kalabalık grup, dükkanı dağıtırken, kapı önünde dövülen Çoban, daha sonra dükkanın içine sokularak, burada da dövülmeye devam edildi. Üzerine çaydanlıkta bulunan kaynamış su dökülen Çoban’ın vücudunda ciddi yanıklar oluştu. Dükkanın içindeki kan izleri dikkat çekerken, saldırıya uğrayan amcaoğulları ırkçı grubun kendilerini “burada Kürtçe müzik yok” diyerek tehdit ettiğini belirtti.
‘Burada Kürtçe yok’
Adıyaman’dan 12 sene önce ekonomik nedenlerden dolayı göç etmek zorunda kaldıklarını anlatan atölyenin sahibi Bülent Çoban, saldırı günü işyerinin önünde asker uğurlaması yapıldığını söyledi. Bir anda dışarıdan bağırma sesleri duyduğunu ifade eden Çoban, yaşananları şöyle anlattı: “Kapı önü karanlıktı. Dikkatli bakınca amcaoğlumun, kan revan içinde olduğunu gördüm ve şok oldum. 30-40 kişilik bir grup içeri girdi. Sonradan isminin Fatih olduğunu öğrendiğim bir kişi dükkana girer girmez ‘Kürtçe yok’ dedi. Ben de ‘tamam’ dedim. ‘Kürtçe yok. Türkçe konuşuyoruz’ dedi. Sonra bana 3-4 yumruk attılar. Aldığım darbeden dolayı yere düştüm. Yere düşünce 20-30 kişi beni ezdi. Daha sonra kan revan içinde olan amcaoğlumu dövmeye başladılar. Ona vurulan tekme, tokat ve yumruğun haddi hesabı yok. Bir tane kumaş kesme makinesi vardı, onunla vuruyorlardı.”
‘Çocuğumun dili tutuldu’
Kürt kimliklerinden, aksanlı Türkçe konuşmalarından dolayı böylesi bir saldırıya maruz kaldıklarını belirten Çoban, “Amcaoğlum da dışarda telefonla konuşuyordu. Biraz yüksek sesle konuşmuş. Onu duyunca sırf şivesinden dolayı saldırmışlar. Şivemiz bu” dedi.
Olay esnasında çocuğunun da yanında bulunduğunu aktaran Çoban, yaşananlardan kaynaklı çocuğunun psikolojisinin bozulduğunu dile getirdi. Çoban, “Benim çocuğum yanımızda ödevini yapıyordu. Bize yapılanları gördüğü için dili tutulmuş ve konuşamıyor. Çocukların gözleri önünde vahşet yaptılar” diye konuştu.
Polis tutanakla yetindi
Kendilerine saldıranların çoğunu tanıdığını belirten Çoban, “Canımız pahasına bile olsa, bunun arkasında durmak zorundayım” dedi. Çoban, olay yerine gelen polislerin sadece tutanak tuttuğunu ve olayla ilgilenmediğini dile getirdi.
Kaynar suyla yaktılar
O gün bir işi olduğu için atölyeye gittiğini anlatan Mehmet Sadık Çoban ise, konuşmasına başlamadan önce sırtındaki yanıkları ve vücudundaki darp izlerini gösterdi. Sırt ve kolundaki derisi soyulan Çoban, maruz kaldığı saldırıya ilişkin şunları anlattı: “Kapı önünde telefonla görüşüyordum. Yanıma gelen grup hiçbir şey demeden, bana vurmaya başladı. Küfür ettiler. Neredeyse 15 dakika boyunca kapı önünde tekme, tokat ve yumruklarla darp edildim. Neye uğradığımı şaşırdım. Kendimi, onların ayaklarının arasından kurtarıp, dükkanın içine attım. O esnada camları, dükkanın içinde ne varsa kırdılar. Kürt olduğumuz için, Kürtlere küfür ediyorlardı. Elinde çaydanlık olan biri, çaydanlığın içindeki çayı üstüme attı. Eğildim, sadece sağ koluma geldi. Kendimi ondan kurtarır kurtarmaz tipi halen aklımda olan bir genç, alt demliği aldı ve kaynar suyu direk üstüme döktü. Şu an sırtım tamamen yanık.”
‘Hayvanlarda bile böyle kin yok’
Kumaş kesim makinesiyle başına vurulduğunu söyleyen Çoban, “Birinin elinde çekiç gördüm. Makaslarla, ellerine ne geçiyorsa, onlarla vuruyorlardı“ dedi. Çoban kendisine vahşet uygulayanların insanlık ile alakası olmayan kişiler olduğunu söyledi ve şunları ekledi: “Böyle bir vahşeti, herhangi bir dine mensup olan bir insan yapmaz. Hayvan desen, hayvanlar bile böyle insanlara zarar vermez. Çobanlık yaptım ama kesinlikle hayvanlarda bile böyle bir kin yok. Bunu yapanların nasıl bir kinle beslendiklerine akıl sır erdiremiyorum.”
Olayın ardından Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi edilen Çoban’ın kafasına 9 dikiş atıldı ve 26 günlük iş göremez raporu verildi.
MEHMET ŞAH ORUÇ / DİHA/İSTANBUL
